
Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla, Orta Asya ve Kafkasya'da bağımsız devletlerin ortaya çıkmasının ardından uluslararası toplum, bu yeni devletlerin laik "Türk modeli"ni benimsemeleri konusunda teşvikte bulunmuştu. Ayrıca bu devletlerin, Türkiye ile güçlü tarihi, kültürel, etnik ve dilsel bağları olması, Türkiye’nin bölgede önemli bir istikrar sağlayıcı aktör olarak görülebileceği fikrini sağlamıştır. Sovyet sonrası alana ilişkin Türkiye ve Avrupa Birliği’nin yüksek beklentilerinin olduğu bu olumlu dönemi takip eden 1990'ların ikinci yarısına gelindiğinde ise bölgedeki yeni zorluklar ve çatışan çıkarlar ön plana çıkmıştır.
Türkiye, Orta Asya’ya yönelik dış politikasında, 2000'lerden itibaren ise yüksek beklentilerle değil ama rasyonel zeminde kurumsallaşma temelli bir yaklaşım yürütme hedefini ortaya koymuştur. Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkiye ve Türkmenistan’ın katılımıyla 1992’den itibaren gerçekleştirilen Türk Dili Konuşan Ülkeler Devlet Başkanları zirveleri aksamalı olarak gerçekleşse de bir forum olarak işbirliği ve etkileşim sürecini ilerletmişti. Bu zirveler “yeni bölgeselcilik”[1] çabalarına da uygun olarak, 2009 yılında Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Türkiye arasında imzalanan Nahçıvan Antlaşması ile Türk Konseyi adıyla bir uluslararası örgüt olarak kurumsallaşmıştır. Macaristan’ı da gözlemci statüsünde bünyesine katarak bölgesel sınırları aşan örgüt, 2021 yılında uluslararası standartlara kavuşarak Türk Devletleri Teşkilatı’na evrilmiştir. Bu çerçevede Türkiye’nin bölge ülkeleri ile işbirliğinin “bölgesel topluluk” niteliğine eriştiği ifade edilmektedir. [2] Bu aşamada “toplumsal iletişimin derinleşmesi, bölgesel aktörlerin değer ve eylemlerinin belli ölçüde yakınlaşması ve bölgenin aktif, kurumsallaşmış bir aktöre dönüşmesi” gözlenmektedir. [3]
Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra Doğu Avrupa’da genişlemeyi önceleyen Avrupa Birliği ise Orta Asya ülkeleri ile 1997 yılından itibaren istikrarlı ilişkiler geliştirmeye başlayabilmiştir. Taliban'ın Afganistan'da iktidara gelmesi sonucu ortaya çıkan güvenlik endişelerinin bunda etkisi olmuştur. Bu dönemde Orta Asya ülkeleriyle ikili düzeyde “Ortaklık ve İşbirliği Anlaşmaları” müzakere edilmeye başlanmıştır. 2002 yılında kabul edilen “Orta Asya Strateji Belgesi 2002-2006”, “Bağımsız Devletler Topluluğu Üyelerine Teknik Yardım” (TACIS) programları ile ise bölgenin istikrar ve güvenliğine katkıda bulunma, sürdürülebilir ekonomik kalkınma ve yoksulluğun azaltılmasını destekleme amaçları ortaya konulmuştur.
Avrupa Birliği'nin Orta Asya'ya yönelik tam kapsamlı bir politika oluşturması 2007'de kabul edilen "Orta Asya ile Yeni Bir Ortaklık İçin Strateji" belgesi ile olmuştur. Bu politikanın geliştirilmesi, AB'nin bu bölgeye yönelik stratejik ilgisinin artması ve 2007 yılında Birliğin başkanlığını üstlenmiş olan Almanya'nın Orta Asya'yı politika önceliklerinden biri olarak belirlemesinin sonucudur. Özellikle, Rusya'nın Avrupa ülkelerine enerji tedarikinde yaşanan zorluklar, AB'nin bu bölgedeki politikalarını şekillendiren faktörlerden biri olarak ön plana çıkmıştır. Bu çerçevede, dünya genelinde enerji kaynaklarına daha geniş bir erişim sağlama hedefi doğrultusunda Orta Asya ülkeleri AB’nin işbirliği yapacağı öncelikli bölgeler arasında olarak ifade edilmiştir.
