
17 Aralık’ta Aliyev’in bir Rus televizyonuna verdiği demeç ile Azerbaycan-Ermenistan barış sürecine ilişkin sorular tekrar gündeme gelmiştir. İki lidere de mülakatlarda sıkça sorulan barış antlaşması süreci bu röportajda da ana konulardan biri olmuştur. Ermenistan’ın Batı ülkeleri ile kurmuş olduğu ve taraf devletler arasındaki barış sürecini olumsuz etkileyen ilişkileri de ele alınan önemli konulardandır.
Ermenistan’ın savunma bütçesini artırması, Fransa ve Hindistan’dan düzenli olarak silah alması ile ilgili endişelerini mülakatta dile getiren Aliyev, bunun Azerbaycan için, yaşanan gerginlikler göz önünde bulundurulduğunda, açık bir tehdit olduğundan ve bu konuda endişeli olduğundan bahsetmiştir. Bu endişelerini Paşinyan ve Macron’a da ilettiğini ekleyen Aliyev, bu tehdit karşısında Karabağ’ın yeniden imarı için harcanması planlanan meblağı mecburi olarak savunma bütçesinin artırımı için kullanacağını belirtmiştir.
Aliyev, Ermenistan’ın ve Paşinyan hükümetinin göstermiş olduğu olumlu tavrın yanında savunma bütçesini artırması ve silah satın almaya devam etmesinin çelişkili olduğunu söylemiştir. Bütün bunlara rağmen barış antlaşması hususunda çok yol kat ettiklerini, 17 maddeden 15’inde mutabık olunduğunu, Paşinyan ile son görüşmelerinde Ermenistan’ın kalan 2 madde için de müspet bir izlenim verdiğini belirtmiştir. Henüz mutabakat sağlanamayan iki maddeden birinin tarafların birbirine karşı UAD’de açmış oldukları davalardan çekilmeleri; diğerinin ise Azerbaycan-Ermenistan sınırında üçüncü ülke ya da uluslararası kuruluş temsilcilerinin bulunmasının engellenmesi olduğunu da ayrıca dikkate sunmak gerekir.
Ermenistan tarafının barış sürecinin sağlıklı ve uzun ömürlü olması için yapması gerek iki şey daha olduğunu vurgulayan Aliyev, bunlardan ilkinin anayasa değişikliği olduğunu yine belirtmiştir. Aliyev, Azerbaycan topraklarına dair talebin yer aldığı bir temel hukuki metnin varlığından duyulan haklı endişeyi tekrar dile getirmiş, anayasa değişikliğinin ikili ilişkilerin selameti açısından elzem olduğunu vurgulamıştır. Aliyev; “Karabağ sorununu” çözmek için ortaya çıkan Minsk Grubu’nun, Paşinyan’ın söylemlerine göre Azerbaycan-Ermenistan arasında şayet bir Karabağ sorunu kalmadıysa, varlığının artık anlamsız olduğunu ve ilgasının beklendiğini de ayrıca mülakatta belirtmiştir.[1]
Rus televizyonunda yayınlanan bu mülakattan hemen sonra Ermeni yayın organı Armenpress de Paşinyan ile bir röportaj gerçekleştirmiştir. Söz konusu röportajda Aliyev’in barış antlaşmasının iki maddesi konusunda henüz mutabakat sağlanamadığına dair açıklaması hakkında Paşinyan’a sorular sorulmuştur. Paşinyan, Azerbaycan’a, sınırdaki üçüncü ülke gözlemcileri için kısıtlı bir alanda faaliyetlerine devam etmelerini öngören bir teklifte bulunulduğunu söylemiştir. Karşılıklı davalar hususunda da barış antlaşması imzalandıktan sonra çekilmenin ancak mümkün olabileceğini belirtmiştir. Bölgedeki sözde insan hakları ihlallerinin uluslararası kurumlar tarafından takip edilmesini istediği ve yalnızca kalıcı barış antlaşması imzalandıktan sonra davaların açılmasına sebebiyet veren gerginliklerin yaşanmayacağına inanç besleyebileceğini vurgulamıştır. Yalnızca UCM’deki davaların değil, davaya yol açan sorunların da ortadan kalkmasını istediğini de ayrıca belirtmiştir.
