Yunanistan'ın başkenti Atina'da, parlamentonun bulunduğu meydan geçtiğimiz günlerde yine kalabalıktı. Parlamentonun önünde binlerce kişinin katıldığı büyük bir gösteri düzenlendi. Ekonomik kriz sonrası alıştığımız bu görüntülerin sebebi bu sefer kemer sıkma politikaları değil. İktidar partisi “Syrıza” dışında bütün siyasi partilerin ve kilisenin katıldığı gösteri, Yunanistan'ın kuzey komşusu Makedonya Cumhuriyeti'nin "Makedonya" isminden vazgeçmesi için yapılıyor. Peki, neden Yunanlılar Makedonya isminden rahatsız oluyor?
Makedonya, “Egemen ve Bağımsız Makedonya” sloganını kullanarak, 8 Eylül 1991’de bağımsızlık referandumuna gitmiştir. Üsküp yönetimi, Makedonya Cumhuriyeti ismiyle 17 Eylül 1991’de bağımsızlığını ilan etmiştir. Yeni devletin 17 Kasım 1991’de kabul edilen anayasasında, Makedonya’nın Makedonlara ait olduğu açıkça belirtilmiş; bu doğrultuda Makedonlar için kurucu ulus ifadesi kullanılırken, Arnavutlar, Türkler ve diğer etnik gruplara azınlık denilmiştir[1]. Yugoslavya’nın altı federe devletinden biri olan Makedonya Sosyalist Cumhuriyeti’nin, Makedonya Cumhuriyeti ismiyle bağımsızlığını ilan etmesinin ardından Yunanistan, bu ülkeye yönelik ağır suçlamalarda bulunmuştur. Öyle ki Yunanistan, bu ülkenin isminde yer alan Makedonya kelimesinin, Üsküp yönetiminin kendi topraklarındaki Ege Makedonya’sına yönelik yayılmacı emelleri olduğunun göstergesi olduğunu ileri sürmüştür. Ayrıca Makedonya Cumhuriyeti’nin bayrağının ve seçtiği sembollerin Yunan kültürüne ait olduğunu, bu nedenle Üsküp yönetiminin bunları kullanmasına izin vermeyeceğini de açıklamıştır[2]. Yunanistan’a göre birleşik bir bütünü teşkil etmeyen Makedonya, orada yaşayan nüfusa bakılmaksızın sadece coğrafi bir isimdir. Bu coğrafyanın etnik bir grubu, özellikle de bir grup Slavı tanımlamak için kullanılması hatalıdır. Yunanistan’ın görüşü, Büyük İskender’in ve tüm Makedonların Yunanlı olduğu tezine dayanmaktadır. Bu tez de Makedonya coğrafyasının etnik, dilsel ve kültürel açıdan antik ve modern Yunanistan’ın devamı olduğunu, dolayısıyla sadece Yunanlıların kendilerini Makedon olarak tanımlamaya hakları bulunduğunu savlamaktadır. Yunan milliyetçilerine göre Makedonya ile ilgili her şey Yunandır[3]. 6’ıncı yüzyılda bölgeye gelmiş Slav kabilelerinin torunlarının kendilerini Makedon olarak tanımlamaya hakları yoktur. Onlar olsa olsa sözde Makedonlar, Üsküplüler ya da Makedonyalılardır. Bu iddialar kapsamında Makedonya Cumhuriyeti’nin kurulmasının, Yunanistan için üç “s” hakkında ciddi sorunlar yarattığı söylenebilir: Sintayma (anayasa), simvola (semboller) ve simaia (bayrak). Yunanistan’a göre “sözde Makedonlar”, anayasalarında bu ismi kullanarak, bayraklarına Yunanlıların ulusal sembolü olan 16 ışınlı Vergina Güneşi motifini koyarak ve paralarına Selanik Kulesi’ni yerleştirerek hem milli değerlerini çalmış hem de toprakları üzerinde hak iddia etiklerini göstermişti. Toprak talebi iddiasına dayanak olarak Yunanistan, 2 Ağustos 1944’te kurulmuş olan Makedonya Halk Cumhuriyeti ile 1991’de bağımsızlığını ilan eden devlet arasında devamlılık ilişkisine atıf yapan Makedonya Cumhuriyeti anayasasına