VON DER LEYEN’İN “AVRUPALI YAŞAM BİÇİMİ” TANIMI “AVRUPA DEĞERLERİ"YLE NE KADAR ÖRTÜŞÜYOR?
Analiz No : 2019 / 26
Yazar : AVİM
24.09.2019
9 dk okuma

Avrupa Parlamentosu seçimlerine hazırlık sürecinde AVİM olarak Avrupa Birliği içinde güçlenmekte olan yabancı düşmanlığına ilişkin çok sayıda analiz ve yorum yazısı kaleme aldık. Bu çalışmalar Avrupa Birliği’nin önümüzdeki dönemde yabancı düşmanlığı, aşırı sağ, ırkçılık konularına yaklaşımına ilişkin fikir vermekle kalmamakta, AB’nin yabancılara yönelik politikalarının sorgulanmasına da olanak sağlamaktadır. 

AB’nin, bilhassa da AB üye ülkelerinin Türkiye’ye bakışının bugünden yarına değişmesini beklemek gerçekçi bir yaklaşım değildir. Bunun kanıtını artan aşırı milliyetçilik ve yabancı düşmanlığında görmek mümkündür. 

Bundan üç yıl önce, 2 Haziran 2016’da, Almanya Federal Meclisi’nde 1915 olaylarını soykırım olarak nitelendiren bir tasarı onaylanmıştı. O tarihte bile bu tasarının parlamentodan geçme gerekçesi Almanya medyasının ve siyasetçilerinin Türkiye’ye yönelik yaklaşımının ardında Türkiye’deki mevcut siyasi iktidara duyulan tepki ve öfke olduğunu kaleme almıştık.[1]Gerçek gerekçenin Almanya’da yaşamakta olan Ermeni topluluğunun hassasiyeti olmadığı açıktır. 2016 yılında yaşanan bu gelişme 2019’da kendini iyiden iyiye gösteren aşırı sağın ayak sesleridir.[2]

Son bir yıldır ise Avrupa’daki aşırı sağa ilişkin çalışmalarımız Avrupa’daki azınlıklar için Avrupa’nın vahametini ortaya koyar niteliktedir. Özellikle Avrupa Parlamentosu seçimleri öncesinde uzun süre Türkiye aleyhtarlığı yapan ve Türkiye’nin AB’de yeri olmadığını söyleyen Avrupa Halk Partisi (İng. European People’s Party – EPP) lideri Manfred Weber’in siyasi söylemlerine ilişkin kaleme aldığımız çalışmalara AVİM internet sitesinden erişilebilir.[3]

Avrupa Parlamentosu seçimlerinden sonra anlaşıldı ki, Weber, ‘Spitzenkandidat’ olarak seçilememiş olsa da, Avrupa Komisyonu Başkanı olarak gizli kapılar ardında öne sürülmüş bir aday olan Ursula von Der Leyen aşırı sağ söylemleri konusunda Manfred Weber’i aratmıyor. EPP lideri Weber Leyen’in ‘Avrupa Yaşam Biçimleri’nin korunması konusunda destek sağlayan isimlerin başında geliyor.[4]Weber, “Avrupalı olmaktan guru duyuyorum ve insanların neden von der Leyen’in Avrupa’yı korumak için atmış olduğu bu başlığa saldırdıklarını anlayamıyorum.” diyerek desteğini açık bir şekilde ortaya koymuştur. Buna karşın von Der Leyen’in oluşturmayı planladığı ‘yeni Avrupa’ fikrini reddedenlerin sayıca hiç de az olmadığını da akılda tutmak gerekir. 

Peki Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in öne sürdüğü ‘Avrupalı Yaşam Biçimi’ projesi tam olarak ne anlama geliyor? Von der Leyen’in ve pek çok aşırı sağ destekçisinin kaygısı Avrupa değerlerinin ‘korunamadığı’ yönünde. 

