ÇİN’İN ORTA ASYA ÜLKELERİYLE ETKİLEŞİMİ ARTIYOR
Yorum No : 2022 / 12
22.02.2022
4 dk okuma

Çin son yıllarda Orta Asya bölgesinde istikrarlı bir şekilde güçleniyor. Çin, Orta Asya ülkeleriyle, yumuşak güç ve ekonomik bağlar aracılığıyla, ticari açıdan yapıcı ortaklıklar kuruyor. Çin, Orta Asya diplomasisini zengin enerji kaynakları ve stratejik coğrafi konumu ile bu ülkelere çeşitli yatırımlar yaparak sürdürmektedir. Gelişen ekonomik bağlar, Orta Asya bölgesini siyasi ve ekonomik anlamda giderek Çin’e daha bağımlı hale getirmektedir.

25 Ocak tarihinde Çin ve Orta Asya ülkeleri arasında kurulan ilişkilerin 30. yıl dönümünü kutlamak üzere düzenlenen zirvede bir araya gelen Orta Asya ülkeleri liderleri ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ekonomik alandaki entegrasyonlarını artıracaklarını açıkladılar. Cinping, Çin’in iç pazarının Orta Asya malına ve tarım ürünlerine daha fazla açılacağına dair söylemlerde bulundu. Bu gelişme, Çin’in Covid-19 pandemisi nedeniyle sınır düzenlemelerini sıkılaştırdığı ve ihracatçıların önemli kayıplar yaşadığı Orta Asya ülkeleri için olumlu bir gelişme olarak görülebilir.[1]

Çin’in Orta Asya ülkeleriyle olan ekonomik ilişkisini ivmelendiren en önemli projelerden biri Çin’in 2013 yılında ilk kez dile getirdiği Kuşak ve Yol Girişimi (KYG) kapsamındaki projelerdir. Çin ile Orta Asya arasındaki ekonomik ilişkilerin gelişiminde anahtar niteliğinde görülen KYG, karşılıklı pazarların birbirine açılmasını kolaylaştıracak. Cinping, 25 Ocak’taki zirvede Çin ile Orta Asya bölgesi arasındaki ticaret cirosunu KYG'ye de dikkat çekerek 2030 yılına kadar 70 milyar dolara çıkarmak istediğini söyledi. Dolayısıyla ekonomik ilişkilerin hız kesmeden artarak devam edeceğinin sinyalleri verildi.

ABD, İngiltere gibi ülkelerin diplomatik boykot uyguladıkları Pekin Kış Olimpiyatları da 4 Şubat’ta başladı. Pekin Kış Olimpiyatları’na diplomatik boykotlar damgasını vururken ve pandemi nedeniyle üst düzey liderlerin yokluğu dikkat çekerken, beş Orta Asya liderinin tümünün katılımına şahit olundu. Çin’in Sincan politikaları uluslararası gündemdeyken, Orta Asya liderlerinin katılımı Çin için kritik bir öneme sahip. Çin bakış açısına göre tüm Orta Asya liderlerinin Pekin’e gitmesi Uygur sorununu bölgesel tutmak ve her türlü dış müdahaleden korumak için güçlü bir yol olarak görülüyor.[2]  Hem bölgesel hem de uluslararası bağlamda, beş Orta Asya başkanının Çin’e yaptığı ziyaretler, ilişkinin her iki taraf için de öneminin çok boyutlu olduğunu göstermektedir.

Çin ve Orta Asya’nın sürekli gelişen ilişkileri ekonomik ortaklıkların yanı sıra bölgesel istikrar ve güvenlik ortamının oluşumu açısından da önemlidir. ABD’nin Afganistan’dan çekilmesi son dönemde Orta Asya bölgesindeki güç dengesini bozan ve güvenlik durumuna yönelik potansiyel riskleri artıran bir durum ortaya koymuştur. Buna ek olarak Kazakistan’daki son protestolar ve isyanlar da dahil olmak üzere bölgede güvenliği tehdit eden durumlar ortaya çıkmaya başlamıştır. Böyle bir durumda Çin’in ekonomi ve refah üzerindeki rolünün güvenlik problemlerini çözücü etkisi Çinli yetkililer tarafından vurgulanmaktadır.[3] Çin Devlet Başkanı Cinping ise konuyla ilgili olarak terörizm, ayrılıkçılık ve aşırılık, ulusötesi organize suç ve uyuşturucu kaçakçılığı ile mücadele etmek ve dış müdahaleleri veya "renkli devrimleri" teşvik etme girişimlerini kararlılıkla reddetmek için Orta Asya devletleriyle çabaların birleştirildiğini söylemiştir. Karşılıklı güven mekanizması içinde kazan-kazan mantığıyla işlediği belirtilen ilişkiler iki taraf için de olumlu algılanmaktadır.

Çin’in Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Türkmenistan ve Özbekistan ile altyapı projelerini artırmaya yönelik girişimleri, salgın önleme, tahıl güvenliği ve kalkınma finansmanı dahil olmak üzere işbirliğini derinleştirebileceği birçok alan olduğu taraflarca vurgulanmaktadır. Uzmanlara göre, Çin ve Orta Asya, eski İpek Yolu’ndan bu yana süregelen bir iletişime sahiptir ve her iki tarafın da birbirinin kültürüne ve gelişim yoluna saygı göstermesiyle kültürler arasındaki diyalog ruhu günümüze miras kalmıştır. Tüm bunların ışığında iki taraf, bölgesel meseleler, yani Afganistan meselesi ve bölgesel barış ve güvenliğe yönelik diğer tehditler konusunda yakın bir şekilde eşgüdüm sağlayabilecek gibi görünüyor.

 

*Fotoğraf: https://www.globaltimes.cn/page/202201/1246926.shtml

 


[1]Almaz Kumenov, “China promises more investment at Central Asia summit”, Eurasianet, 26 January 2022, https://eurasianet.org/china-promises-more-investment-at-central-asia-summit

[2]Catherine Putz, “Why Did Central Asia’s Leaders Go to Beijing?”, The Diplomat, 8 February 2022, https://thediplomat.com/2022/02/why-did-central-asias-leaders-go-to-beijing/

[3]“China to aid 5 Central Asia countries with additional 50 million vaccines, to continue 'high-level political mutual trust'”, Global Times, 26 January 2022, https://www.globaltimes.cn/page/202201/1246926.shtml


© 2009-2024 Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM) Tüm Hakları Saklıdır

 



Henüz Yorum Yapılmamış.

Kaynaklar:

Analiz
Yorum
Blog
Rapor
Bülten