göndermeler yapmıştır. Öyle ki yeni cumhuriyetin anayasasında Anti Faşist Makedonya Ulusal Kurtuluş Meclisi’nin, 2 Ağustos 1944’te yayınlanan ve “Makedonya’nın diğer iki parçasının da özgürleştirilmesi ve tüm Makedonların tek bir çatı altında birleştirilmesini” öngören bildirgesindeki prensiplerin esas alındığını belirten maddenin olması, Yunanistan’ın temel argümanlarından birini teşkil etmiştir[4]. Yunanistan’ın Makedonya Cumhuriyeti’nin anayasasına yönelik tepkisi yukarıdaki iddialar ile de sınırlı kalmamıştır. Atina yönetimi, anayasanın 3’üncü ve 49’uncu maddelerini ulusal birlik ve toprak bütünlüğüne tehdit olarak yorumlamıştır. Yunanistan’ın tepkisine neden olan maddeler şu şekildedir: “Madde 3: Makedonya Cumhuriyeti toprakları bölünemez ve ihlal edilemez. Makedonya Cumhuriyeti’nin mevcut sınırları zorla değiştirilemez. Makedonya Cumhuriyeti’nin sınırları yalnızca anayasaya uygun olarak değiştirilebilir. Madde 49: Cumhuriyet, ülke dışına göç etmiş, başka ülkelerde yerleşmiş Makedonların ve komşu ülkelerde yaşayan Makedon halkından insanların statü ve haklarını korur, kültürel gelişimlerine yardımcı olur ve onlarla ilişkileri teşvik eder. Cumhuriyet, yurt dışındaki Cumhuriyet yurttaşlarının kültürel, ekonomik ve sosyal haklarını korur”[5] (Kut, 1997, s. 293). Buna karşılık Makedon tarafı, bağımsızlık sonrası hemen her platformda Yunanistan’ın iddialarını sert bir dille yalanlamış; Yunanlıların kendilerini Slav ve Bulgarlara yakın bir etnik grup olarak gösterme ya da varlıklarını tamamen inkâr etme çabalarının zaten üç ayrı devlet içinde bölünmüş bir ulusu daha da bölme amacı güttüğünü iddia etmiştir. Atina, Makedon kelimesinin etnik ve milliyetçi anlamda kullanılamayacağını iddia ederken, Üsküp bunun tam tersini söylemiştir. Ancak bu noktada bir parantez açarak, Makedonya Cumhuriyeti’nin söyleminin altında sadece Yunanistan’ın iddialarına değil, aynı zamanda Makedonlar ile Bulgarlar aralarındaki dil benzerliğinden yola çıkarak ortaya atılan “akrabalık” iddialarına cevap niteliğinin yattığı da belirtilmelidir. Nitekim günümüzde Makedonlar, kullandıkları Makedoncanın bin yıllık tarihi geçmişe sahip olan otantik bir dil olduğunu ispatlamaya çalışmaktadır[6]
Bugün ortada olan sorunun başlıca sebebi Yunanistan’ın gelecekte Makedonya tarafından olabilecek olası bir toprak talebini şimdiden bertaraf etmektir. Yunanistan’ın kuzey komşusu Makedonya Cumhuriyeti ile olan sınırına yakın bir bölgede aynı isme sahip olan Makedonya bölgesi sebebiyle; Yunanistan, Makedonya Cumhuriyeti’nin anayasal ismini tanımayarak kendisini güvende hissetmektedir. Bu yüzden Makedonya Cumhuriyeti’nin uluslararası alanda üye olacağı örgütlere katılmasını engellemektedir. Makedonya’yı “Makedonya Cumhuriyeti” ismiyle tanıyan 120’den fazla ülke içinde ABD, Türkiye ve Rusya gibi önemli devletler olmasına rağmen uluslararası kuruluşlarda bu isimle kabul edilmesi Yunanistan tarafından engellenmiştir. Birleşmiş Milletler’deki yerini “Eski Yugoslavya Cumhuriyeti Makedonya (FYROM)” ismiyle alan Makedonya, Yunanistan’ın sahip olduğu veto yetkisini kullanmasından ötürü halen NATO ve AB üyesi olamamaktadır.
