PAŞİNYAN’IN SON AÇIKLAMALARI IŞIĞINDA GERÇEK ERMENİSTAN VE ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ
Yorum No : 2025 / 70
11.07.2025
5 dk okuma

Ermenistan Anayasası’nın 30. yıl dönümünü kutlamak için yapılan bir etkinlikte konuşan Başbakan Paşinyan, oluşturulması planlanan anayasa hakkında birtakım açıklamalarda bulunmuştur.[1] Azerbaycan ile imzalanması beklenen barış antlaşması açısından başat nitelik taşıyan anayasa değişikliği sürecine yeni açıklamalar ışığında tekrar bakmakta fayda vardır.

Paşinyan’ın anayasa hakkındaki son açıklamaları, daha önce ifade etmiş olduğu “gerçek Ermenistan” ideali çerçevesinde yapılmıştır. Anayasa değişikliğinin “gerçek Ermenistan”ı öncelemesi gerektiğini ve bu idealin mevcut anayasa ile kendini gösterme imkânı bulamadığını belirtmiştir. Paşinyan’a göre mevcut anayasanın bir diğer problemi de halk nezdindeki meşruiyetidir. Vatandaşların bir araya gelerek ortak iradelerini birleştirmek suretiyle bir sistem kurması ve bu sistemin garantörünün de anayasa olması gerektiğini ifade eden Paşinyan, mevcut anayasanın bu durumdan oldukça uzak olduğunu da vurgulamıştır. Halkın iradesi temel alınarak oluşacak ve ihtiyaçlara cevap verebilecek nitelikte bir anayasanın yapılması gerektiğinden bahisle Paşinyan, mevcut anayasanın halkın özgür irade ve özgür oy verebilme yetisini yansıtıp yansıtmadığı konusunda şüpheli olduğunu da ayrıca vurgulamıştır.

Son 30 yıldır Ermenistan’ın hukuki temellerini inşa etme görevi üstlenen ve diğer bütün iç yasaların üstünde olan anayasa metni; görüldüğü üzere hem iktidar hem halk hem de barındırdığı hukuka aykırı iddialardan ötürü uluslararası kamuoyu açısından meşruiyeti sorgulanır hale gelmiştir. Son zamanlarda Kilise’nin devlet işlerine karışmak bir yana, muhalefet görevi üstlenerek siyasetin bir parçası haline gelmesi Ermenistan’ın anayasa değişikliği ihtiyacının yeni delillerinden biridir. Paşinyan “gerçek Ermenistan” idealinin mevcut sınırlar dâhilinde demokratik, sosyal bir hukuk devleti kurmak olduğunu ve tarihi hırslardan ziyade var olan devletin refah ve istikrarına odaklanılması gerektiğini daha önce ifade etmiştir. Son gelişmeler, demokratik, sosyal ve laik bir hukuk devleti nitelemesinin anayasada açıkça belirtilmesinin önemini de gözler önüne sermiştir.

Paşinyan açıklamasında mevcut anayasanın günümüz gerçekleriyle uyumlu olmadığını ifade etmiştir. Değişiklikten sonra anayasanın hem uluslararası gelişmeler ile uyumlu hem de vatandaşların iradesini tam olarak yansıtan bir metin olması gerektiğini belirtmiştir. Ermenistan Anayasası’nın meşruiyet sorunu ve demokratik eksiklikleri hususunda yetkililer daha önce defaatle açıklama yapmışlardır.[2] Bu açıklamalarda anayasa değişikliğinin Azerbaycan ile imzalanması istenen barış antlaşması kapsamında yapıldığına dair herhangi bir ifadeye rastlanmamıştır. Paşinyan’ın son açıklamalarında da bu tür bir ifade bulunmamakla birlikte günümüz koşulları ile uyum hususunda Bağımsızlık Bildirgesi’ne atıf yapıldığı anlaşılmaktadır.

Bilindiği üzere anayasanın giriş kısmında benimsenen[3] Bağımsızlık Bildirgesi, günümüzde Azerbaycan toprağı olan Karabağ hakkında egemenlik iddiaları içermektedir.[4] Ne günümüz koşullarıyla ne uluslararası hukukla uyuşmayan bu iddiaların ivedilikle anayasadan kaldırılması, barış antlaşması için olduğu kadar Paşinyan’ın hedeflediği “gerçek Ermenistan” idealine ulaşılması açısından da önem arz etmektedir.

“Anavatan” ve “devlet” kavramlarının artık Ermeniler için aynı şeyi ifade etmesi gerektiğini belirten Paşinyan, bu hususun yeni anayasada da açıkça ifade edilmesinin gerekliliğini vurgulamıştır. Ermenistan vatandaşlarının diaspora ile -Anayasa’da da açıkça belirtilen- bağlılıklarının kapsamının bu suretle daraltılması öngörülmektedir. Ermenistan’ın bölgede ve kendi içinde ulaşmaya çalıştığı barış, refah ve istikrar dönemi diaspora için bir vazgeçiş niteliğindedir. Diasporanın, gücünü Batı’dan alan bu barış karşıtı tutumunun Ermenistan’a hiçbir somut fayda sağlamayacağı artık tecrübeyle sabittir. Bu sebeple anavatanın Ermenistan olduğu ve korunması gereken unsurun da mevcut sınırlarıyla Ermenistan devleti olduğu hususu Paşinyan’ın hedeflediği anayasanın önemli dayanaklarından biri olacak gibi görünmektedir.

Sonuç itibariyle Paşinyan’ın son açıklamaları uzun zamandır üzerinde durduğu “gerçek Ermenistan” kavramının somutlaşması için atılan bir adımdır. Kilise’nin muhalefet rolüne bürünmesini ve “anavatan”ı mevcut sınırları şişirerek bir ütopya haline getiren barış karşıtı yaklaşımı reddeden anayasa değişikliği teorisi bölgenin barış, refah ve istikrarı için vazgeçilmez niteliktedir. Paşinyan’ın açıklamaları her ne kadar mantık dâhilinde ve kabul edilebilir olsa da henüz bir anayasa taslağı hazırlanmamıştır. Haliyle bu söylemlerin hukuki bir temele oturup oturmayacağı mevzusu uluslararası kamuoyu ve bölge için bir soru işareti olmaya devam etmektedir. Fakat son gelişmeler göstermektedir ki, Ermenistan’ın tarihi ve siyasi zincirlerinden kurtulması için anayasa değişikliğinden başka bir çare kalmamıştır.

 

*Görsel: The Prime Minister of the Republic of Armenia

 

 


[2] “Armenia's Prime Minister Calls for New Constitution and National Referendum”, Constitutionnet, 20 Şubat 2025, https://constitutionnet.org/news/armenias-prime-minister-calls-new-constitution-and-national-referendum.

[3] “Constitution of the Republic of Armenia”, The President of the Republic of Armenia, Erişim Tarihi: 10 Temmuz 2025, https://www.president.am/en/constitution-2015/.

[4] “Armenian Declaration of Independence”, The Government of the Republic of Armenia, Erişim Tarihi: 10 Temmuz 2025, https://www.gov.am/en/independence.


© 2009-2025 Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM) Tüm Hakları Saklıdır

 



Henüz Yorum Yapılmamış.