Anayasa değişikliği ile ilgili Aliyev’in endişelerinin 26 Eylül’de Ermenistan Anayasa Mahkemesinin verdiği karar[2] ile giderilmiş olması gerektiğini söyleyen Paşinyan, Azerbaycan Anayasası’nın Ermenistan’a dair toprak talebinde bulunduğunu düşündüğünü belirtmiştir. Paşinyan; barış sürecinin tıkanmaması için ve antlaşmanın imzalanması halinde taraflar, birbirinden toprak talebinde bulunmayacaklarına dair maddenin altına imza atmış olacakları için bu durumu dile getirmeye gerek duymadığını açıklamıştır.
Barış antlaşmasının yürürlüğe girebilmesi için Ermenistan iç hukukuna göre Anayasa Mahkemesi tarafından onaylanması gerekmektedir. Paşinyan, eğer Anayasa Mahkemesi antlaşması onaylamazsa Azerbaycan’ın endişelerinin haklı olduğunun Ermenistan tarafından belgelenmiş olacağını ve bu suretle Ermenistan’ın Anayasa’nın bazı maddeleri ve barış antlaşması arasında bir seçim yapmak durumunda kalacağını söylemiştir.
Minsk Grubu’nun varlığı hakkında ise Aliyev’in sözlerini mantıklı bulduğunu fakat “Batı Azerbaycan” kavramının toprak talebi anlamına gelip gelmeyeceği konusunda emin olmadıkları için grubun varlığına yapıcı bir bakış açısıyla yaklaşıldığı da Paşinyan’ın önemli açıklamalarından biridir.
Dikkat çeken bir diğer nokta da Ermenistan’ın Fransa ve Hindistan başta olmak üzere Azerbaycan-Ermenistan gerginliğine yaklaşımı aşikâr olan bazı Batı ülkelerinden sıkça silah almasıdır. Bu konuda Paşinyan bu alımların yalnızca sınırları korumak ve genel itibariyle savunma amacıyla yapıldığını; Azerbaycan’a karşı herhangi bir saldırıda bulunmayı planlamadıklarını belirtmiştir. Ayrıca sınır belirleme komisyonunun çalışmalara devam edeceğini ve bu konuda olumlu tavra sahip olduklarını eklemiştir.[3]
Paşinyan, barış antlaşması ve süreç konusundaki müspet tutumunu bu röportaj ile sekteye uğrtamış görünmektedir. Azerbaycan Anayasası ile ilgili iddialarını dile getirmesi ve silah alımına dair makul bir açıklama sunamaması endişeleri gidermekten uzaktır. Bu konuda değinilmesi gereken önemli husus anayasa değişikliğidir.
Daha önce anayasa değişikliği için 2027’ye tarih veren Paşinyan, artık antlaşmanın imzalanması durumunda hâlihazırda anayasa ile ilgili bir sorun kalmayacağını öne sürerek değişiklik için gereken ortamı sağlama çabalarından vazgeçmiş görünümü vermektedir. Anayasa değişikliği konusunda muhalefetin baskısı ve değişiklik için referandum öngörülmesi, Paşinyan’ın somut adım atmaktan kaçınmasını bir ölçüde açıklamaktadır.
Sonuç olarak anayasa değişikliği tarafların barış süreci için önemli bir engel olarak varlığını korumaktadır. Aliyev’in röportajında bahsetmiş olduğu sorunlar (karşılıklı davaların çekilmesi, gözlemci heyetlerin görevlerinin sona erdirilmesi, silah alımı, anayasa değişikliği) Paşiyan’ın mülakatı ile giderilememiş, aksine Paşinyan’ın açıklamaları bu dört konuda Ermenistan’ın barış sürecine karşı son zamanlarda sergilemiş olduğu olumlu tutumu zedelemiştir. Azerbaycan’ın yazılı ve anayasa gibi temel bir metne dayanarak ortaya koyduğu endişeler giderilmeden imzalanacak bir barış antlaşması istenildiği gibi kalıcı olamayacaktır. Paşinyan yönetimi kalıcı barışın tesisi için hâlihazırda defaatle dile getirilen bu haklı endişeleri gidermek için somut bir adım atmak durumundadır.
*Fotoğraf: Azatutyun
[1] “President Ilham Aliyev was interviewed by Dmitry Kiselev, Director General of “Rossiya Segodnya” International News Agency”, Azertag, 18 Aralık 2024, https://azertag.az/en/xeber/president_ilham_aliyev_was_interviewed_by_dmitry_kiselev_director_general_of_rossiya_segodnya_international_news_agency_video-3336671.