Yunanistan ile Makedonya arasında ülkenin ismine yönelik çeyrek asırdır süregelen "isim sorunu" üzerinde son bir yıl içerisinde yoğunlaşan müzakereler ve ikili görüşmeler, çözüme ilişkin beklentilerin yükseldiğine işaret etmektedir. Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras, merkez sol Yunan gazetesi Ethnos’a yaptığı özel bir açıklamada, “Makedonya isminin içerisinde bulunacağı birleşik bir adın Makedonya Cumhuriyetini tanımlamakta bir sorun oluşturmayacağını" belirtince[7], Yunanistan’da birtakım karışıklıklar ortaya çıkmıştır. Çipras’ın kullandığı bu ifade, muhalif partilerin yanı sıra koalisyon ortağı Bağımsız Yunanlar Partisi’nin lideri Panos Kammenos’un savunduğu görüşlere de temelden aykırıdır. Zira Panos, Makedonya isminin asla komşu bir ülkenin ismini tanımlayamaması gerektiği tezini savunanlar arasında yer almaktadır[8]. Yunan Başbakan Aleksis Çipras’ın ise milliyetçilik karşıtı tutumuna rağmen bu dev gösteri karşısında, sessizliğini koruması dikkat çekmektedir.
Makedonya Cumhuriyetinde yeni seçilen hükümeti ise Yunanistan ile arasındaki bu isim ihtilafını gidermek amacıyla müzakere masasına oturmayı kabul etti. İyi niyetini göstermek amacıyla da Üsküp’teki hava alanının “Yunanlıların atası” olarak kabul edilen “Büyük İskender” adını değiştirmeye karar verdi[9]. Makedonya Cumhuriyetinin ılımlı yeni Başbakanı Başbakanı Zoran Zaev, isim ihtilafının giderilmesiyle Makedonya Cumhuriyetinin AB ve NATO üyeliğini sağlamayı amaçlıyor. Yunanistan ise Makedonya adından vazgeçmediği sürece ülkenin AB ve NATO üyeliğini veto etmeyi sürdüreceğini açıklıyor.
Ancak Yunanistan muhalefeti, bu ülkenin yalnız adını değiştirmesini değil; “Makedon” adı verilen milli kimliğini; “Makedonca” adı verilen -ancak aslında Slav kökenli olan- dilinin adını ve anayasasında yer alan “toprak talepleriyle” ilgili maddelerini de değiştirmesini talep ediyor. Yunan milliyetçiliğinin ayyuka çıktığı bu günlerde bu ülkeyle müzakere masasına oturan Yunan Dışişleri Bakanı Nikos Kocyas’a tehdit mektupları gönderiliyor. Kocyas’a gönderilen “..sana ve ailene 3 mermimiz var” şeklindeki tehdit mektubunda Kocyas’ın bu müzakere masasında içinde “Makedonya” kelimesinin geçeceği hiç bir anlaşmaya imza atmaması talep ediliyor[10].
Makedonya’nın önümüzdeki temmuz ayında Brüksel’de gerçekleştirilecek zirvede NATO üyeliğine kabul edilmesi için, iki ülke arasındaki isim sorunun çözülmesi en önemli şart olarak görülüyor. Makedonya, NATO üyelik şartlarını yıllardır sağlamış olmasına rağmen, Yunanistan’ın isim sorunu konusundaki anlaşmazlıktan ötürü veto etmesiyle ittifaka üye olamıyor. Bu nedenle, Birleşmiş Milletler de konunun çözümü için devreye girerek Yunanistan'ı ve komşusu Makedonya Cumhuriyeti'ni bu anlaşmazlığı çözmeye çağırıyor.
Birleşmiş Milletlerin arabulucu olarak atadığı Bill Clinton’ın eski yardımcısı Matthew Nimetz, çözümsüzlüğün ortadan kaldırılması için "Makedonya Cumhuriyeti", “Kuzey Makedonya ya da "Yeni Makedonya Cumhuriyeti" de dahil olmak üzere birkaç alternatif ismi önerdi. Geçtiğimiz hafta çeşitli resmi temaslar gerçekleştirmek için Üsküp’e giden Nimetz’in, her iki ülke liderlerinin de olumlu yaklaşımlar sergilediklerini ve önümüzdeki birkaç ay içerisinde isim sorununda nihai uzlaşmaya varılacağını ifade etmesi, BM’nin arabuculuğunun çözümü hızlandırdığının bir göstergesi olarak kabul edilebilir[11].
