20 yıldan daha uzun bir süredir Ermenistan’ın işgali altında bulunan Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ bölgesinde 3 Mayıs 2015 tarihinde düzenlenen "parlamento” seçimlerinden sonra,  13 Eylül 2015 tarihinde “yerel seçimler”  gerçekleştirilmiştir. Birçok devlet ve uluslararası örgüt bu seçimlerin sonuçlarını tanımadığını ilan etmiştir.

Yapılan açıklamalarda Azerbaycan’ın uluslararası düzeyde tanınmış sınırları dahilinde egemenlik ve toprak bütünlüğüne dikkat çekilmiş, dolayısıyla yapılan bu seçimlerin hukuka aykırı olduğu belirtilmiştir.

Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı da bu seçimleri kınamıştır. Son “yerel seçimle” ilgili Bakanlıktan yapılan açıklama aşağıdadır:[1]

“Anılan bölgede 3 Mayıs 2015 tarihinde yapılan “parlamento” seçimlerinin kısa bir süre ertesinde düzenlenmesi öngörülen söz konusu “yerel seçimler” de uluslararası hukuk ilkelerinin, BM Güvenlik Konseyi kararlarının ve AGİT prensiplerinin açık ihlâli niteliğindedir. Bu ve benzeri eylemler, Yukarı Karabağ ihtilafının barışçı yollardan kalıcı bir çözüme kavuşturulmasına yönelik çabalara da zarar vermektedir.

Ülkemiz, Azerbaycan’ın egemenliğinin ve toprak bütünlüğünün yeni bir ihlalini teşkil edecek söz konusu seçimleri kınamaktadır. Gayrimeşru gördüğümüz bu seçimler ve sonuçları Türkiye tarafından tanınmayacaktır.”

Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Komiseri sözcüsünün yaptığı açıklamada 13 Eylül’de seçimlerle ilgili yaptığı açıklamada Avrupa Birliği'nin seçimlerin anayasal ve yasal çerçevesini tanımadığı belirtilmiştir.[2] Aynı açıklama 3 Mayıs seçimleri için de yapılmıştır.[3]

ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü de, Dağlık Karabağ'ı bağımsız ve egemen bir devlet olarak tanımadıklarını ve bu sebeple 13 Eylül'de düzenlenecek seçimlerin sonuçlarını Dağlık Karabağ'ın hukuki statüsünü etkileyecek bir unsur olarak kabul etmeyeceklerini ifade etmiştir.[4]

Ayrıca İngiltere, Almanya, Ukrayna, Çin, Pakistan, Endonezya gibi ülkelerin yanında AGİT, İslam İşbirliği Teşkilatı gibi uluslararası örgütlerden de bu seçimler hakkında benzer açıklamalar yapılmıştır.

AİHM’in 16 Haziran 2015’te “Chiragov ve Diğerleri v. Ermenistan” davasında verdiği kararla hukuki alanda büyük bir darbe alan Ermenistan,[5] gün geçtikçe Azerbaycan’ın toprak bütünlüğüne ve egemenliğine vurgu yapan devlet ve örgütlerin sayısının artmasıyla da siyasi alanda hüsrana uğramaktadır. Yapılan bu seçimlerle Dağlık Karabağ’daki ‘cumhuriyeti’ meşrulaştırma girişimlerinin sonuçsuz kaldığı görülmektedir. Uluslararası alanda Azerbaycan’ın toprağı olarak kabul edilen Dağlık Karabağ ve çevresindeki yedi bölgenin Ermenistan’ın işgali altında olduğu giderek daha yaygın biçimde seslendirilmektedir.

Tabii yukarıda da adı geçen bazı ülkelerin Dağlık Karabağ konusunda çifte standart uyguladığı da bilinmektedir. Kırım meselesinde tavrını net bir şekilde ortaya koyan bu ülkelerin 20 yılı aşkın bir süredir devam eden Dağlık Karabağ meselesinde aynı kararlılığı göstermedikleri ortadadır. Bununla birlikte, bu seçimlere verilen tepkiler ve AİHM’in son kararı, Dağlık Karabağ’daki uluslararası hukuk ihlaliyle ilgili uluslararası alandaki anlayışı yansıtmaktadır.