Ursula von der Leyen’in oluşturduğu 27 üyelik komisyonun üyelerinin atanması sırasında göç ve iltica, istihdam, entegrasyon ve Avrupa vatandaşlarını terör ve siber tehlikeden koruma konuları da bölüşülmüştür. Söz konusu komisyon üyeleri arasında en fazla dikkat çeken isimlerden biri Yunanlı Margaritis Schinas’tır. Shinas, tam olarak Avrupalı yaşam biçiminin korunmasından sorumlu Başkan Yardımcısı olarak göze çarpmaktadır. Başlıktan ve savunulan değerlerden “Avrupalı olmayan” toplulukları dışarıda bırakıldığı açıkça görülmektedir. Bu pozisyonun oluşturulması ve böyle bir pozisyona bir Yunanlı’nın getirilmesi von der Leyen’in işaret ettiği “Avrupalılık” düşüncesi ile ters düşmemektedir.[5]Avrupalılar tarafından Yunanlılara Yeniçağ’dan itibaren Avrupa kültürünün oluşmasında önemli bir rol oynadıkları iddiasıyla ayrı bir önem verilmiştir.[6]Yunanlılar bu görevi yerine getirirken, “öteki”leştirme zihniyeti de ‘barbar’ olarak nitelendirdikleri Makedonların lideri İskender’e sahip çıkarak içine düştükleri tezatı ortaya koymaktadırlar.[7]

Weber de Avrupa Birliği’nde Türkiye’nin yeri yoktur, diyerek bu yaklaşımın sağlamasını sunmuş oldu. Weber seçilememiş olsa da kendi görüşlerini savunacak birinin Avrupa Komisyonu Başkanı olmasını amaçladığı “Avrupalı olmayanların dışarıda bırakılması” düşüncesinin hayata geçirilmesi ile Avrupa Komisyonu seçimi aşaması talihsiz bir şekilde tamamlanmıştır. 

“Avrupalı yaşam biçiminin korunması” talihsiz olarak nitelendirilecek bir ifadedir, çünkü, Avrupa içerisinde ‘Avrupalı yaşam biçimini göç tehdidine karşı mı korunacağı’ fikri akıllara gelmektedir. Bunun ima edildiği ve aşırı sağ/faşist çevrelerin çoğunlukla kullandığı bir tabir olduğu görüşü Avrupa genelinde yaygındır. Dolayısıyla Ursula von der Leyen aleyhine birtakım suçlamaların yükselmeye başladığı dikkat çekmektedir. 

Avrupa Komisyonu Başkanı’nın Avrupalılığın korunmasına ilişkin düşüncesine karşı çıkanlar arasında önde gelen düşünce kuruluşlarından Avrupa Reform Merkezi (İng. Center for European Reform) da yerini almıştır. Von der Leyen’in ağır bir şekilde eleştirildiği yazı Von der Leyen’in AB’nin siyasi göçmen problemini popülist/aşırı sağ kesime ‘sevimli’ görünmeye çalışarak çözemeyeceğinin altını çizerek sona ermiştir.[8]

Başka ciddi bir eleştiri de Jean-Claude Juncker’den gelmiştir. Avrupalı yaşam biçiminin göçe karşı olduğu fikrinden hazzetmediğini[9], göçmen kabulünün esasen Avrupalı yaşam biçiminin bir parçası olduğunu ifade etmiştir. Dolayısıyla bu düzenlemenin bir anlamı yoktur. Ayrıca Juncker, bu konuyla ilgili görevlendirilen yeni komiseri yakından tanıdığını ifade etmiştir. Schinas, bu görevi alana kadar da Avrupa komisyonu genel sekreteri olarak Juncker’in çok yakınında çalışıyordu. Juncker, Schinas’ın Avrupa değerlerini katiyen benimsemeyen bir insan olduğunun da altını çizmiştir. Dolayısıyla bu görevlendirmenin iyi olmadığını düşündüğünü söylemiştir. 

Yeni Avrupa Parlamentosu Başkanı David Sassoli de “Avrupalı Yaşam Biçimi”ni sorgulayarak[10]tartışmaların yoğunlaştığına işaret etmiş, sorumlulukları gereği olarak konuya açıklık getirmek amacıyla, Avrupa Parlamentosundaki siyasi grup başkanlarıyla Leyen’i ortak bir toplantıya çağırmıştır. Bu durum von der Leyen’i sorguya çekmek olarak da nitelendirilebilir. 

Avrupa Parlamentosundaki Yeşiller grubu da, en başından beri Avrupa Komisyonu Başkanı olmasına karşı çıktıkları[11]Von der Leyen’i şiddetle eleştirmiştir. Avrupalı yaşam biçimi ifadesi Avrupa’daki aşırı sağı teşvik etmeye yönelik bir mesajdan başka bir şey olmadığını bildirileri ile açıklamışlardır.[12]Yeşillerin temsilcisi Karima Delli, Birlik’in temel prensipleri olan dayanışma ve işbirliği kavramlarıyla çelişen bir anlayışı temsil ettiğinin altını çizmişlerdir.