Ülkemizin içinde yer aldığı bir coğrafya olan Balkanların tam da ortasına yerleşmiş küçük bir ülke olan Makedonya; tarihi ve coğrafi, akrabalık ve kan bağımızın olduğu, stratejik öneme sahip, ikili ilişkilerimizin üst düzeyde seyrettiği bir balkan ülkesidir. Milli çıkarlarımız ve soydaşlarımızın da yararı doğrultusunda, kuruluşundan itibaren Makedonya’yı anayasal adı ile tanıyan ilk ülkelerden biri Türkiye’dir. Aynı zamanda ilk diplomatik temsilcilik açan ülke olan Türkiye, Makedonya’nın uluslararası platformdaki entegrasyonuna tam ve sürekli desteğini devam ettirerek göstermiştir, bu sebeple bu meselenin yakından takibi Türkiye açısından da önem arz etmektedir. Yunanistan’ın bu konudaki irrasyonel ve duygusal tutumundan artık vazgeçerek, bölgede barış ve istikrarın idamesinin önemini hatırlaması ve Makedonya ile süratle çözüme yaklaşması temenni edilir.
Görsel: Anadolu Ajansı
[1] Özgen, Cenk. "BALKANLAR’DA GÜVENLİĞE YÖNELİK BİR TEHDİT: YUNANİSTAN-MAKEDONYA ANLAŞMAZLIĞI." U.Ü. FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ SOSYAL BİLİMLER DERGİSİ , 2013. http://dergipark.gov.tr/download/article-file/273817.
[2] Ibid.
[3] Ertuğ, Deniz. "YUNANİSTAN KOMÜNİST PARTİSİ (KKE) ve MAKEDONYA SORUNU (1946 – 49)." Ankara Üniversitesi SBF Dergisi 68 (2013): 129-48.
[4] Mandacı, Nazif, and Birsen Erdoğan. Balkanlarda azınlık sorunu: Yunanistan, Arnavutluk, Makedonya ve Bulgaristandaki azınlıklara bir bakış. Ankara: Ankara Üniversitesi, 2001
[5] Kut, ş. "Makedonya-Yunanistan Anlaşmazlığının Boyutları." In Yeni Balkanlar, Eski Sorunlar içinde, 287-311. İstanbul: Bağlam Yayınları, 1997
[6] Mandacı, Nazif, and Birsen Erdoğan. Balkanlarda azınlık sorunu: Yunanistan, Arnavutluk, Makedonya ve Bulgaristandaki azınlıklara bir bakış. Ankara: Ankara Üniversitesi, 2001
[7] Ajansı, Anadolu. Anadolu Ajansı. February 06, 2018. Accessed February 08, 2018. http://aa.com.tr/tr/analiz-haber/makedonya-ile-yunanistan-arasinda-miras-kavgasi/1055613?amp=1.
[8] İbid.
[9] Berberakis, Stelyo. "Makedonya protestosu: Yunanistan'da milliyetçilik yükseliyor - BBC Türkçe." BBC News. February 03, 2018. Accessed February 08, 2018. http://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-42932561
[10] Ibid
[11] "Nimetz Makedonya ve Yunanistan Müzakerecileriyle İsim Sorununu Görüşecek." Http://www.yenibalkan.com/. Accessed February 08, 2018. http://www.yenibalkan.com/gundem/nimetz-makedonya-ve-yunanistan-muzakerecileriyle-isim-sorununu-gorusecek-h12015.html.
© 2009-2024 Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM) Tüm Hakları Saklıdır
Henüz Yorum Yapılmamış.
-
AMERİKASIZ TRANS PASİFİK TİCARET ANLAŞMASI: DOĞU ASYA’DA HAREKET ALANI ARTAN JAPONYA
Vuslat Nur ŞAHİN 04.01.2019 -
DOĞU BALKANLAR: TÜRKİYE
Vuslat Nur ŞAHİN 13.03.2019 -
ABD-PAKİSTAN İLİŞKİLERİ VE ÇİN
Vuslat Nur ŞAHİN 15.01.2018 -
VOSTOK 2018’DEN KALANLAR
Vuslat Nur ŞAHİN 18.09.2018 -
BİLGİ NOTU: GENİŞ KARADENİZ HAVZASI'NDA GÜVENLİK, İSTİKRAR VE İŞBİRLİĞİ" KONFERANSI
Vuslat Nur ŞAHİN 05.12.2017
-
SURİYE’DEKİ “ERMENİ SÖYLEMİ” NE KADAR GÜVENİLİR?
