ABD 2020 BAŞKANLIK SEÇİMİ SONUCUNUN AB ÜZERİNDEKİ ETKİSİ
Analiz No : 2020 / 41
12.11.2020
9 dk okuma

Donald Trump ve Joe Biden arasındaki ABD 2020 Başkanlık Seçimi resmi olmayan sonuçlara göre Joe Biden’ın galibiyeti ile sonuçlanmıştır. Bu sonucun hiç kuşkusuz Avrupa Birliği (AB) üzerinde de etkileri olacaktır. 

ABD Başkanlık Seçimi, seçimin gerçekleştiği 3 Kasım 2020 tarihinde netlik kazanamamıştır. Buna rağmen seçim sonuçlanmadan ABD Başkanı Donald Trump galibiyetini ilan etmiştir. Bunun üzerine Slovenya’nın Trump’ın erken galibiyet ilanına destek veren bir şekilde tebrik ettiği dikkat çekmiştir[1]. İlerleyen süreçte Trump’ın erken galibiyet açıklaması hüsranla bitmiştir. Zira, Biden sallantıdaki eyaletleri de kazanmıştır. 

Bu süreçte, Avrupa genelinde Biden ve yardımcısı Kamala Harris ikilisinin kesin olmayan galibiyetinin memnuniyet yarattığı ve aceleci bir şekilde tebrik mesajları gönderildiğini söylemek yanlış olmayacaktır[2]. Örneğin AB Komisyon Başkanı Ursula von der Leyen de Trump sonrası dönemde “trans-Atlantik ilişkilerde yeni bir sayfa açma” çağrısında bulunmuştur[3]. Bu memnuniyetin arkasında Biden döneminde trans-Atlantik ilişkilerin düzelmesi beklentisi vardır, zira Trump ile AB ilişkileri düşünüldüğünde çekişmeli zamanlar yaşandığı hatırlanacaktır. Bu çekişmelerden başlıcası ABD-AB ticari ilişkileridir. ABD Başkanı Trump dönemindeki gümrük vergileri AB’yi zorlamıştır, oysa Biden’ın bu konuda daha ılımlı bir görünüm çizmesi beklenmektedir. Ancak şimdi de AB, havacılık şirketi Boeing’e sağlanan destekler dolayısıyla ABD ürünlerine 4 milyar dolarlık vergi artışını gündeme getirmiştir[4]. Ayrıca 10 Kasım 2020 Salı gününden itibaren yürürlüğe girmek üzere diğer bazı alanlarda yüzde 15-25 arasında vergi uygulama kararı almıştır. Dolayısıyla Biden şayet göreve başlarsa onu AB ilişkileri konusunda zorlu konular beklemektedir. Avrupa’nın geneli gibi Biden’ın ABD Başkanı olarak seçilmesi konusunda NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg de memnuniyetini dile getirmiştir[5]

İngiltere ve ABD ilişkileri ayrıca incelendiğinde, iki ülkenin tarihte benzer şekilde hareket ettiği söylenebilir. 1950’lerde, 60’larda, 70’lerde ve bilhassa ABD Başkanı Ronald Reagan ve İngiltere Başbakanı Margaret Thatcher’ın sergiledikleri benzer tutumlar dikkat çekicidir[6]. Aynı benzerlik İngiltere’nin AB’den çıkması konusunda da kendini göstermiştir. ABD Başkanı Trump yönetiminin Brexit konusunda İngiltere’yi cesaretlendirdiği bilinmektedir. Biden ise Brexit’ten yana bir tavır sergilememektedir. Hatta Biden, İngiltere’nin AB’nin bir parçası olmadığı takdirde, bu durumun ABD-AB ilişkilerini doğrudan etkileyeceği konusuna vurgu yapmıştır[7]. ABD-İngiltere iktisadi ilişkilerine bakıldığında ABD’nin İngiltere için Avrupa’dan sonra ikinci en büyük pazar olması bağlamında önemlidir.

