G-8, BRICS ve G-20, KÜRESEL EKONOMİK KURUMLARIN REKABETİ
Yorum No : 2013 / 58
19.06.2013
4 dk okuma

17-18 Haziran tarihlerinde İngiltere’nin ev sahipliğinde ve başkanlığında Kuzey İrlanda’da yapılan G-8 zirvesi dikkatleri yeniden küresel kümeleşmelere ve bu grupların işlevlerine çekmiştir. 1973 yılı dünya petrol krizi karşısında, ABD’nin ön almasıyla, Almanya, Fransa ve İngiltere tarafından, ortak bir tutum alabilmek amacıyla temelleri atılan, Japonya’nın katılımıyla G-5, Kanada ve İtalya ile G-7 olan ve zengin ülkeler kulübü olarak tanımlanan, 1997 yılında, daha dengeli ve kapsamlı bir görünüm kazanmak üzere, Rusya’yı da davet ederek bugünkü G-8 formatına ulaşan grup, bugüne değin, zengin ülkelerin ve yerleşik çıkarların koruyucusu olma algılamasını giderememiştir. Nitekim son kuzey İrlanda zirvesinde de Rusya ile yaşanan siyasi görüş ayrılıkları, ekonomik önceliğin ABD ile AB arasında bir ekonomik ittifak sağlanması şeklinde takdim edilen serbest ticaret bölgesi oluşturulması anlaşmasına odaklanması ve günümüzde de hammadde kaynakları itibarıyla bir rekabet alanı haline gelen Afrika’ya odaklı bir gıda yatırımlarının özelleştirilmesi programına ağırlık verilmesi yerleşik algılamayı gidermeye yardımcı olmamıştır.

Sovyetler Birliği’nin dağılmasını ve soğuk savaşın sona ermesini izleyen dönemde, küresel ekonomide büyümenin ve ağırlığın çekim noktası Avrupa’dan ve Batı’dan Doğu’ya, Asya-Pasifik’e kaymaya başlamış, başta Çin ve Hindistan olmak üzere, gelişen ekonomiler yerleşmiş dengeleri değiştirebilecek hamleler gerçekleştirmiştir. Bu gelişme küresel ekonominin düzenlenmesinde yeni güçlerin de temsil edildiği bir oluşum ihtiyacını ortaya koymuş, 1999 yılında Türkiye’nin de yer aldığı G-20 resmen kurumsallaşmıştır. Halihazırda G-20 ülkeleri küresel gayrı safi hasılanın %80’inden fazlasını üretmek, dünya ticaretinde %80 paya sahip olmak ve dünya nufusunun 2\3’ünü kapsamakla küresel bir temsile en ehil ekonomik kümeleşme olarak görülmektedir. Halihazır dönem başkanı Rusya’dır. Bu yılki zirve Eylül ayında Rusya’nın başkanlığında yapılacaktır. Başkanlığı gelecek yıl Avustralya, 2015 yılında ise Türkiye üstlenecektir.

G-20 Pittsburg zirvesinde, 25 Eylül 2009 tarihinde, yeni kuruluşun küresel temel ekonomik konsey olarak G-8’in yerini aldığı ilan edilmiştir. Ancak G-20 içinde etkili bir G-8 varlığı gelişen ekonomiler bakımından da bir emsal teşkil etmiş, 2009 yılında Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin BRIC adlı yeni bir grubun ilk zirve toplantısında Rusya’da bir araya gelmiştir. 2010 yılında Güney Afrika’nın katılımıyla BRİCS adını alan grubun beşinci zirvesi geçtiğimiz yıl G. Afrikada yapılmıştır. BRICS kendisini gelişen ve yeni sanayileşen ülkeler kümeleşmesi olarak tanımlamış, BRICS ülkeleri arasında ticari, siyasi ve kültürel işbirliğini teşvik etmek üzere , bağımsız, uluslararası bir forum da oluşturmuştur. Son zirve toplantısında, kurulu düzenden duyulan rahatsızlığı ifade edecek şekilde, IMF’e rakip olacak bir küresel finans kuruluşu oluşturma kararı da alınmıştır.

Görülebildiği kadarıyla, G-20 küresel ekonomik yönetimde şemsiye kuruluş olarak etkinliğini ve saygınlığını sürdüren kapsayıcı kuruluş olma niteliğini korumakta, G-20 üyesi onüç üye bunun yanı sıra, farklı çıkarların seslendirildiği, münhasıran Rusya’nın her ikisinde de yer aldığı, iki ayrı grupta da temsil edilmektedir. Dış politikada ekonominin yönlendirici ağırlığının bulunduğu, büyük savaşların arkasında ekonomik kazanım mücadelesi olduğu dikkate alındığında, ekonomik dengelerin ve çekim merkezinin değişmekte olduğu günümüzde, yeni dengelerin barış ve istikrar içinde gerçekleşmesi bakımından G-20 oluşumunun rolü ve önemi açıktır. Avrupa’nın en doğusunda, Asya’nın en batısında, Avrasya’nın kavuşma noktasında yer alan Türkiye, 2015’de dönem başkanlığını üstleneceği bu küresel ekonomik konseyde gelişmelerin bilincinde ve merkezinde rol üstlenmeye hazırlıklı olmak durumundadır.


© 2009-2024 Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM) Tüm Hakları Saklıdır

 



Henüz Yorum Yapılmamış.

Kaynaklar:

Analiz
Yorum
Blog
Rapor
Bülten