AVRASYA İNCELEMELERİ MERKEZİ BEYİN FIRTINASI TOPLANTISI
Yorum No : 2009 / 9
30.10.2009
3 dk okuma

Toplantının ilk konuşmacısı Prof. Dr. Hakan Yavuz, 1943'ten bu yana toplu katliam ve imhaları anlamak amacıyla ortaya bir "soykırım" disiplininin ortaya çıktığını ve bu konuda ciddi akademik çalışmalar olduğunu vurguladığı konuşmasında, Amerika ve Kanada'da 16 soykırım araştırmaları/çalışmaları merkezi olduğunu belirtirken, 170 Türk üniversiteinin hiçbirinde soykırım merkezi olmadığının altını çizmiş ve üniversite dışında bu konu üzerine çalışan dernek ya da enstitü olmadığına da dikkat çekmiştir. Prof. Dr. Yavuz, "Soykırım" disiplini çerçevesinde, Helen Fein, George Andreopolous, Leo Kuper, Eric Wietz, Mark Levene, Donald Bloxham gibi akademisyenlerin bu konuda önemli akademik çalışmları olduğunu vurguladığı konuşmasında, bugün soykırım disiplininin dünyanın farklı yerlerinde yaşayan toplulukların neden yaşamadığı, bu toplulukların maruz kaldığı imha süreçlerini karşılaştıran ve o ortamların siyasi, sosyal ve ekonomik şartlarını karşılaştırdığını ifade etmiştir. Soykırım disiplini çerçevesinde çalışılırken, Yahudi soykırımı "soykırım"ları anlamada ideal bir örnek teşkil etmektedir. Prof. Dr. Yavuz konuşmasında, soykırım uzmanlarının Yahu soykırımı'nın herhangi bir soykırım olduğunu ve diğer soykırımları anlamada ve tanımlamada model olarak öne sürülemeyeceğini ifade ettiklerini belirtmiştir. Soykırım tanımı yapılırken, uluslararası hukukun üç esas noktaya vurgu yaptığının altını çizen Yavuz, özel kasıt, grubun tanımı ve o grubun üyesi olduğu için öldürüldüğünü hatırlatmıştır. Ancak, 2007 yılının Şubat ayında, Uluslararası Adalet Divanı, uluslararası hukuk tanımını daha da daralttığını belirterek, daha önce herhangi bir coğrafi bölgede yaşayan halk o blgede yaşamıyorsa veya yaşatılmamışsa ya da imha edilmişse kasıta bakmadan soykırım olarak adlandırıldığını vurgulamıştır. Buna göre 11 Eylül saldırısının ve Çernobil kazasının soykırım tanımı içinde yer alan hadiseler olduğunu ifade etmiştir. Ermeni meselesinde bir soykırım olmadığını belirten Yavuz, kıyım ve katliamlar olduğunu ancak bunların kasti ve imha amaçlı olmadığı da vurgulamıştır. Tehcirinin amacının savaş esnasında düşmanla işbirliği yapan ve isyan eden toplumu savaş alanı dışına çıkarmak olduğunu hatırlattığı konuşmasında, Osmanlı Devletinin ekonomik imkansızlığı, sağlık hizmetlerinin olmaması, savaş ve diğer devletlerin ablukasından dolayı çıkan açlık ve Kürt aşiretlerinin saldırıları sonucu büyük bir acıyla sonuçlandığını belirtmiştir.

Toplantının ikinci konuşmacısı, Azerbaycan Stratejik Araştırmalar Enstitüsü'nü temsilen Dr. Cavid Veliev de Hocalı'da yaşananları, Prof. Dr. Hakan Yavuz'un soykırımı tanımına göre anlatacağını vurgulamıştır. Bu anlatımdan sonra Hocalı'nın soykırım mı yoksa katliam mı olduğuna karar vermeyi dinleyicilere bırakacağını belirtmişir. Dr. Veliev, Türkiye ile Ermenistan'ın normalleştirme sürecinde Ermenistan'ın bu süreçten yana olduğuna inanmadığını vurguladığı konuşmasında, eğer iki ülke arasında herhangi bir diyalog gerçekleşirse Azerbaycan'ın bu konuda sorun yaratmayacağını fakat sınırların açılması konusunda hoşgörülü davranmayacaklarını ifade etmiştir.

 

 


© 2009-2024 Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM) Tüm Hakları Saklıdır

 



Henüz Yorum Yapılmamış.

Kaynaklar:

Analiz
Yorum
Blog
Rapor
Bülten