BAŞKAN SARKİSYAN VE TÜRKİYE
Yorum No : 2013 / 10
21.01.2013
3 dk okuma

Başkan Sarkisyan son bir hafta içinde yaptığı bir konuşma ve verdiği bir mülakatta ülkesinin Türkiye ile olan ilişkilerine geniş yer ayırmış ve kendisinden önceki Cumhurbaşkanlarının aksine soykırım iddialarına ön plana çıkarmıştır. Sarkisyan bu konudaki görüşleri, kısa olarak, aşağıdadır. Ermenistan Başkanına göre Türkiye Ermeni soykırımını (iddialarını) tanımalı ve kınamalıdır. Bu sadece soykırım kurbanlarına ve onların torunlarına karşı değil, tüm insanlığa ve Türk halkına karşı da bir görevdir. Ayrıca bu tanıma ve kınama adaletin yerine getirilmesi yanında Ermenistan’ın güvenliği için de gereklidir. Türkiye süratle gelişen ve etkileyici ilerlemeler gösteren bir ülkedir ancak kendi tarihi hakkındaki tutumunu (soykırım iddialarını tanımamasını) gözden geçirmediği takdirde söz konusu ilerleme yetersiz olacak hatta durabilecektir. Diğer yandan Türkiye’nin kendi tarihi ile yüzleşememesi Avrupalı olmayı istemesi ile kolayca bağdaşamaz. Türk toplumunun en ilerici ve cesur kesimi Ermeni soykırımını sorgulamaya başlamıştır. Türkiye’nin soykırım konusundaki bu tutumuna rağmen Ermenistan, protokoller aracılığıyla Türkiye ile ilişkiler normalleştirme sürecini başlatmış ancak Türkiye’nin yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle bu süreç sona ermiştir. Türkiye-Azerbaycan ikilisi Ermenistan’a abluka uygulamakla ve işbirliği yapmayı reddetmekle Ermenistan’ı tek taraflı tavizler vermeye zorlamaktadır, ancak bunda başarısız olmuşlardır. Azerbaycan ile olan kardeşliği aslında Türkiye için bir engeldir. Ermenistan Devlet başkanın bu sözleri Türkiye’nin soykırım iddiaları ile Karadağ sorunu karşısındaki tutumu ve Azerbaycan politikasına tamamen terstir. Özellikle, yukarıda da belirttiğimiz gibi Sarkisyan, haleflerinin aksine, soykırımın tanınması konusunu Türkiye’ye karşı izlediği ve izleyeceği politikanın merkezi haline getirmiş bulunmaktadır. Bu politikanın gerçekleşmesi için Türkiye’nin AB üyeliği sürecinden ve Türkiye’de soykırım tezini destekleyenlerden yararlanmak istediği de anlaşılmaktadır. Diğer yandan Sarkisyan’ın Türkiye’nin başta ekonomi olmak üzere kaydettiği ilerlemeleri takdir ederken, soykırım iddialarını tanımadığı takdirde bunların duracağı gibi garip denebilecek bir iddia ortaya atması da soykırım konusunu bir saplantı haline haline getirmiş olduğunu göstermektedir. Mülakatı yapan gazetecinin Türk medyasının 2015 ile ilgili Ermeni planlarını bir tsunami benzettiklerini ve bu nedenle ülkenin zor zamanlar geçireceğini belirttikleri konusundaki bir sorusuna cevaben Başkan Sarkisyan tsunami benzetmesinin uygun bulunmadığını, 2015’in bir yarışın bittiği ve zaferin ilan edildiği bir bitiş çizgisi olmadığını, elbette bu münasebetle Ermenistan’ın ve Diaspora örgütlerinin faaliyetlerini arttıracaklarını ancak amaçlarının dünyada fırtına koparmak değil Türkiye’nin soykırımını tanımasını sağlamak olduğunu söylemiştir. Sarkisyan’ın bu sözleriyle 2015 yılını büyük bir sabırsızlıkla bekledikleri gözlemlenen Ermenistan ve daha ziyade Diaspora Ermenilerini düş kırıklığına uğramasına mani olmaya çalıştığı görülmektedir. Ancak bunun ötesinde Türkiye’ye karşı soykırımın tanınması için verdikleri mücadelenin 2015’ten sonra da devam edeceğini göstermesi bakımından ayrıca önem taşımaktadır. Sonuç olarak Sarkisyan’ın Türkiye’nin soykırım iddialarının tanınmasına verdiği bu önemin olumsuz bir unsur olduğunu ve Ermenistan bu tanıma üzerinde ısrar ettiği takdirde bunun önümüzde kısa ve hatta orta vadede Türkiye-Ermenistan ilişkilerde normalleşmesi için ciddi bir engel oluşturacağını söylemek mümkündür.


© 2009-2024 Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM) Tüm Hakları Saklıdır

 



Henüz Yorum Yapılmamış.

Kaynaklar:

Analiz
Yorum
Blog
Rapor
Bülten