AVRUPA KALESİ SAFLARINI PEKİŞTİRİYOR
Yorum No : 2013 / 26
21.02.2013
2 dk okuma

Avrupa Birliği basın kaynakları, bazı üye ülkelerin, birliğin genişleme hedeflerini yazılı bir belge olarak hazırladıklarını ve 15 Ocak’ta AB Dışişleri şefine tevdi ettiklerini haber vermiştir. Bu belgenin genişlemeyi kapsayacak ülkeleri, daha doğrusu, Balkanları takiben daha kuzeydeki sınırın tespitini öngördüğü anlaşılmaktadır. Bu anlayış yeni değildir. ‘Doğu ortaklığı ve komşuluk politikası’ başlığı ile esasen bir süre önce Ukrayna, Moldova, Belarus’un yanı sıra üç Kafkas ülkesi, Gürcistan, Ermenistan ve muhtemelen daha baştan ayırımcı bir görüntü vermemek ve hayati ekonomik çıkarlarını tehlikeye düşürmemek uzak görüşü ile Azerbaycan’ı kapsayan bir yaklaşım kabul görmüştür. Bu yıl Kasım ayında Litvanya’nın başkenti Vilnius’ta toplanması öngörülen ‘Doğu Ortaklığı Zirvesi’nde bu altı ülkeye gelecekte üyelik perspektifi sözü verilmesi çalışmalarına başlandığı anlaşılmaktadır. Diğer taraftan, altı ülkeye verilecek üyelik perspektifinin daha önce Balkanlardaki genişlemeden farklı olacağı, Türkiye’nin dışarıda kalması fiilen sağlama alındıktan sonra, geri kalan tüm balkan ülkelerini kapsayan bütüncül yaklaşım yerine, yeni altı ülkeye yaklaşımın, farklılıkları gözeten ve bireysel ülke temelinde olacağı belirtilmektedir. Bu farklı muamele yaklaşımı herhalde, örneğin ‘en eski Hıristiyan devlet’ tanımını vurgulayan ve AB Komisyonu başkanının sözleriyle ‘bir Avrupa ülkesi olan ve Avrupa milletleri ailesi mensubu’ Ermenistan bakımından özel anlam taşıyabilecektir. Bu arada, Rusya’nın öncülüğünü yaptığı ‘ Avrasya Ortaklık Birliği’ projesi güncelliğini korumaya devam etmektedir. Ermenistan’ın Avrasya Birliği’ne katılma baskılarına karşı, Rusya ile ortak sınırı bulunmadığı ve Rusya’ya doğrudan ulaşım bağlantısı olmadığı savını kullandığı bilinmektedir. Bu söylem ister istemez Ermenistan’ın AB ile doğrudan ulaşım bağlantısı sorusunu akla getirmektedir. Burada tekrar Türkiye ve AB üyeliği konusu gündeme oturmakta, Avrupa ile Asya’nın kavşak noktasında yer alan Türkiye’nin bölgede ve Doğuya açılmada sağlayabileceği engin katkılar somut biçimde gözler önüne serilmektedir. Bu tabiatıyla yakın geleceğe dönük bir vizyondur. Hâlihazırda ise, Türkiye Meriç nehrinin karşı kıyısına çekilen çirkin Schengen tel örgüsüne tahammül etmek durumundadır.


© 2009-2024 Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM) Tüm Hakları Saklıdır

 



Henüz Yorum Yapılmamış.

Kaynaklar:

Analiz
Yorum
Blog
Rapor
Bülten