2014 yılında AB’nin Orta Asya için ayırdığı fonlarda artışa gitmesi ve 2019 yılında diğer bir strateji oluşturma girişimi yine Rusya-Ukrayna meselesine ve daha sonra Çin’in Kuşak ve Yol Projesi dolayısıyla bölgede artan etkinliğine tepkisel olarak gelişmiştir. Brüksel 2018’de Avrupa-Asya Bağlantı Stratejisini ve 12 yıl gibi uzun bir zamandan sonra 2019’da ikinci bir "Orta Asya Stratejisi”ni önermiştir. Bu stratejiye göre AB’nin bölgede esnekliği, refahı ve bölgesel iş birliğini desteklemeye odaklanacağı ifade edilmiştir. 2007 stratejisi gibi 2019 stratejisinde de işbirliği için gerçekleşmesi zor, bir çok alanın yer alması stratejinin uygulanmasının zayıf olacağı izlenimini bırakmıştır.[4]
AB'nin Orta Asya politikasının muzdarip olduğu konu, bu politikanın reaktif bir gelişim sürecinde oluşması ve AB’nin gerçekçi olmayan taahhütlerde bulunma eğilimlerinin sonucunda ortaya çıkan başarısızlıktır. 2022 Rusya-Ukrayna savaşı sonrasında AB'nin yaşadığı enerji krizi, Orta Asya ile olan ilişkilerde elde edilemeyen ilerlemenin sonuçlarını gözler önüne sermiştir. Türkiye'nin bölgedeki önemli girişimlerinin AB tarafından göz ardı edilmesi, Orta Asya'da tüm taraflar için kazanım sağlayabilecek bir fırsatın kaçırılmasına neden olmuştur. Maalesef bu dar ve önyargılı yaklaşımdan AB gerekli dersleri çıkartamamış, günümüzde dahi, Avrupa Birliği Dış İlişkiler Servisi Orta Asya Dairesi Başkanı, Orta Asya ülkelerini “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Türk Devletleri Teşkilatı’na gözlemci olarak katılımını onaylamaları halinde "olumsuz sonuçlarla" karşılaşacakları” ile uyararak, talihsiz açıklamalar yapılabilmiştir.[5]
Bu gelişmeler, AB’nin kendisine dayattığı kısıtlamaların ötesine geçemediğini göstermektedir. Orta Asya'nın hayata geçirilmeyi bekleyen önemli potansiyelleri mevcuttur. Diğer bölgesel ve küresel aktörlerin Orta Asya'da çeşitli platformlarda işbirliği yaptığı ortamda, AB’nin Türkiye ile Orta Asya'da iş birliği gereğinin bilincine varması önem taşımaktadır.
[1] Atay Akdevelioğlu, Çınar Özen, Klevis Kolasi, "Bölgesel Düzen Anlayışında Değişim: Hegemonik Bölgeselcilikten Yeni Bölgeselciliğe Geçiş", Ankara Üniversitesi SBF Dergisi 78.3 (2023): 583-604. https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/3017850
[2] Pelin Musabay Baki, La Coopération Entre Les Pays Turcophones et Le Nouveau Régionalisme, Galatasaray Üniversitesi Doktora Tezi, 2020, s. 488.
[3] Björn Hettne, and Fredrik Söderbaum, "Theorising the rise of regionness." New political economy 5.3 (2000): 457-472.
[4] Fabienne Bossuyt, “The European Union’s New Strategy for Central Asia: A Game Changer or More of the Same?”, Avrasya Dünyası / Eurasian World 6 (2020), p. 40.
[5] Georgi Gotev, “EU warns Central Asia of ‘negative effects’ of appeasing Turkey with North Cyprus”, EURACTIV, September 20, 2023, https://avim.org.tr/en/Bulten/EU-WARNS-CENTRAL-ASIA-OF-NEGATIVE-EFFECTS-OF-APPEASING-TURKEY-WITH-NORTH-CYPRUS
© 2009-2021 Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM) Tüm Hakları Saklıdır
Henüz Yorum Yapılmamış.