AVİM 04.02.2019 -
PAPA’NIN GÜRCİSTAN ZİYARETİ VE EKÜMENİZM
AVİM 19.08.2016 -
TÜRKSAM’DA ŞÜKRÜ SERVER AYA’NIN KİTAP TANITIMI GERÇEKLEŞTİRİLDİ
AVİM 16.12.2010 -
İSVEÇ, ERMENİ, SÜRYANİ/KELDANİ ÖLÜMLERİNİ SOYKIRIM OLARAK TANIYAN YASA TASARISINI GERİ ÇEKTİ
Cemre Dilay BOZTEPE 25.05.2015 -
ERMENİSTAN’DA “CADI AVI”, “KARABAĞ KLANINDAN” “KURTULMAK” İSTEYEN ERMENİSTAN’A RUSYA’NIN TEPKİSİ
Nigar SHİRALİZADE 07.08.2018
-
THE TRUTH WILL OUT -
Türk-Ermeni İlişkileri Üzerine Ömer Engin Lütem Konferansları 2023 -
Türk-Ermeni İlişkileri Üzerine Ömer Engin Lütem Konferansları 2022 -
RADİKAL ERMENİ UNSURLARCA GERÇEKLEŞTİRİLEN MEZALİMLER VE VANDALİZM -
PATRIOTISM PERVERTED -
MEN ARE LIKE THAT -
BAKÜ-TİFLİS-CEYHAN BORU HATTININ YAŞANAN TARİHİ -
INTERNATIONAL SCHOLARS ON THE EVENTS OF 1915 -
FAKE PHOTOS AND THE ARMENIAN PROPAGANDA -
ERMENİ PROPAGANDASI VE SAHTE RESİMLER -
Türk-Ermeni İlişkileri Üzerine Ömer Engin Lütem Konferansları 2021 -
A Letter From Japan - Strategically Mum: The Silence of the Armenians -
Japonya'dan Bir Mektup - Stratejik Suskunluk: Ermenilerin Sessizliği -
Türk-Ermeni Uyuşmazlığı Üzerine Ömer Engin Lütem Konferansları 2020 -
Anastas Mikoyan: Confessions of an Armenian Bolshevik -
Sovyet Sonrası Ukrayna’da Devlet, Toplum ve Siyaset - Değişen Dinamikler, Dönüşen Kimlikler -
Türk-Ermeni Uyuşmazlığı Üzerine Ömer Engin Lütem Konferansları 2019 -
Türk-Ermeni Uyuşmazlığı Üzerine Ömer Engin Lütem Konferansları 2018 -
Ermeni Sorunuyla İlgili İngiliz Belgeleri (1912-1923) - British Documents on Armenian Question (1912-1923) -
Turkish-Russian Academics: A Historical Study on the Caucasus -
Gürcistan'daki Müslüman Topluluklar: Azınlık Hakları, Kimlik, Siyaset -
Armenian Diaspora: Diaspora, State and the Imagination of the Republic of Armenia -
Ermeni Sorunu Temel Bilgi ve Belgeler (2. Baskı)
-
EU-TÜRKİYE COOPERATION IN CENTRAL ASIA AND SOUTH CAUCASUS: TOWARDS SUSTAINABLE ENGAGEMENT IN ENERGY AND CONNECTIVITY -
AVİM 2023 YILLIK RAPOR | ANNUAL REPORT -
ÇAĞDAŞ BATI AVRUPA AKADEMİ DÜNYASINDA IRKÇILIĞIN VE YABANCI DÜŞMANLIĞININ ARAŞTIRILMASININ ZORLUĞU: FRANSA ÖRNEĞİ
-
"BİR ERMENİ OKULUNUN PANORAMASI: SANASARYAN KOLEJİ" BAŞLIKLI KONFERANS