AB, DÜZENSİZ GÖÇMEN SORUNUNU AKDENİZ’E GÖMÜYOR
Yorum No : 2023 / 23
20.06.2023
7 dk okuma

Avrupa’nın en önemli sorunlarından birisi göç sorunudur. Akdeniz özellikle son on yılda sığınmacı mezarlığına dönüşmüştür. Sığınmacı sorununun göç etmek zorunda kalanlar için hiçbir zaman gündemden düşmediği bir gerçek olmasına rağmen, Avrupa ve konu ile ilgili hükümetler yıllardır sessizliklerini korumakta, hatta görmezden gelmektedir. Son günlerde Akdeniz, göz ardı edilemeyecek kadar büyük sayıda ölümlere ve trajedilere sahne olmuştur. Dikkatler bir kez daha Yunanistan’ın güneyinde, içinde yaklaşık 700 kişinin bulunduğu bir balıkçı teknesinin batması sonucu boğulduğu düşünülen yüzlerce kişi ile, dünyanın en ölümcül göç rotasına ve Avrupa’nın en büyük sorunlarından biriyle mücadeledeki başarısızlığına çekilmiştir[1].

Orta Akdeniz, 2014 yılından bu yana Kayıp Göçmenler Projesi (İng. Missing Migrants Project, MMP) tarafından kayda geçirilen 17,000’den fazla ölüm ve kaybolma vakası ile dünyanın bilinen en ölümcül göç rotasıdır. Bunun nedeni hem günler sürebilen denizaşırı yolculuğun uzunluğu hem de giderek daha tehlikeli bir hale gelen kaçakçılık, arama-kurtarma kapasitesindeki boşluklar ve sivil toplum kuruluşlarının hayat kurtarmaya yönelik çalışmalarına getirilen kısıtlamalardır. Göçmenler, Orta Akdeniz’i genellikle açık denize elverişsiz, aşırı yüklü şişme botlarla geçmektedir. Aynı anda birden fazla tekne denize indirilebilmekte, bu da arama ve kurtarma çalışmalarını önemli ölçüde zorlaştırmaktadır. Orta Akdeniz aynı zamanda en çok kaybolma vakasının yaşandığı güzergâhtır. Çok daha fazla ölümün kayıtlara geçmemiş olması muhtemeldir. MMP’nin 2014’ten beri elde ettiği veriler, bu rotada 12,000’den fazla kişinin denizde kaybolduğunu ortaya koymaktadır. 

Uluslararası Göç Örgütü’nün kayıp göçmenler projesini başlattığı 2014 yılından bu yana, Avrupa’ya ulaşmaya çalışan tahmini 27,000 kişinin Akdeniz’i geçmeye çalışırken öldüğü ya da kaybolduğu raporlanmıştır. Kısaca, söz konusu ölümlerin 21,000’den fazlası Akdeniz’de açık denize uygun olmayan, kapasitesinin fazlasıyla yüklenmiş teknelerle geçişlerde meydana gelmiştir[2].

Yunanistan’a giden göçmenlerin çoğu şimdiye kadar Türkiye’den geçerek ya tekneyle Yunan adalarına ulaşmakta ya da kara sınırı boyunca Meriç Nehri’ni geçmekteydi. Türkiye’nin etkin kontrolleri, Atina’nın deniz devriyelerini arttırması ve bir sınır çiti inşa etmesinden bu yana bu yolu kullananların sayıları keskin bir şekilde düşmüştür. Daha üç yıl önce Yunanistan’ın sığınmacılara yönelik olumsuz davranışları geniş bir yankı bulmuştu. Konu ile ilgili görüntüler olmasına rağmen, Yunanistan suçlamaları reddetmişti. 2020 yılında Harvard profesörü Vasileia Digidiki, Financial Times’ta kaleme aldığı “Avrupa Göçmenlere İkiyüzlülüğünü Gösteriyor” başlıklı bir makale ile konuya dikkat çekmişti[3]. Makalede, Digidiki, Yunanistan’ın göçmenlere yönelik insanlık dışı muamelesini eleştirirken bu duruma sessiz kalan Avrupa’nın da masum olmadığını ifade etmişti. Ülke içindeki göçmen karşıtı protestolar, pandeminin etkisi ve sınırlarını göçmenlere tamamen kapatan Avrupa ülkeleri ile sorun içinden çıkılamaz bir hal almıştı.

Bugün ise, üç yıl sonra, Yunanistan’ın birçok kentinde düzenlenen gösterilerde, göçmenlerin ölümü protesto edilmektedir. Göstericiler, Yunanistan’ı ve Avrupa’yı Akdeniz’i bir “ölüler denizine” çevirmekle suçlamaktadır[4]. Yunanistan ise kayıtlara rağmen, göçmenleri Türkiye’ye geri ittiği ve sığınma talep etmelerini yasadışı bir şekilde engellediği iddialarını sürekli olarak reddetmeye devam etmektedir[5]. Göçmenlerle ilgili keskin politikalar uyguladığı bilinen Macaristan ve Polonya gibi diğer orta ve doğu Avrupa ülkeleri ise güneyden gelen sığınmacıları kesin olarak geri çevirmektedir. İngiltere ise, hali hazırda düzensiz göçmenleri uluslararası hukuka aykırı olarak Ruanda’ya göndermeyi planlamaktadır[6].