Merkel’in Hristiyan Demokratların başkanlığını Ursula von der Leyen’e bırakmamasında Von der Leyen’in tecrübeli bir siyasetçi olmamasının rol oynadığını söylemek mümkündür. Von der Leyen ve 27 Komisyon üyesinin durumları 31 Ekim 2019’da yapılacak oylama ile kesinleşecektir.

Her ne kadar Alman siyasetçiler Türkiye’nin üyeliğini bahane ederek göçmen karşıtlığını meşru bir zemine oturtmaya çalışsalar da Avrupa Parlamentosu ve Avrupa’daki düşünce kuruluşları, Avrupa Konseyi Başkanı Jean-Claude Juncker, yeşiller tutumlarını net bir şekilde sergilemiştir. “Avrupa yaşam biçimlerinin korunması” çözüm içeren değil, sorun yaratması muhtemel bir aşırı sağ tandasıyla örtüşen bir projedir. Bu proje ile Ursula von der Leyen, aşırı sağ yaklaşımı göz önünde bulundurulduğunda, kardeş parti mensubu Manfred Weber’den çok farklı bir zihniyet içinde olmadığını göstermiştir.

 

Karikatür: https://www.englishblog.com/2015/04/cartoon-european-lifeguard.html#.XYnuIS37nRY 

 

[1]Mehmet Oğuzhan Tulun, “Bir Cezalandırma Yöntemi Olarak Soykırım Suçlaması”, avim.org.tr, 26 Mayıs 2016, https://avim.org.tr/tr/Yorum/BIR-CEZALANDIRMA-YONTEMI-OLARAK-SOYKIRIM-SUCLAMASI

[2]“Almanya Parlamentosu ‘Soykırım Tasarısı’nı Onayladı”, BBC.com, 2 Haziran 2019, https://www.bbc.com/turkce/haberler/2016/06/160602_almanya_soykirim_oylama

[3]Hazel Çağan Elbir, “Weber için Her Yol Mübah”, avim.org.tr, 15 Ekim 2018, https://avim.org.tr/tr/Yorum/WEBER-ICIN-HER-YOL-MUBAH

[4]“EPP Leader Defends Contraversial ‘European way of life’ Portfolio”, TheParliamentMagazine.eu, 17 Eylül 2019, https://www.theparliamentmagazine.eu/articles/news/epp-leader-defends-controversial-‘european-way-life’-portfolio

[6]Önder Kaya, Roma İmparatorluğu’ndan Hitler Almanyası’na Avrupa Tarihi, Timaş Yayınları, Aralık 2011: İstanbul, s. 11.

[7]Önder Kaya, Roma İmparatorluğu’ndan Hitler Almanyası’na Avrupa Tarihi, Timaş Yayınları, Aralık 2011: İstanbul, s. 11.

[8]Camino Mortera-Martinez, “New Commission Bows to the Populists”, Center for European Reform, 12 Eylül 2019, https://www.cer.eu/in-the-press/new-commission-bows-populists

[9]Hans von Der Burchard, David Herszenhorn, “Juncker Criticizes von der Leyen over ‘Europan way of life’Commissioner”, politico.eu, 23 Temmuz 2019, https://www.politico.eu/article/jean-claude-juncker-criticizes-ursula-von-der-leyen-over-european-way-of-life-commissioner/

[10]“EU Parliament Chief Questions ‘European Way of Life’ Title”, nytimes.com, 12 Eylül 2019, https://www.nytimes.com/aponline/2019/09/12/world/europe/ap-eu-europe-new-commission.html

[11]Laura Greenhalgh, “Greens to Reject von der Leyen as Commission President”, politico.eu, 10 Temmuz 2019, https://www.politico.eu/article/greens-to-reject-von-der-leyen-as-commission-president/

[12]“Von der Leyen Must Change Title of Commissioner for ‘Protecting our European way of Life’, greens-efa.eu, 12 Eylül 2019, https://www.greens-efa.eu/en/article/press/von-der-leyen-must-change-title-of-commissioner-for-protecting-our-european-way-of-life/


© 2009-2024 Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM) Tüm Hakları Saklıdır

 



Henüz Yorum Yapılmamış.

Kaynaklar:

Analiz
Yorum
Blog
Rapor
Bülten