G7 ZİRVESİ BATI’NIN "DAHA İYİSİNİ" İNŞA EDEBİLECEĞİNİ KANITLIYOR MU?
Yorum No : 2021 / 39
23.06.2021
6 dk okuma

Almanya, Amerika Birleşik Devletleri, Fransa, İtalya, İngiltere, Japonya ve Kanada olmak üzere, dünyanın önde gelen yedi gelişmiş ülkesinin hükümetler arası forumu olan G7’nin 47. zirvesi bu yıl 11-13 Haziran tarihleri arasında İngiltere’nin Cornwall yöresinde gerçekleşti. Bu yılki zirveye G7 devletlerinin liderlerinin yanı sıra Avrupa Birliği temsilcileri, Avustralya, Güney Kore, Güney Afrika ve Hindistan da davet edilmiştir.

G7’nin 2021 zirvesinde ele alınan konular arasında üç tema ön plana çıkmıştır: COVID-19 salgını, iklim ve çevre konuları, Çin ve Rusya ile ilişkiler. Zirvenin sonunda yayınlanan bildiri üzerinde mutabık kalınan konuları özetlemektedir.

Zirvede liderlerin gündemindeki öncelikli başlık COVID-19 ile mücadele olmuştur. COVID aşılarının gelişmekte olan ülkelere nasıl ulaştırılacağı konusundaki tartışmaların neticesinde, liderler, gelişmekte olan ülkelere 1 milyar doz aşı sağlama sözü veren ortak bildiriye imza atmıştır. Bu ilk bakışta yüksek bir rakam gibi görünebilir ancak dünya genelinde ihtiyaç duyulan dozların yaklaşık %8’ine tekabül etmektedir.[1] Yoksullukla mücadele konusunda çalışan küresel bir kuruluş olan Oxfam, dünya nüfusunun %13’ü oluşturan zengin ülkelerin COVID-19 aşılarının arzının yarısından fazlasını satın aldıklarını ve hatta fazlasıyla stokladıklarını kanıtlayan bir rapor yayınlamıştı.[2] Zirvenin arifesinde, yüzden fazla ülkenin liderleri, G7'nin kapsamlı bir küresel aşılama programının üçte ikisini ödemesini talep etmişti. İngiltere eski başbakanı Gordon Brown aşı sağlama talebinin çok gerisinde kalındığını belirterek, G7’nin bu yılki zirvesini 'affedilemez bir ahlaki başarısızlık' olarak nitelemiştir. Bu sebeple bu yılki G7 zirvesi “küresel aşı eşitsizliği” protestolarının gölgesinde gerçekleşmiştir.

Ele alınan bir diğer mesele çevre konusunda, grup liderleri karbon emisyonunun azaltılması yönündeki hedeflerini ortaya koymuşlar, zirvenin sonuç bildirgesinde 2030'a kadar karbon emisyonlarını yarıya indirme, yoksul ülkelere emisyonlarını azaltmalarına yardımcı olmak için iklim finansmanını artırmayı ve iyileştirmeyi taahhüt etmişlerdir.[3] G7 ülkelerinin bu taahhütleri küresel ısınma ile mücadele açısından önemli bir adımdır. Ancak kömür kullanımının ve sera gazı emisyonlarının azaltılmasına dair henüz somut bir antlaşma ve bir plan mevcut değildir. Bu yıl gerçekleşecek Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı’nda (COP26) bu meselenin ayrıntılı bir şekilde ele alınması beklenmektedir.

1975’ten bu yana toplanan bu forum, 1998’de Rusya’nın katılması ile G8 grubunu oluşturmuştu. Ancak Rusya’nın 2014’te Kırım’ı ilhakı sonrasında Rusya’nın üyeliği askıya alınarak G7’e geri dönülmüştü. Bu yılki zirvede Rusya ile ilişkiler de ele alınmış, liderler Ukrayna'nın uluslararası olarak tanınan egemenliğine ve toprak bütünlüğüne desteklerini vurgulamışlardır. Ayrıca Rusya'yı topraklarında kimyasal silah kullanımına ilişkin soruşturma yürütmeye ve siber saldırılar düzenleyen, fidye yazılımı kullananlara karşı harekete geçmeye çağırmışlardır. G7 Zirvesi'nin hemen ertesinde 14 Haziran’da Brüksel’de NATO Zirvesi, 15 Haziran’da ABD-AB Zirvesi gerçekleşmiş, daha sonra ABD Başkanı Joe Biden 16 Haziran’da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Cenevre’de bir görüşme gerçekleştirmiştir. Biden bu görüşmelerde Avrupa güvenliği için birleştikleri ve ortak değerlerini savunma kararlılığında oldukları mesajını vermiştir.  