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, yazımızın başında değindiğimiz, Yunanistan’ın Mora Yarımadası açıklarında meydana gelen, çok sayıda insanın hayatını kaybettiği facianın ardından yaptığı açıklamada, Avrupa Birliği’ne (AB) etkili bir göç politikası belirlemesi çağrısında bulunmuştur[7]. Bu çağrıdan üç yıl önce de AB genelinde insani yardım planı uygulanmamasından şikâyet ediliyordu. Hala böyle bir plan AB’nin gündeminde yer almamaktadır. BM Genel Sekreteri Guterres, üç yıl önce Harvard profesörü Digidiki’nin makalesinde eleştirdiği gibi, sorunun yalnız Yunanistan’la sınırlı kalmadığını, AB’nin de sorunu olduğunu ifade etmiştir. Almanya Başbakanı Olaf Scholz da konu ile ilgili olarak AB’nin ortak bir şekilde hareket etmesi gerektiğini söylemiştir. Bu gelişmeler üzerine, 18 Haziran 2023 tarihinde Almanya İçişleri Bakanı Nancy Feaser ve Fransa İçişleri Bakanı Gérald Darmanin Akdeniz’de kaçak göç ile mücadelede alınacak önlemlerle ilgili olarak Tunus’ta temaslarda bulunmuştur. Yapılan yazılı açıklamada, kaçakçıların insanlık dışı faaliyetlerini ortadan kaldırmak için yasal göç yolları oluşturmak istediklerini, mültecilerin haklarının korunmasını ve Akdeniz’deki korkunç ölümlerin artık durmasını istediklerini ifade etmişlerdir[8]. Buna rağmen, özellikle Yunanistan’ın, eski ABD Başkanı Donald Trump’ın Meksika sınırına ördüğü duvar benzerini Türkiye sınırına örmesi ve bu konuyu daha da geliştireceğini vurguladığı popülist politikalar ile gerilim iyice artmıştır[9].

Son olarak UNHCR, zorla yerinden edilmelerde bir önceki yıla göre 19,1 milyonluk rekor bir artış olduğunu bildirmiştir. Avrupa, kendi itibarını zedeleyen bu durumda sorumluluk üstlenmeyi reddederek, bu konuyla dünyanın en yoksul ülkelerinin mücadele etmelerini beklemektedir. 20 Haziran 2023 Dünya Mülteciler Günü’nde parlak sözler edilmesine rağmen, AB ve AB’nin varlıklı devletleri geride bıraktığımız on yılda daha da acımasız ve popülist bir çizgide ilerlemeye devam etmiş, BM’nin raporlarına ve çağrılarına rağmen bu tutumlarından ödün vermemiştir.

 

*Görsel: https://stock.adobe.com/images/migrants-and-refugees-in-a-boat-on-the-ocean-global-migration-concept-ai-generated-art/577340334

 

[1] Jon Henley, “Greece Shipwreck Disaster Exposes Europe’s Deadly Failure,” The Guardian, 15 Haziran 2023, https://www.theguardian.com/world/2023/jun/15/greece-shipwreck-disaster-exposes-europes-deadly-failure.

[2] “Migration Within The Mediterranean,” International Organization for Migration, 14 Haziran 2023, https://missingmigrants.iom.int/region/mediterranean.

[3] Vasileia Digidiki, “Europe Shows a Janus Face To Migrants,” The Financial Times, 20 Temmuz 2020, https://www.ft.com/content/7befe84b-6469-4297-abd9-cda45fd842c6.

[4] “BM'den Yunanistan'daki göçmen faciası sonrası AB'ye çağrı: Etkili bir göç politikası belirlenmeli,” EuroNews, 16 Haziran 2023, https://tr.euronews.com/2023/06/16/bmden-yunanistandaki-gocmen-faciasi-sonrasi-abye-cagri-etkili-bir-goc-politikasi-belirlenm.

[5] Henley, “Greece Shipwreck Disaster Exposes Europe’s Deadly Failure.”

[6] “The Guardian view on migrant tragedy: pieties are not enough,” The Guardian, 15 Haziran 2023, https://www.theguardian.com/commentisfree/2023/jun/15/the-guardian-view-on-another-migrant-tragedy-pieties-are-not-enough.

[7] “BM'den Yunanistan'daki göçmen faciası sonrası AB'ye çağrı,” EuroNews.

[8] “Alman ve Fransız Bakanlar Göçle Mücadele İçin Tunus’ta,” EuroNews, 18 Haziran 2023, https://tr.euronews.com/2023/06/18/alman-ve-fransiz-bakanlar-kacak-gocle-mucadele-icin-tunusta.  

[9] “The Guardian view on migrant tragedy: pieties are not enough,” The Guardian.


© 2009-2024 Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM) Tüm Hakları Saklıdır

 



Henüz Yorum Yapılmamış.

Kaynaklar:

Analiz
Yorum
Blog
Rapor
Bülten