AB’NİN AZERBAYCAN VE ERMENİSTAN’A YAKLAŞIMI: GERÇEKÇİ POLİTİKAMI, ÇİFTE STANDARTMI?
Yorum No : 2016 / 19
14.03.2016
6 dk okuma

AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikasından Sorumlu Yüksek Temsilcisi ve Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Federica Mogherini, Doğu Ortaklığı ülkeleri turu çerçevesinde, 29 Şubat’ta Azerbaycan’ı ve 1 Mart’ta Ermenistan’ı ziyaret etmiştir. Mogherini,  iki ülkenin Cumhurbaşkanları, Dışişleri Bakanları ve sivil toplum örgütleri temsilcileriyle görüşmüştür.[1]

Mogherini’nin, aynı kapsam içinde, Azerbaycan’ın hemen ardından Ermenistan’a gitmesi, AB’nin gözünde Ermenistan’ın ayrıcalıklı konumu tekrar ortaya koymuştur. Böylece, geçmişte AB’yi küçük düşüren ve AB yerine Rusya’yı tercih ederek safını belli eden Ermenistan’la, tam tersine Batı’nın stratejik ortağı olma yolundan ayrılmayan Azerbaycan’ın aynı kefeye konduğu görülmüştür.

Hatırlanacağı üzere, 2013 yılında AB ile Kapsamlı Serbest Ticaret Anlaşmasını da içeren bir Ortaklık Anlaşmasını imzalaması beklenen Ermenistan bu Anlaşmayı imzalamaktan vazgeçmiş, bunun yerine, Rusya’nın önderliğindeki Avrasya Gümrük Birliğine ve Ocak 2015’te üyesi olacağı Avrasya Ekonomik Birliği’nin kuruluş sürecine katılmayı tercih etmişti. Ermenistan’ın bu beklenmeyen ve “U dönüşü” olarak nitelenen hareketi AB’yi gafil avlamış, hayal kırıklıkları ve eleştirilere neden olmuştu. Ancak, geçtiğimiz yılın sonunda AB, sadece iki yıl önce kendisinin itibarını zedeleyen Ermenistan’la yeni bir anlaşma için müzakerelere başladığını duyurmuştur.[2]

2013 yılında Ermenistan Avrupa’da eleştirilirken, şimdi her şeyin unutulduğu anlaşılmaktadır.  Mogherini, Azerbaycan ve Ermenistan’a yapacağı ziyaret öncesinde verdiği bir mülakatta,[3] “Ermenistan’ın Avrasya Ekonomik Birliği’ne üyeliği AB ile işbirliğine bir engel teşkil etmemektedir,” demiştir. Ayrıca, “Doğu Ortaklığı ülkelerinin AB ile olan ilişkilerinin niteliğine karar vermede serbest olduğunu” ileri sürmüştür.

Ermenistan Rusya’nın uydu devleti olma sürecindedir. Bu yüzden, AB’nin bu son tutumumun Rusya’nın Ermenistan’daki artan varlığı ile bağlantılı olduğu düşünülebilir. Ancak sebep bu bile olsa, Ermenistan’a her zaman iltimaslı davranan AB, Azerbaycan’la ilişkilerini tehlikeye atmak pahasına, Ermenistan’a aşırı taviz vermekte ve Ermenistan’ı adeta şımartmaktadır.

AB’nin Ermenistan’a yönelik tavrı, Mogherini’nin iki ülkeye ziyareti sırasında yaptığı konuşmalarda da görülmektedir. Mogherini, Azerbaycan Dışişleri Bakanı Elmar Mammadyarov ile yaptığı ortak basın toplantısında şunları söylemiştir:[4]

AB, Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünü, bağımsızlığını ve egemenliğini desteklemektedir. Avrupa Birliği ve Birliğe üye ülkeler Dağlık Karabağ’ı tanımamıştır. Statükonun sürdürülemeyeceğine inanıyoruz. Dolayısıyla, Karabağ sorununun barışçıl yöntemlere çözümü AB’nin önceliklerinden biridir. AGİT Minsk Grubu’nun arabuluculuk faaliyetlerini desteklemeyi sürdüreceğiz…”