[2] Հանուն Հայաստանի Հանրապետության Հայաստանի Հանրապետության Սահմանադրական Դատարանի Որոշումը, “Հայաստանի Հանրապետության Սահմանադրական Դատարան”, 26 Eylül 2024, https://www.concourt.am/decision/decisions/66f6b9067b29c_sdv-1749.pdf.
[3] “If Azerbaijan doesn’t have intentions to attack Armenia the likelihood of escalation in the region is zero – PM Pashinyan responds to Aliyev”, Armenpress, 19 Aralık 2024, https://armenpress.am/en/article/1207904.
© 2009-2024 Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM) Tüm Hakları Saklıdır
Henüz Yorum Yapılmamış.
-
PAŞİNYAN’IN DAVOS AÇIKLAMALARI VE ERMENİSTAN DIŞ POLİTİKASINDA YENİ DÖNEM
Selenay Erva YALÇIN 04.02.2025 -
SURİYE TÜRKMENLERİ'NİN TÜRK DIŞ POLİTİKASINA YANSIMALARI
Selenay Erva YALÇIN 09.02.2024 -
ALMANYA’NIN GAZZE MESELESİNDEKİ ÇELİŞKİLİ TUTUMU
Selenay Erva YALÇIN 26.04.2024 -
ERMENİSTAN BATI’YA BİRAZ DAHA YAKLAŞTI: ABD-ERMENİSTAN STRATEJİK ORTAKLIK KOMİSYONU ANTLAŞMASI
Selenay Erva YALÇIN 23.01.2025 -
ERMENİ APOSTOLİK KİLİSESİ ANTELİAS (KİLİKYA) KATOLİKOSU ARAM I VE PAPA FRANCIS I GÖRÜŞMESİ
Selenay Erva YALÇIN 05.07.2024
-
ORTA ASYA TÜRK CUMHURİYETLERİ DÜNYAYA AÇILMALIDIR
Ceyda ACİCBE 03.10.2019 -
AB VE RUSYA ARASINDA MAKEDONYA
Yiğit ALPOGAN 08.05.2017 -
TÜRK-ERMENİ ÇALIŞTAYI VE POLİTİK OLANIN AKADEMİK OLAN ÜZERİNDEKİ ZAFERİ
AVİM 13.09.2017 -
RAFAEL GROSSİ’NİN METZAMOR AÇIKLAMALARI
Tuğçe TECİMER 14.12.2023 -
NSU DAVASI SONUÇLANDI VE HUKUKİ OLARAK KAPATILDI: DAVANIN TOPLUMSAL VE SİYASİ YANSIMALARINDAN KAÇINMAK MÜMKÜN MÜ?
Teoman Ertuğrul TULUN 23.12.2021
-
THE ARMENIAN QUESTION - BASIC KNOWLEDGE AND DOCUMENTATION -
THE TRUTH WILL OUT -
RADİKAL ERMENİ UNSURLARCA GERÇEKLEŞTİRİLEN MEZALİMLER VE VANDALİZM -
PATRIOTISM PERVERTED -
MEN ARE LIKE THAT -
BAKÜ-TİFLİS-CEYHAN BORU HATTININ YAŞANAN TARİHİ -
INTERNATIONAL SCHOLARS ON THE EVENTS OF 1915 -
FAKE PHOTOS AND THE ARMENIAN PROPAGANDA -
ERMENİ PROPAGANDASI VE SAHTE RESİMLER -
A Letter From Japan - Strategically Mum: The Silence of the Armenians -
Japonya'dan Bir Mektup - Stratejik Suskunluk: Ermenilerin Sessizliği -
Anastas Mikoyan: Confessions of an Armenian Bolshevik -
Sovyet Sonrası Ukrayna’da Devlet, Toplum ve Siyaset - Değişen Dinamikler, Dönüşen Kimlikler -
Ermeni Sorunuyla İlgili İngiliz Belgeleri (1912-1923) - British Documents on Armenian Question (1912-1923) -
Turkish-Russian Academics: A Historical Study on the Caucasus -
Gürcistan'daki Müslüman Topluluklar: Azınlık Hakları, Kimlik, Siyaset -
Armenian Diaspora: Diaspora, State and the Imagination of the Republic of Armenia -
ERMENİ SORUNU - TEMEL BİLGİ VE BELGELER (2. BASKI)
-
“ERMENİ DİASPORASININ 1915 OLAYLARI BAĞLAMINDA İNCELENMESİ” BAŞLIKLI KONFERANS