ANGORA: L’AUBE DE LA TURQUIE NOUVELLE (ANKARA: YENİ TÜRKİYE’NİN DOĞUŞU)
Yorum No : 2015 / 120
01.10.2015
4 dk okuma

Yirminci yüzyıl başlarında Anadolu’yu sıkça ziyaret etmiş olan Fransız gazeteci-yazar Jean Schlicklin, dönem içerisinde ülkenin içinde bulunduğu durumu ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna giden süreci yakından takip etmiş, gözlemlerini 1922’de Paris’te yayınlanan Angora: L’aube de la Turquie Nouvelle başlıklı kitabında derlemiştir. AVİM, önemli bir tarihi tanıklık olan ancak kütüphanelerin tozlu raflarında unutulan bu eserin İngilizce ve Türkçe çevirilerinin önümüzdeki dönemde yayınlanacağını ümit etmektedir.

Bu yazı, Türkiye’nin önemli dış politika konularından biri olan ‘Ermeni sorunu’ ile ilgili olan ve Jean Schlicklin’in Angora:L’aube de la Turquie Nouvelle başlıklı kitabında önemle üzerinde durduğu yirminci yüzyıl başlarında Anadolu’daki Ermenilerin durumu ile gözlemlerini içeren pasajların kısa bir özetini sunmayı hedeflemektedir.

Jean Schlicklin, ondokuzuncu yüzyılın ikinci yarısında ortaya çıkan ‘Ermeni sorunu’nun müsebbibi olarak Rusya ve İngiltere’yi işaret etmektedir. Bu yıllarda, dönemsel bazı değişikliklere rağmen, her iki devlet de Osmanlı’nın rakibi/düşmanı konumundadır. Hem İngiltere hem de Rusya Anadolu’da ortaya çıkacak karışıklıkların kendi çıkarlarına hizmet edeceğine inanmışlardır. Dahası, kurulacak bir Ermeni devleti, Rusya için Akdeniz’e açılan bir kapı, İngiltere için ise Moskova’ya karşı potansiyel bir siper olarak algılanmaktadır.

Yazarın gözlemlerine göre, Rusya Anadolu’daki ajanları sayesinde Ermenileri Kürtlere, Kürtleri de Ermenilere karşı kışkırtma politikasını başarıyla yürütmüştür. Bunun sonucu olarak, Ermeniler Türklere ve Kürtlere, Kürtler de Türklere ve Ermenilere karşı tam anlamıyla bilenmiş ve çatışma ortamı olgunlaşmıştır.  Şiddettin dozu sürekli artmış ve yüzyıllarca bir arada ve uyum içinde yaşayabildikten sonra, 1894’te Kürtler tarafından Ermenilere karşı bir katliama girişilmiştir. Bu katliam, Van’daki Osmanlı makamları tarafından durdurulmuştur.

Osmanlı Devleti savaşa girmeden bir ay önce Çar II. Nicolas, Ermenileri Osmanlı’ya karşı kışkırtmak ve Rusya tarafına çekmek için propaganda faaliyetlerine ağırlık vermiştir. Rusya’ya ek olarak, liderleri İstanbul ve yurtdışında olan bazı Ermeni gruplar da Anadolu’daki Ermenileri isyana teşvik için faaliyetler yürütmüştür. Jean Schlicklin’in anlatımına göre, Bitlis’teki Rus konsolosu bu durumla ilgili olarak St. Petersburg’a şöyle bir istihbarat notu iletmiştir: “Bitlis’te Ermeni Devrimci Federasyonu savaşa hazır bir şekilde bulunmaktadır. Bu komitenin diğer üyelerinden 100.000 kişi Muş’tadır ve Osmanlı ordusuna karşı savaşmaya hazırdır.” Yazarın anlatımından ortaya çıkan şey, dönem içerisinde Osmanlı’nın düşmanlarının yalnızca yabancı devletler olmadığı, ülke içinde de organize olmuş grupların ülkeyi zayıflatmak ve savunmasız bırakmak için ciddi faaliyetler göstermekte olduğudur.  

Anadolu’nun doğusundaki tehlikenin ciddi bir seviyeye ulaşması ve Van’ın Ermeniler tarafından ele geçirilmesinin ardından, bölgedeki Ermenilerin ülkenin iç kısımlarına göç ettirilmesine karar verilmiştir. Fakat iletişim araçlarının yetersizliği ve iaşe konusunda yaşanan sıkıntılar çok sayıda Ermeni’nin göç yollarında telef olmasına neden olmuştur. Bu esnada, Osmanlı ordusu Ermeni isyancıların ve Rus ordusunun baskılarına dayanamayarak geri çekilmek durumunda kalmıştır.

Jean Schlicklin, Müslümanların da toplu göçe maruz kaldığını, açlık, soğuk ve çeşitli hastalıklardan dolayı Müslümanlar arasında da ciddi kayıpların yaşandığını aktarmaktadır. Jean Schlicklin’in ilginç bir gözlemi Müslüman grupların göç yollarında Arap ve Kürt çetelerin saldırılarına maruz kaldıklarıdır. Yazara göre, İngilizler tarafından işgal edilen yerlerdeki Müslümanlar, Hristiyanlar kadar acı çekmişlerdir.

Jean Schlicklin 1919 yılının sonlarında yüz kadar Türk köyünün yakıldığını, 135.000 kişinin de öldürüldüğünü aktarmaktadır. Kars’ın işgali sırasında yüz kadar Müslüman asker Ermeni ordusu tarafından katledilmiştir. Yazar, saldırıya uğrayan Müslümanların küçük bir kısmının Azerbaycan’a kaçtığını belirtmektedir. 1920 yılı boyunca Taşnak Partisi üyeleri sadece Ermenistan’daki değil Azerbaycan’daki Müslüman halka da saldırılar gerçekleştirmiştir.  Ermenistan’da Bolşeviklerin iktidarı alması olayları sonlandıran etken olmuştur.   


© 2009-2024 Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM) Tüm Hakları Saklıdır

 



Henüz Yorum Yapılmamış.

Kaynaklar:

Analiz
Yorum
Blog
Rapor
Bülten