Öte yandan, Ermenistan Dışişleri Bakanı Edward Nalbandian ile yaptığı basın toplantısında ise Mogherini farklı bir söylem kullanmıştır:[5]

Karabağ sorunun barışçıl çözümü AB’nin öncelikleri arasında olmaya devam etmektedir. Statükonun devam edemeyeceğini düşünüyoruz. Avrupa Birliği Minsk Grubu’nun çözüme yönelik çabalarını desteklemektedir…”

Görüldüğü üzere, Azerbaycan’daki konuşmasında Dağlık Karabağ’ın tanınmadığından ve Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünden söz eden Mogherini, Ermenistan’daki konuşmasında bu konulara hiç değinmemiştir. Mogherini, Ermenistan’daki sözleriyle AB’nin Ermenistan’a ödün verme siyasetini ortaya koymuştur. Aynı tavır, AB’nin Avrupa Komşuluk Politikası çerçevesinde Azerbaycan ve Ermenistan için hazırladığı ilerleme raporlarda, Azerbaycan’ın toprak bütünlüğü veya Ermenistan’ın Azerbaycan topraklarını işgaline dair herhangi bir ibare bulunmamasıyla da görülmektedir. Ne yazık ki AB’nin bu tutumu, Güney Kafkasya’daki istikrasızlığın ve gerginliklerin en önemli sebebi olan Karabağ sorunun sürmesine neden olmaktadır. AB’nin şımartmaları sayesinde, bölgedeki barış ve istikrarı bozmaya devam eden Ermenistan’ın yaptıkları yanına kar kalmaktadır.

Azerbaycan insan hakları ve demokrasinin koruyuculuğuna soyunan AB tarafından bu hususta sık sık eleştirilmektedir. Örneğin, Avrupa Parlamentosu, Eylül 2015 tarihinde insan hakları konusunda Azerbaycan’ı eleştiren bir karar almıştır. Öte yandan, Ermenistan’daki insan hakları ve demokrasi ihlallerine karşı, AB tarafında aynı tutum ve hassasiyet gösterilmemekte, bu ihlaler görmezlikten gelinmektedir.

Nitekim, bu konuda AB’ye bir eleştiri Ermenistan’ın içinden gelmiştir. 1 Mart 2016 tarihinde, Ermenistan’ın ilk Dışişleri Bakanı ve muhalif Miras Partisi Genel Başkanı Raffi Hovannisian, Ermenistan’ı ziyaret eden Mogherini’ye hitaben, Ermeni hükümetini insan hakları ve demokrasi konusunda ağır bir şekilde eleştiren bir açık mektup yayınlamıştır.[6] Hovanissian, mektubunda, Ermenistan’da yaşan bir dizi insan hakları ve demokrasi ihlallerini sıralamış, Avrupa’yı bu ihlallere göz yumduğu için eleştirmiştir.

Azerbaycan, her zaman, AB’yle yakın ilişkiler kurmaya önem veren ve yüzünü Batı’ya dönmüş bir ülke olmuştur. AB’nin çifte standartları sebebiyle geçmişte ilişkilerde inişler ve çıkışlar olmuş olsa da, 2013 yılında safını belli eden Ermenistan’ın aksine, AB yolundan hiçbir zaman ayrılmamıştır. Azerbaycan’la yakın ilişkilerin, enerji güvenliğinden terörizmle mücadeleye, farklı birçok konuda AB için çok önemli olduğu çok açıktır. Ancak, maalesef, AB takındığı bu tutumla Azerbaycan’ı rencide ettiğinin ve böyle devam ederse Azerbaycan’ı kendinden uzaklaştıracaktağının farkında değildir.


© 2009-2024 Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM) Tüm Hakları Saklıdır

 



Henüz Yorum Yapılmamış.

Kaynaklar:

Analiz
Yorum
Blog
Rapor
Bülten