AVRUPA BİRLİĞİ'NİN ÇİFTE STANDARTLI TAKVİMİ
Yorum No : 2018 / 23
06.03.2018
3 dk okuma

Avrupa Birliği (AB) Brexit Başmüzakerecisi, Birleşik Krallık ile içinde bulundukları sürecin açık uçlu olamayacağı konusunda kararlı olduklarını, AB ve İngiltere arasındaki sürecin en geç 31 Aralık 2020 tarihinde son bulması gerektiğini ifade etmiştir. Aynı AB, sıra Türkiye’nin üyelik sürecinde ise ucu açık süreler belirlenmesi gerektiğini söyleyerek açıklanması zor bir çelişki içine düşmektedir. AB reformlarının yoğun bir şekilde yaşandığı dönemlerde bile Türkiye’ye kesin tarihler verilmemesi esasenAB’nin çifte standartlı tutumunu gözler önüne sermişti.

AB Brexit Başmüzakerecisi, kesin bir anlaşmazlığa düşülmesi konusunda İngiltere’yi uyarmış, iki tarafın da uzlaşma sağlayamadığı birçok nokta olduğu konusuna dikkat çekmiştir. İki taraf arasındaki geçiş süreci anlaşmazlıklarının Mart ayı sonuna kadar sonuçlandırılmadı istenmiştir[1].

İngiltere Başbakanı Theresa May geçtiğimiz günlerde yaptığı basın açıklamasında müzakereler hususundaki beş temel noktaya değinmiştir.[2] Referandumun sonuçlarına bağlı kalınması, istihdam, güvenlik, Birleşik Krallık’ın imajının zarar görmemesi ve bütün İngiliz vatandaşlarının varılan karara onay vermesi bahsi geçen temel hususlardır.

Benzer şekilde AB Brexit Başmüzakerecisi de dönüşüm sürecinin netlik kazanması, vatandaşlık hakları ve AB hukukuna tamamıyla saygı gösterilmesi gerektiğini, halihazırda anlaşmazlıkların bu kapsamda yoğunlaştığı söylemektedir. Buna karşın, İngiltere Başbakanı, iki tarafın da istediklerini elde edemeyebileceği konusunda gerçekçi olması gerektiğini ifade etmiştir.

Türkiye’nin tarih belirleme taleplerini geçmişte her seferinde geri çeviren AB, müzakerelere yeni başladığı ülkelerin üyelik tarihini 2025 olarak belirleyerek Türkiye’ye uyguladığı çifte standardı yine göstermiştir. Görüşme sürecinin ucu açık olmasına bahane olarak ise Güney Kıbrıs Rum kesimi ile mevcut sorunu çözmeden üye olunmasının imkânsız olduğu mesajını vermektedir.  Açıkça Türkiye’nin üyeliğine karşı özel bir tutum oluşturulmaktadır. AB Balkan[3] hatta Kafkasya ülkeleriyle net adımlar atmaktadır. Geçtiğimiz yıl Gürcistan’la vizeleri kaldırarak[4] AB’nin çifte standartlı yaklaşımına bambaşka bir boyut katmıştır. Türkiye dışında, coğrafi olarak Avrupa kıtasında bulunmayan ülkelerle bile net tarihler belirlemeyi öngören, hatta net sonuçlara varan AB, Türkiye’yle bulanık sularda yüzmeyi tercih etmektedir. Net olarak gözlemlenebilen bir şey varsa o da AB’nin Türkiye’ye çifte standart uyguladığı gerçeğidir.

 


[1] “Barnier: Open-Ended Brexit Transition ‘not-possible’”, EUObserver.com, 27 Şubat 2018, https://euobserver.com/uk-referendum/141135.

[2] “Theresa May Brexit Topunu Avrupa Birliği’ne Attı”, EuroNews.com, 2 Mart 2018, http://tr.euronews.com/2018/03/02/theresa-may-brexit-topunu-avrupa-birligi-ne-att-.

[3] “AB’den U Dönüşü – Türkiye’nin Dediğine Geldiler”, hürriyet.com.tr, 18 Ocak 2018, http://www.hurriyet.com.tr/dunya/abden-u-donusu-turkiyenin-dedigine-geldiler-40713875.

[4] “Avrupa Birliği, Gürcistan’a Vize Uygulamasını Kaldırdı”,  EuroNews.com, 3 Şubat 2017, http://tr.euronews.com/2017/02/03/avrupa-birligi-gurcistan-ile-vizeleri-kaldirdi


© 2009-2024 Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM) Tüm Hakları Saklıdır

 



Henüz Yorum Yapılmamış.

Kaynaklar:

Analiz
Yorum
Blog
Rapor
Bülten