Dünyanın ikinci büyük ekonomisi olan Çin ise G7 grubunda yer almamakta ve bu bir süredir G7’nin meşruiyetinin ve gücünün sorgulanmasına sebebiyet vermektedir. Bu zirvede G7 ülkeleri Çin’e karşı duruşlarını açıkça sergilemişlerdir. G7 zirvesinin sonuç bildirisinde liderler Tayvan’da barış ve istikrarın öneminin altını çizmişler ve Doğu ve Güney Çin Denizlerindeki durumla ilgili ciddi endişelerini vurgulamışlardır. Liderler Çin’i Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde insan haklarına saygılı olmaya davet etmiş, toplantı sonrasında küresel tedarik zincirlerinde zorla çalıştırmayı ortadan kaldırmaya yönelik işbirliği için bir çalışma grubu kurduklarına dair beyanda bulunmuşlardır. Ayrıca Çin’i Hong Kong’un özerkliğini ve haklarını korumaya davet etmişlerdir. Biden’ın Çin’in Kuşak Yol Projesi'ne (Çin’in Orta Asya, Güneydoğu Asya, Afrika ve hatta Avrupa’yı kapsayan girişimi) alternatif olarak bir altyapı inşasını projesini (Build Back Better World-B3W) planladıklarını belirtmesi ise ilgi çekici bir açıklama olmuştur. Biden altyapılarını iyileştirmek için yatırım yapmak isteyen ülkelere bir destek planı oluşturulmasına karar verildiğini açıklamıştır.[4] Çin'in Kuşak ve Yol’una alternatif bir projenin detayları henüz ortaya konulmuş değildir ve Avrupa ülkeleri de bu konuda bir finansman için taahhütte bulunmamışlardır.

Toplantıda ayrıca cinsiyet eşitliği ve kadınların güçlendirilmesi, eğitim için küresel ortaklık, uluslararası şirketlerin vergi oranları konuları ele alınmıştır. İnternette şiddet yanlısı aşırılıkçı söylemlerin ve eylemlerin yaygınlaşmasına karşı çalışmalara çağrıda bulunulmuştur. Salgının etkisini azaltmak için, vatandaşlara ve  işletmelere verilen destek vurgulanmıştır.

Tüm bunlarla ABD Başkanı Joe Biden’ın diğer G7 liderleri ile birlikte “Batı geri döndü” mesajı vermeye çalıştığı ve G7 ülkelerinin açık toplum ve demokrasi ilkeleri etrafında birlik içerisinde görünmesini amaçlayan bir resim sundukları görülmüştür. Ancak G7 toplantısı Batı'nın - iddia ettiği üzere - gerçekten “daha iyi bir dünya inşa edebileceğinin” kanıtlarını henüz ortaya koymamaktadır. Örneğin, insan hakları bağlamında Batı’da yükselen ırkçılık, ayrımcılık ve İslamofobi konusunda yeteri kadar ilgilenilmemektedir. Dolayısıyla, G7’nin güvenilirliği ve inandırıcılığı; salgın, çevre ve insan hakları konularında ülkelerin bağlayıcı, somut adımlar atabilmesine bağlı olacaktır.

 


[1] “G7 leaders agree to donate 8% of necessary COVID vaccines”, Open Access, June 14, 2021, https://www.openaccessgovernment.org/g7-covid-vaccines/112772/

[2] “Small group of rich nations have bought up more than half the future supply of leading COVID-19 vaccine contenders”, Oxfam, September 17, 2020, https://www.oxfam.org/en/press-releases/small-group-rich-nations-have-bought-more-half-future-supply-leading-covid-19

[3] “Carbis Bay G7 Summit Communiqué”, https://www.consilium.europa.eu/media/50361/carbis-bay-g7-summit-communique.pdf

[4] “G7 Zirvesi: Gelişmekte olan ülkeler için Çin’e alternatif altyapı finansman planı kabul edildi”, BBC, 12 Haziran 2021, https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-57455022


© 2009-2024 Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM) Tüm Hakları Saklıdır

 



Henüz Yorum Yapılmamış.

Kaynaklar:

Analiz
Yorum
Blog
Rapor
Bülten