Ağustos 2024’te Hrant Dink Vakfı tarafından yayınlanan “Insights Beyond Borders, Turkey-Armenia Relations Through Public Eyes” isimli rapor kitabı; sınırların açılması ve Türkiye-Ermenistan ilişkileri konusunda Ermenistan ve Türkiye’de insanlara çeşitli soruların sorulması ve alınan cevapların bilimsel yöntemlerle kayda geçirilmesi ile ortaya çıkmıştır.[1] Anahtar soruların sorulduğu ve katılımcıların yorumlarının alınmasının, layıkıyla yapıldığı takdirde, normalleşme süreci açısından iki tarafa da katkı sağlayabileceği aşikâr olan çalışmanın değerlendirilmesinde fayda vardır.
Rapor, aynı soruların Türkiye’de ve Ermenistan’da ayrı ayrı belirlenen gruplara sorulması ile oluşmuştur. Gruplandırma; ikamet yerlerinin sınırda olup olmaması, taşra olup olmaması, eğitim düzeyi, yaş, cinsiyet gibi kıstaslara dayanılarak yapılmıştır. Alınan cevaplar tablo haline getirilip sunulduğu gibi raporda katılımcıların normalleşme süreci, sınırların açılması, Türkiye-Ermenistan ilişkileri hakkındaki fikirlerine de yer verilmiştir. Üç bölümden oluşan raporun ilk kısmı Ermenistan’daki çalışma sonucu, ikinci bölüm Türkiye’deki çalışma sonucu oluşmuş ve üçüncü bölümde de uzman değerlendirmelerine yer verilmiştir.
Kapakta da göze çarpan ve okuyucunun dikkatini çeken ilk şey, geçtiğimiz Ağustos ayında yayınlanmış olmasına rağmen içerik de dâhil olmak üzere raporun tamamında “Turkey” ifadesinin kullanılmış olmasıdır. Uzun zamandır uluslararası alanda ve tüm resmi ve gayriresmî işlerde/yayınlarda “Türkiye” ifadesinin yer etmiş olmasına karşın bu ısrarlı yanlış kullanım iyi niyetli görünmemektedir. Hrant Dink Vakfının misyonu[2] ile örtüşmeyen bu durum dikkate değerdir.
Ermenistan’da yapılan araştırma doğrultusunda katılımcıların %41.9’u Türkiye ve Türkler hakkında yeterince bilgiye sahip olduklarını ifade etmişlerdir. Bu bilgilere en yüksek oran olan %40.9 ile ders kitapları ve tarih derslerinden; %35.1 ile aile içinde büyüklerin anlattığı hikâyelerden vakıf olduklarını belirtmişlerdir. Aynı sorunun Türkiye’deki katılımcılara sorulması sonucu %41.4 ile Ermeniler ve Ermenistan hakkında yeterince bilgi sahibi olduğunu ifade eden katılımcılar, bu bilgilere en yüksek oran olan %36.3 ile aile içinde büyüklerin anlattığı hikâyelerden; %32.7 ile ders kitapları ve tarih derslerinden; %32.2 ile güncel olaylar ve haberlerden vakıf olduklarını ifade etmişlerdir.[3] Ermenistan’daki katılımcıların Türkler ve Türkiye hakkında bilgi edinmelerini sağlayan ders kitapları ve tarih dersleri, daha önce Paşinyan tarafından gündeme getirilmiş ve “Ermeni Tarihi” olan ders kitaplarının “Ermenistan Tarihi” olarak değiştirileceği fakat müfredatın aynı kalacağı açıklanmıştır.[4] Bir hayli olumsuz görünen ve genel itibariyle hakaretamiz ifadelerin yer aldığı yorum kısımlarına bakıldığında yalnızca kitap isimlerinin değil, içeriklerinin de değişimine duyulan ihtiyaç açıkça görülebilmektedir.
