Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, son dönemde Türkiye – Avrupa Birliği (AB) ilişkileri konusunda diplomatik nezaketten uzak açıklamalarıyla dikkat çekmektedir. Geçtiğimiz ay, Haziran 2021’de, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne (KKTC) gideceğini açıklaması üzerine, Von der Leyen bu ziyareti yakından takip edeceklerini ve KKTC’ye söz konusu ziyaretin gerçekleşmesi hususunda “oldukça hassas” olduklarını belirtmişti[1]. Von der Leyen, iki gün önce de Kıbrıs’ta iki devletli çözümün AB tarafından kabul edilmesinin mümkün olmadığını, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi için söylenmiş her sözün AB’ye söylendiğini belirtmiştir[2].

Von der Leyen’in AB adına yaptığı açıklamada Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kıbrıs’a gideceğine ilişkin görüşler de yer almıştır. Avrupa Komisyonu Başkanı Von der Leyen, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kıbrıs ziyaretinin gelişmelerini gözlemleyeceklerini ifade etmiştir[3]. AVİM’in Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile ilgili görüşlerine daha önce internet sayfamızda yer vermiştik.[4] Von der Leyen’in Avrupa Komisyonu Başkanlığı, daha önce de belirttiğimiz gibi, düşünülenin aksine Almanya siyaseti içindeki aktif bir pozisyondan sonra pasif bir görev olarak değerlendirilmektedir. Ancak yine daha önce de kaleme aldığımız gibi, AB’deki açıklama tutarsızlıklarını tek yetkiliye mal etmek adil bir durum değildir. AB’nin yönetim zaafının bir uzantısı olarak, Kıbrıs sorunuyla ilgili AB’de bir akıl karışıklığının bulunduğunu ifade etmek yerinde olacaktır. Kıbrıs sorunu, tarafların 53 senedir müzakere ettiği bir dış politika konusudur[5]. Bugüne kadar tüm formüller denenmiş ancak bir sonuca varılamamıştır. AB, iki toplumlu federasyon konusunda ısrar etmektedir. Ancak bu konunun varacağı bir uzlaşma ufukta görülmemektedir[6]. Türkiye’nin beklentisi açıklıktır. Türkiye’nin AB tarafından üyeliğine karşı çıkılacak bir devlet olarak görüldüğü açık bir şekilde ifade edilmiştir. Her ne kadar von der Leyen Avrupa Komisyonu Başkanı olsa da görüşlerinin tüm AB üye devletlerinin görüşünü yansıtmadığını hatırlamak yerinde olacaktır.  

Son zamanlarda Komisyon Başkanı von der Leyen’in benzer beyanlarında artış görülmektedir. AB adına yapılan bu açıklamalar, diplomatik adaba yakışmamaktadır. AB’ye katılım sürecinde müzakere yürüten müstakbel üye devlet olan Türkiye’ye karşı takınılan tutumu AB değerleriyle ve diplomatik nezaketle bağdaşmadığının vurgulanması gerekir. 

*Fotoğraf: https://www.ekoturk.com/haber/von-der-leyen-bir-anlasma-icin-calismaya-devam-edecegiz/