-
İRAN’IN ŞANGAY İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ ÜYELİĞİNE KABULÜ
Gülperi GÜNGÖR 24.09.2021 -
ŞANGAY İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ’NÜN SEMERKANT ZİRVESİ ÖNCESİNDE DİKKAT ÇEKEN KONULAR
Gülperi GÜNGÖR 15.09.2022 -
TÜRK DEVLETLERİ PARLAMENTER ASAMBLESİ 11. GENEL KURUL TOPLANTISI
Gülperi GÜNGÖR 20.07.2022 -
EKONOMİK İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI 15. LİDERLER ZİRVESİ
Gülperi GÜNGÖR 06.12.2021 -
İSLAMOFOBİ İLE MÜCADELE GÜNÜ
Gülperi GÜNGÖR 23.03.2021
-
DAĞLIK KARABAĞ’DA SÖZDE FUTBOL TURNUVASI: BM ÜYESİ ÜLKELERİN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNE SALDIRI
Teoman Ertuğrul TULUN 22.02.2019 -
ERMENİSTAN İNSANLIĞA KARŞI SUÇ İŞLEMEKTEDİR
AVİM 07.07.2017 -
AVİM, TTK, RUS TARİH KURUMU VE RUSYA BİLİMLER AKADEMİSİ ŞARKİYAT ENSTİTÜSÜ İŞBİRLİĞİ İLE MOSKOVA’DA “I. DÜNYA SAVAŞI VE XX. YÜZYILIN BAŞINDA TÜRK-RUS İLİŞKİLERİ” BAŞLIKLI KONFERANS HAKKINDA DEĞERLENDİRME YAZISI
AVİM 13.04.2018 -
MEDVEDEV VE ANCA ORTAK NOKTADA BULUŞTU
Tuğçe TECİMER ÖZÜBERK 13.10.2023 -
TÜRK KONSEYİNİN BÖLGESEL MESELELERDEKİ ETKİNLİĞİ ARTIYOR, İŞBİRLİĞİ DERİNLEŞİYOR
Tutku DİLAVER 07.10.2021
-
Türk-Ermeni İlişkileri Üzerine Ömer Engin Lütem Konferansları 2022 -
RADİKAL ERMENİ UNSURLARCA GERÇEKLEŞTİRİLEN MEZALİMLER VE VANDALİZM -
PATRIOTISM PERVERTED -
MEN ARE LIKE THAT -
BAKÜ-TİFLİS-CEYHAN BORU HATTININ YAŞANAN TARİHİ -
INTERNATIONAL SCHOLARS ON THE EVENTS OF 1915 -
FAKE PHOTOS AND THE ARMENIAN PROPAGANDA -
ERMENİ PROPAGANDASI VE SAHTE RESİMLER -
Türk-Ermeni İlişkileri Üzerine Ömer Engin Lütem Konferansları 2021 -
A Letter From Japan - Strategically Mum: The Silence of the Armenians -
Japonya'dan Bir Mektup - Stratejik Suskunluk: Ermenilerin Sessizliği -
Türk-Ermeni Uyuşmazlığı Üzerine Ömer Engin Lütem Konferansları 2020 -
Anastas Mikoyan: Confessions of an Armenian Bolshevik -
Sovyet Sonrası Ukrayna’da Devlet, Toplum ve Siyaset - Değişen Dinamikler, Dönüşen Kimlikler -
Türk-Ermeni Uyuşmazlığı Üzerine Ömer Engin Lütem Konferansları 2019 -
Türk-Ermeni Uyuşmazlığı Üzerine Ömer Engin Lütem Konferansları 2018 -
Ermeni Sorunuyla İlgili İngiliz Belgeleri (1912-1923) - British Documents on Armenian Question (1912-1923) -
Turkish-Russian Academics: A Historical Study on the Caucasus -
Gürcistan'daki Müslüman Topluluklar: Azınlık Hakları, Kimlik, Siyaset -
Armenian Diaspora: Diaspora, State and the Imagination of the Republic of Armenia -
Ermeni Sorunu Temel Bilgi ve Belgeler (2. Baskı)
-
"ERMENİ FOLKLORUNUN DOĞUŞU VE GELİŞİMİ" BAŞLIKLI KONFERANS