SERDARABAD MUHAREBESİ, ERMENİLER İÇİN BİR HAYALKIRIKLIĞININ YILDÖNÜMÜDÜR
Yorum No : 2018 / 51
21.06.2018
4 dk okuma

Birinci Dünya Savaşı Osmanlı Devleti’nin sonunu da getiren bir savaş olmuştur. Bu savaş içerisinde Osmanlı’nın en büyük kayıpları verdiği bölgelerden birisi Kafkasya cephesi olmuştur. Osmanlı ordusu farklı cephelerde yüzlerce muharebe yürütmüş, aynı zamanda da kendi sınırları içerisinde ve Kafkasya’da kendi vatandaşı olan ve Ruslarla Birinci Dünya Savaşı’nın başından beri işbirliği yapan Ermenilerle mücadele etmek zorunda kalmıştır. Bu durum Sarıkamış’ta yaşanan acı ile bir zafiyete de dönüşmüştür. Ermeniler Ekim Devrimi ile çekilmeye başlayan Rus kuvvetlerinin işgal ettikleri bölgeleri muhafaza etmeye, bu amaçla büyük mezalimler gerçekleştirmeye başlamışlardır. Gerçekten de savaşın bittiği 1918’den 1921’e kadar geçen dönemde Ermenilerin çekildikleri Doğu Anadolu ve Kafkasya’da yaptıkları mezalim çok büyük sayıda Müslüman ve Türk nüfusun katledilmesi ile sonuçlanmıştır.

Her yıl Mayıs ayında Ermenistan’da ve Diasporada kutlanan Serdarabad “zaferi” böyle bir mezalimin ve etnik temizliğin mirası üzerine kuruludur. Bu muharebeyi Ermeniler, Osmanlı’nın Kafkasya’da durdurulduğu, Erivan’ın kurtarıldığı büyük bir zafer gibi yansıtmaya ve kutsallaştırmaya çalışmaktadır. Oysa ki Serdarabad muharebesi, Osmanlı ordusu ile Ermeni güçleri arasında yaşanan yüzlerce muharebeden birisidir ve görüleceği üzere Ermeniler açısından tarihlerinin de hayal kırıklıklarından birisinin yıldönümüdür.

Ekim devrimi sonrasında Rus ordusu geri çekilirken mühimmat ve silahlarını Ermenilere bırakmışlardır. Ayrıca subaylardan oluşan bir Rus taburu da Ermeni ordusunu izlemek ve yönlendirmek üzere geride kalmıştır. Mart 1918’de imzalanan Brest-Litovsk anlaşması gereği Rus ordusunun Kafkasya’dan çekilmeye başlaması Ermenileri endişelendirmiştir. Ermeniler kontrol altında tuttukları bölgeleri muhafaza edebilmek için her türlü katliamı ve mezalimi yaparak bölgedeki demografik yapıyı değiştirmeye çalışmışlardır. Amaç, Osmanlı ordusunu yenmek ve bu bölgelerde bir zafer elde etmek, bu mümkün olamazsa Birinci Dünya Savaşı’nın bitmesi ile Osmanlı’nın yenik duruma düşmesi durumunda İtilaf devletleri ile masaya oturarak Büyük Ermenistan gayesine yönelik pazarlıkta yer alabilmek için Osmanlı’nın bölgedeki ilerleyişinin geciktirilmesi olmuştur.

Ermeniler açısından bu mümkün olmamıştır. Osmanlı ordusu mezalimin artması karşısında Batılı devletlere dahi başvurmuş, ancak bu arada Osmanlı ordusu Ermeni güçlerini önüne katarak ilerlemeye başlamıştır. Ermeniler kaçarken mezalime devam etmişlerdir.

Bu ilerleyişin sonunda Mayıs ayında, Osmanlı ordusu Serdarabad şehrine girmiştir. Ancak Gümrü’de yürütülen barış müzakerelerine katkıda bulunması amacıyla Osmanlı ordularının ileri harekat düzenlememesi emri alması üzerine harekatlar durmuştur. Bu aynı zamanda Osmanlı devletinin asıl hedefinin, bugün Ermenilerin iddia ettiği gibi Erivan’ı almak değil, Ermenilerin uyguladığı mezalimi önlemek, bölgedeki demiryolu hatlarının kontrolünü almak, güçlü ve geniş topraklara yayılmış, Osmanlı’nın Azerbaycan’la Orta Asya ile bağlantısını kesecek bir Ermeni devletinin kurulmasını engellemek, Azerbaycan’ın bölünmesine engel olmak olduğunu teyit etmektedir.[1]

Ermenilerin bugün zafer olarak nitelendirdikleri Serdarabad muharebesinin Ermeniler lehine sonuçlanmış olması, bu duraklama ve Gümrü’de sürdürülen müzakerelerin bir sonucudur. Aynı dönemde Gürcistan ve Azerbaycan bağımsızlıklarını ilan etmiş, Ermeniler de bu yolu izleyerek birkaç gün arayla kendi bağımsızlıklarını ilan etmişlerdir. Nitekim Serdarabad muharebesi, eğer Ermeniler bağımsızlıklarını ilan etmiş olmasalar, bölgede Osmanlı güçleri ile Ermeniler arasında yaşanan yüzlerce muharebeden birisi olarak kalacak ve birçok yabancı uzmanın ve Ermeni araştırmacının da teyit ettiği gibi esasen Osmanlı ilerleyişini geçici olarak durdurmanın dışında bir önemi olmayan bir kazanım olmaktan ileri gidemeyecekti.

Ermenistan’ın bağımsızlık ilanı, Serdarabad’daki “zaferi” kazanan ve bundan “Büyük Ermenistan” hayaline kapılan Ermenileri de rahatsız etmiştir. Esasen Serdarabad anmaları ile Ermenistan cumhuriyetinin kuruluşunun yıldönümlerinin birlikte anılması, Ermenilerin Büyük Ermenistan hayallerinden vazgeçmek zorunda kalmalarının yıldönümüdür.

 


[1] Bu konuda kapsamlı bir çalışma için bkz. Musa Gürbüz, “1917 İhtilali Sonrası Kafkasya’da Türk Askeri Faaliyetleri: Serdarabad Savaşları ve Siyasi Sonuçları,” Ermeni Araştırmaları 25 (2007): 83-98


© 2009-2024 Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM) Tüm Hakları Saklıdır

 



Henüz Yorum Yapılmamış.

Kaynaklar:

Analiz
Yorum
Blog
Rapor
Bülten