Ermenistan’da Türklere karşı ne hissedildiği sorulduğunda en yüksek oran olan %38.9 ile çok olumsuz cevabı göze çarpmaktadır. Olumlu tavra sahip olduğunu söyleyen katılımcı oranı ise yalnızca %5.3’tür. Katılımcıların, Türklerin kendilerine karşı nasıl bir duruşa sahip olduklarına dair soruda da %42.5 ile en yüksek oran yine çok olumsuz cevabına aittir. Aynı sorunun Türkiye’de sorulması sonucu en yüksek oran olan %39.8 ile nötr katılımcılar başı çekmektedir. Ermenilere karşı çok olumsuz tavra sahip olduklarını ifade edenler ise yalnızca %11.1’lik bir yüzdeye ulaşabilmiştir. Ermenilerin kendilerine karşı duruşu ile ilgili soruda en yüksek oran %46.8 ile olumsuz cevabına aittir. %20.5’lik bir çoğunluk ise çok olumsuz cevabını vermiştir.[5]
Raporun yayınlanış amacı olan ve Ermenistan-Türkiye normalleşme süreci açısından önemli noktalardan birini teşkil eden sınır kapılarının açılması meselesi de bir soru olarak ayrı ayrı gruplara yöneltilmiştir. Ermeniler en yüksek oran olan %37.8 ile hiç desteklemediklerini, %20.6 ile de az da olsa onayladıklarını belirtmişlerdir. Türkler ise aynı soruya en yüksek oran olan %27.2 ile hiç desteklemedikleri cevabını vermişlerdir.[6]
Ermenistan-Türkiye ilişkileri açısından Ermenistan’ın sergilemesi gereken tavır sorulduğunda Ermeniler en yüksek oran olan %43.3 ile geçmişte yaşanılanları unutmadan ilişki kurmak gerektiği cevabını; Türkler de en yüksek oran olan %45.4 ile aynı cevabı vermişlerdir.[7]
Bu istatistiki verilerin ışığında, raporda katılımcılardan elde edilen yorumlar tarafların normalleşme süreci açısından endişe uyandırıcıdır. Birinci bölümün tamamı incelendiğinde Ermenistan’daki katılımcılar tarafından Türklere karşı sempati ya da olumlu düşünceler içeren tek bir cümleye bile rastlamak mümkün değildir. Geneli Ermenistan’ın ekonomik ve ticari açıdan Türkiye ile ilişkilerinin normalleşmesine duyulan ihtiyaç üzerinden ilerletilmeye çalışılan ilişkiler, vatandaşlar nezdinde komşuluktan ziyade salt çıkar ilişkisi olarak yorumlanmaktadır.
Türkiye’de gerçekleştirilen ve raporun ikinci bölümünü oluşturan çalışma ise Ermenistan’daki olumsuz tablonun tek taraflı olmadığı dengesini kurma amacını taşıdığı izlenimi yaratmaktadır. %98.8 gibi yüksek bir oran ile daha önce hiç Ermenistan’a gitmediğini belirten katılımcılar[8], aile içinde aktarılan hikâyeler sonucu bilgi sahibi oldukları Ermeniler hakkında, birinci bölümdeki kadar yoğun ve hasmane olmasa da, olumsuz yorumlarda bulunmuşlardır. Asılsız soykırım ithamları haricinde, etkileşime geçme imkânı dahi bulamadıkları taraf ülkelerin vatandaşları ile herhangi bir husumeti olamayacak Türk katılımcıların yorumları gerçeklikten uzak görünmektedir. Bu durum aynı zamanda raporun amacı hakkında da akıllarda soru işareti uyandırmaktadır. Hrant Dink Vakfının Ermenistan-Türkiye Normalleşme Süreci Destek Programı kapsamında hazırlamış ve yayınlamış olduğu rapor, bu sebeplerle normalleşme sürecine katkı sağlamaktan uzak görünmektedir.
Sonuç olarak, taraf ülkelerdeki genel yetişkin nüfusun temsil edildiği bilgisiyle takdim edilen çalışma, Türkiye’de yaşayan ve Ermenistan ile ilişkiler konusunda az da olsa etkileşime girmiş herhangi bir Türk için kuşku yaratıcıdır. Ermeniler ve Ermenistan hakkında genel yetişkin Türk nüfusun düşüncelerinin çalışmada görüldüğü kadar olumsuz olmadığı bilinen bir gerçektir. Normalleşme süreci boyunca Türkiye’nin attığı adımlar, Türk tarafının konuya yaklaşımı ve hassasiyeti de bu düşüncelerin bir yansıması ve canlı kanıtı olarak diplomasi tarihinde yerini almıştır. Normalleşme ve sınırların açılması hususunda tarafların çabaları önemli olmakla birlikte, süreci baltalayacak ve gerçeklikten uzak çalışmalara itibar gösterilmemesi de bir o kadar ehemmiyetli görünmektedir.
*Görsel: Hrant Dink Vakfı
[1] CRRC-Ermenistan Vakfı, KONDA Araştırma ve Danışmanlık, “Insights Beyond Borders: Turkey-Armenia Relations Through Public Eyes”, Hrant Dink Vakfı Yayınları, Ağustos 2024, Erişim Tarihi: 10 Ocak 2024, https://hrantdink.org/attachments/article/4271/Insights%20beyond%20borders_%20Turkey-Armenia%20normalisation%20through%20public%20eyes.pdf.