Avrupa’daki popülist liderlerin ise Trump’ın varlığından aldığı cesaretle hareket ettiğini söylemek mümkündür. Fransa’da Emmanuel Macron ve Marine Le Pen, Hollanda’da Geert Wilders, Avusturya’da Sebastian Kurz ise verilebilecek örneklerden bazılarıdır[8]. Biden’ın Başkanlığı kesinleştikten sonra bahsigeçen ülkelerin tutumu ayrıca ele alınabilecektir. Popülizmin görünür kılınması son yıllarda ana akım medya ve sosyal medya hakimiyetiyle doğrudan ilgilidir. Biden güdümünde hareket eden bir sosyal medyadan bahsedilmesi kimin popülist ya da kimin daha ılımlı olduğuna dair soru işaretlerinin belirmesine yol açmaktadır. Sosyal medyanın kontrol edilmesi de başka bir çeşit popülizm olarak değerlendirilebilir. Yeni dönemde ABD’nin AB’nin popülist liderleri üzerindeki etkisini incelerken sosyal medyanın toplumlar üzerindeki etkisini de değerlendirmek gerekmektedir.

NATO konusunda ise Başkan Trump döneminde ABD-AB ilişkileri sarsılmıştır. AB Konseyi Eski Başkanı Donald Tusk, Donald Trump’ın Birlik’in parçalanması için elinden geleni yaptığını, NATO’nun itibarını zedelediğini açıkça dile getirmişti[9]. Trump, NATO için Birlik üyesi ülkelerin yeteri kadar katkıda bulunmadığını, müttefik olarak mali yükümlülüklerini tam olarak yerine getirmediklerini söylemiş, müttefiklerin milli gelirlerinin yüzde 2’si düzeyinde katkıda bulunmaları gerektiğinde ısrarcı davranmıştır[10]. Trump’ın ABD’yi NATO’dan çekebileceği ihtimalleri ise Biden’in resmi olmayan sonuçlara göre Başkan seçilmesi ile artık mümkün görünmemektedir. Unutulmaması gereken husus, sonuçların hala resmi olmadığıdır. 

Hatırlanacağı üzere ABD Başkanı Trump, NATO’nun eski gücünü yitirdiğini ve işlevsiz kaldığını sıklıkla dile getirmiş, bu durum NATO üyesi AB üye ülkeler nezdinde ise rahatsızlıkla karşılanmıştı. Bilhassa, Temmuz 2020’de Almanya’da bulunan 11.900 civarındaki ABD askerini geri çekme konusunda girişimlerde bulunduğu bilinmektedir. Bununla birlikte, ABD ve Polonya savunma bakanları Mike Pompeo ve Mariusz Blaszczak’ın Polonya’ya 1000 asker gönderilmesi konusunda 15 Ağustos 2020 tarihinde Genişletilmiş Savunma İşbirliği Anlaşması (Enhanced Defense Cooperation Agreement - EDCA[11]) Varşova’da imzalanmıştır. ABD-Polonya ilişkilerinin daha da güçlendirilmesinin amaçlandığı anlaşmada hukukun üstünlüğü, insan hakları ve bireysel özgürlüklere vurgu yapılmıştır. ABD Başkanı Trump döneminde imzalanan anlaşmada Polonya’nın Orta Avrupa’da ABD için hayati bir ortak olduğu, Polonya ordusu ile ABD ordusunun omuz omuza çalışarak gerek Afganistan’da gerek başka coğrafyalarda bilhassa IŞİD ile mücadele konusunda kritik bir rolü olduğuna dikkat çekilmiştir. EDCA’nın 1951 NATO Kuvvetler Statüsü Anlaşması’nın eki olduğu, mevcut yetkinliklerin geliştirilmesi ve modern hale getirilmesi konusunda çerçeve oluşturacağı vurgulanmıştır. Ayrıca ABD, benzer anlaşmaları NATO üye ülkeleri Bulgaristan, Macaristan ve Romanya ile imzaladığını da hatırlatmaktadır. Bu anlaşma ile 20.000 ABD askerinin Polonya’da bulunacağı bir altyapının temelleri de atılmıştır[12]. Önceki ABD Başkanı Trump’ın ve Polonya’nın seçimlerden kısa bir süre önce böyle bir anlaşma imzalanması, NATO ile bağlılığını artırmaktadır. Dolayısıyla, Trump’ın daha önce NATO’nun itibarsızlaştırılması çabaları ve hatta ABD’nin NATO’dan çekilmesi konusunda gözdağı vermesine karşın, Polonya ile askeri işbirliği anlaşması imzalaması, Trump’ın genel tavrı düşünüldüğünde şaşırtıcı değildir. Polonya’ya neden asker konuşlandırmak istediği konusuna gelince, bazı kaynaklara göre Trump, ABD’de on milyon civarında Polonyalı bulunduğunu hesaba katmış ve Polonyalıların ABD Başkanlık Seçimlerinde hatırı sayılır ölçüde sahibi olduğunu düşünmektedir. Ancak sonuç Trump’ın düşündüğü gibi sonuçlanmamıştır[13]

