10 Temmuz 2025 tarihinde Abu Dabi’de, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan arasında gerçekleştirilen ikili görüşme, Güney Kafkasya’daki barış sürecinde yeni ve kritik bir aşamayı temsil etmektedir.  Görüşmeye ilişkin kamuoyuna yansıyan sınırlı açıklamalardan; sınır belirleme, ulaşım hatlarının açılması ve karşılıklı güven artırıcı önlemler gibi temel başlıkların ele alındığı anlaşılmaktadır.

II. Karabağ Savaşı sonrası Azerbaycan’ın Karabağ üzerindeki fiili ve hukuki kontrolünü yeniden tesis etmesi, Güney Kafkasya’daki jeopolitik dengeleri derinden etkilemiştir. Bu gelişmeler Ermenistan’ın iç siyasetinde kırılmalara neden olurken, bölge dışı aktörlerin etkisinin de sorgulanmasına neden olmuştur.

Abu Dabi görüşmesi, özellikle geleneksel arabulucuların etkinliğinin azaldığı bir dönemde gerçekleşmesiyle dikkat çekmektedir. Birleşik Arap Emirlikleri’nin ev sahipliğinde gerçekleşen görüşme, klasik büyük güç diplomasisinden farklı olarak daha tarafsız ve pragmatik bir zeminde ilerlemeye yönelik bir adım olarak yorumlanabilir. BAE’nin son yıllarda küresel diplomaside üstlendiği “arabulucu aktör” rolü, Aliyev-Paşinyan görüşmelerine yaptığı ev sahipliği ile bir kez daha kendini göstermiştir.

Her ne kadar taraflar bir barış anlaşması taslağı üzerinde mutabakata vardıklarını belirtmiş olsalar da, bu metnin imzaya dönüşmemiş olması, sürecin hassasiyetini göstermektedir.  Barış sürecinin başarıya ulaşması; yalnızca liderlerin siyasi iradesine değil, aynı zamanda, diasporaların etkisinin dengelenmesine, toplumların sürece olan desteğine vb. etkenlere bağlıdır. Bu bağlamda, Abu Dabi görüşmesi, hem doğrudan diplomatik temasın sağlanması hem de güven inşa sürecinin derinleştirilmesi açısından stratejik bir adım olarak değerlendirilebilir.

Sonuç olarak, Abu Dabi görüşmesinin ardından barış anlaşmasının imzalanması yönünde umutlar artsa da, geçmişteki deneyimler bu sürecin birçok iç ve dış dinamik tarafından etkilenebileceğini göstermektedir. Bununla birlikte, Aliyev-Paşinyan görüşmesi, barış sürecinde önemli bir nokta olmuştur. BAE’nin tarafsız ev sahipliği, bölgedeki klasik arabuluculuk mekanizmalarının dışında, daha esnek ve çok kutuplu diplomasi modellerinin gelişmekte olduğunu göstermektedir. Bu görüşme, yalnızca Ermenistan ve Azerbaycan arasında değil, aynı zamanda bölge ile dünya arasında yeni bir diplomatik diyalog zemini inşa etme potansiyelinin de göstergesi olmuştur.

*Resim: Anadolu Ajansı