[2] “Vizyon ve Misyon”, Hrant Dink Vakfı, Erişim Tarihi: 8 Ocak 2024, https://hrantdink.org/tr/hakkimizda/vizyon-ve-misyon.
[3] CRRC-Ermenistan Vakfı, KONDA Araştırma ve Danışmanlık, age.
[4] Arshaluys Barseghyan, “Change of School History Subject Title Stirs Controversy in Armenia”, OC Media, 24 Ocak 2024, https://oc-media.org/change-of-school-history-subject-title-stirs-controversy-in-armenia/.
[5] CRRC-Ermenistan Vakfı, KONDA Araştırma ve Danışmanlık, age.
[6] CRRC-Ermenistan Vakfı, KONDA Araştırma ve Danışmanlık, age.
[7] CRRC-Ermenistan Vakfı, KONDA Araştırma ve Danışmanlık, age.
[8] CRRC-Ermenistan Vakfı, KONDA Araştırma ve Danışmanlık, age.
© 2009-2024 Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM) Tüm Hakları Saklıdır
Henüz Yorum Yapılmamış.
-
TÜRKİYE’NİN BRICS ÜYELİĞİ BAŞVURUSU NE ANLAMA GELİYOR?
Selenay Erva YALÇIN 17.09.2024 -
SINIRIN ÖTESİNDEKİ TARAFLI ALGILAR
Selenay Erva YALÇIN 10.01.2025 -
TÜRK DEVLETLERİ TEŞKİLATI VE TURANCILIK, PANTÜRKİZM İDDİALARI
Selenay Erva YALÇIN 03.10.2024 -
ALİYEV VE PAŞİNYAN’IN RÖPORTAJLARI IŞIĞINDA BARIŞ SÜRECİNDE SON DURUM
Selenay Erva YALÇIN 27.12.2024 -
AZERBAYCAN-ERMENİSTAN BARIŞ SÜRECİ: PAŞİNYAN OLUMLU AÇIKLAMALARINA BİR YENİSİNİ EKLEDİ
Selenay Erva YALÇIN 05.12.2024
-
SERDARABAD MUHAREBESİ, ERMENİLER İÇİN BİR HAYALKIRIKLIĞININ YILDÖNÜMÜDÜR
AVİM 21.06.2018 -
AVRUPA’DA GEÇTİĞİMİZ HAFTA (11 EYLÜL – 17 EYLÜL 2017)
Hazel ÇAĞAN ELBİR 18.09.2017 -
RUSYA’YA KARŞI UYGULANAN YAPTIRIMLARIN ÇİN’E ETKİSİ
Gülperi GÜNGÖR 30.05.2022 -
TATİLLERDEN SONRA ERMENİ SORUNU - III
Ömer Engin LÜTEM 07.09.2011 -
PATRİK SEÇİMİNDEKİ KUŞKULAR – III
AVİM 18.08.2017
-
THE ARMENIAN QUESTION - BASIC KNOWLEDGE AND DOCUMENTATION -
THE TRUTH WILL OUT -
RADİKAL ERMENİ UNSURLARCA GERÇEKLEŞTİRİLEN MEZALİMLER VE VANDALİZM -
PATRIOTISM PERVERTED -
MEN ARE LIKE THAT -
BAKÜ-TİFLİS-CEYHAN BORU HATTININ YAŞANAN TARİHİ -
INTERNATIONAL SCHOLARS ON THE EVENTS OF 1915 -
FAKE PHOTOS AND THE ARMENIAN PROPAGANDA -
ERMENİ PROPAGANDASI VE SAHTE RESİMLER -
A Letter From Japan - Strategically Mum: The Silence of the Armenians -
Japonya'dan Bir Mektup - Stratejik Suskunluk: Ermenilerin Sessizliği -
Anastas Mikoyan: Confessions of an Armenian Bolshevik -
Sovyet Sonrası Ukrayna’da Devlet, Toplum ve Siyaset - Değişen Dinamikler, Dönüşen Kimlikler -
Ermeni Sorunuyla İlgili İngiliz Belgeleri (1912-1923) - British Documents on Armenian Question (1912-1923) -
Turkish-Russian Academics: A Historical Study on the Caucasus -
Gürcistan'daki Müslüman Topluluklar: Azınlık Hakları, Kimlik, Siyaset -
Armenian Diaspora: Diaspora, State and the Imagination of the Republic of Armenia -
ERMENİ SORUNU - TEMEL BİLGİ VE BELGELER (2. BASKI)
-
“ERMENİ HARFLİ TÜRKÇE METİNLER VE AKABİ HİKÂYESİ” BAŞLIKLI KONFERANS