Geçtiğimiz dört yılda Başkanlığı sırasında gerilimlere imza atan Donald Trump’ın ardından, AB’nin seçilmiş ABD Başkanı Biden’la daha uyumlu hareket etmesi muhtemel görünmektedir. Biden’ın ABD Başkanı seçilmesiyle Avrupa’daki popülist liderlerin nasıl bir tavır göstereceğini zaman gösterecektir. Bu noktada değerlendirmelerde bilgi teknolojilerinin ve sosyal medyanın denklem dışında tutulmaması gerekmektedir.

 

*Fotoğraf: https://www.politico.eu/article/donald-trump-or-joe-biden-europe-is-the-loser/

 


[1] “ABD Seçimi Avrupa’da da Yakından İzleniyor”, Anadolu Ajansı, 4 Kasım 2020, https://www.aa.com.tr/tr/dunya/abd-secimi-avrupada-da-yakindan-izleniyor-/2031969

[2] “Biden’s Foreign Policy Outlook”, BrusselsMorning, 10 Kasım 2020, https://brusselsmorning.com/2020/11/10/bidens-foreign-policy-outlook/

[3] “AB Komisyonu Başkanı Leyen’den Joe Biden’a ‘Transatlantik İlişkide Yeni Sayfa Açalım’ Çağrısı”, EuroNews, 10 Kasım 2020, https://tr.euronews.com/2020/11/10/ab-komisyonu-baskan-leyen-den-joe-biden-a-transatlantik-iliskide-yeni-sayfa-acal-m-cagr-s

[4] “EU ‘Regrettably’ Hits U.S. with Tariffs, Seeks Better Biden Ties”, Reuters, 9 Kasım 2020, https://www.reuters.com/article/usa-trade-eu/eu-regrettably-hits-us-with-tariffs-seeks-better-biden-ties-idUSKBN27P27U

[5] “World Leaders Congratulate Biden on Victory”, Financial Times, 7 Kasım 2020, https://www.ft.com/content/92aaa2e6-7620-3ada-984e-f6ca71a996da

[6] Graham Wilson, “Brexit, Trump and the Special Relationship”, Political Studies Association, 2017, https://journals.sagepub.com/doi/10.1177/1369148117713719

[7] “ABD Seçimi Avrupa’da da Yakından İzleniyor”, Anadolu Ajansı, 4 Kasım 2020, https://www.aa.com.tr/tr/dunya/abd-secimi-avrupada-da-yakindan-izleniyor-/2031969

[8] Graham Wilson, “Brexit, Trump and the Special Relationship”, Political Studies Association, 2017, https://journals.sagepub.com/doi/10.1177/1369148117713719

[9] “Tusk: ‘Trump Avrupa Birliği’nin En Büyük Zorluklarından Biri”, Voice of America, 27 Kasım 2019, https://www.amerikaninsesi.com/a/tusk-trump-avrupa-birliği-nin-en-büyük-zorluklarından-biri-/5183239.html

[10] “ABD Seçimi Avrupa’da da Yakından İzleniyor”, Anadolu Ajansı, 4 Kasım 2020, https://www.aa.com.tr/tr/dunya/abd-secimi-avrupada-da-yakindan-izleniyor-/2031969

[11] US – Poland Enhanced Defense Cooperation Agreement, 15 Ağustos 2020, https://www.state.gov/u-s-poland-enhanced-defense-cooperation-agreement/

[12] “Polonya Devlet Başkanı Duda, ABD ile imzalanan Savunma Anlaşmasını Onayladı”, iha.com.tr, 9 Kasım 2020, https://www.iha.com.tr/haber-polonya-devlet-baskani-duda-abd-ile-imzalanan-savunma-anlasmasini-onayladi-876141/

[13] “‘Amarica loves Poland’: Trump Brings Poles and Americans Closer”, EuroNews, 27 Ekim 2020, https://www.euronews.com/2020/10/26/america-loves-poland-trump-brings-polish-and-american-nations-closer


© 2009-2024 Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM) Tüm Hakları Saklıdır

 



Henüz Yorum Yapılmamış.

Kaynaklar:

Analiz
Yorum
Blog
Rapor
Bülten