İKİ MESAJIN KARŞILAŞTIRILMASI
Yorum No : 2015 / 8
22.01.2015
4 dk okuma

AVİM

23.01.2015

 

Ermenistan Cumhurbaşkanı Sarkisyan’ın, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Çanakkale Savaşı’nın 100. yıldönümü anma merasimlerine dair davetine yanıtından üç gün sonra Başbakan Davutoğlu Ermenice de dahil sekiz farklı dilde haftalık Ermenice-Türkçe Agos Gazetesi’nin kurucusu mümtaz gazeteci Hrant Dink’in sekiz yıl önce İstanbul’da öldürülmesi anısına bir mesaj yayınlamıştır. Bu, Türkiye’nin ‘Ermeni meselesi’ hakkındaki yaklaşımını sergileyen açıklamalar serisinin son bir örneğidir. 

 

Başbakan Davutoğlu mesajında Ermeniler ve Türkler’in “800 yıllık ortak tarihi”nin altını çizmekte, “Ermeni kültür varlıkları ile Osmanlı/Türk kültürüne değerli katkılarda bulunmuş Ermeni şahsiyetler”i anmakta, “Türkiye Cumhuriyeti’nin Osmanlı İmparatorluğu’ndan devraldığı önemli meselelerden birine duygu ve düşünceleriyle ışık tutmaya çalışan” bir aydın olarak Hrant Dink’in önemini vurgulamaktadır.

 

Başbakan Davutoğlu mesajında “savaş şartlarında başvurulan zorunlu yer değiştirme politikalarının, 1915 dâhil, gayri insani sonuçlar doğurduğu”nu ifade etmektedir.

 

Bu ifadeler Türkiye’nin ‘Ermeni meselesi’ konusundaki duruşunu göstermeleri açısından büyük bir öneme sahiptir.

 

Yaygın Ermeni siyasal söyleminin ana klişelerinden biri Türkiye’nin Ermenilerin Anadolu’daki ve Osmanlı-Türk tarihindeki izlerini yok etmek arzusunda olduğudur. Ermeniler bunu “soykırımın son aşaması” şeklinde yansıtmaktadırlar. Başbakan Davutoğlu’nun mesajındaki açıklamalar bu iddiaları çürüten güçlü ifadelerdir.  Başbakan Davutoğlu Anadolu’daki tarihsel Ermeni varlığını teslim etmenin yanında Ermenilerin Türkiye’nin kültürel zenginliğine katkılarını takdir etmektedir.

 

Yaygın Ermeni siyasal söylemi Türkiye’nin Ermenistan ve Türkiye arasında çözüm bekleyen sorunların olduğunu dahi açıkça kabul etmediği ve Ermenilerin Birinci Dünya Savaşı yıllarında yaşadıkları acılar karşısında duyarsız kaldığı propagandasını yapmaktadır. Buna karşılık Başbakan Davutoğlu iki halk arasında sorunlar olduğunu açıkça ifade etmekte, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık resmi web sitesinde, Türkiye’nin Ermenilerin Birinci Dünya Savaşı esnasında yaşanan olaylardan dolayı hissettikleri “köklü acılar” dolayısıyla duyduğu üzüntüyü ifade etmektedir. Başbakan Davutoğlu, “karşılıklı güven ve işbirliği”nin tesisi için “insani ilişkiler” ve diyaloğun büyük önemine işaret etmektedir. Bu bağlamda, Ermenileri “Türkiye'yi daha fazla ziyaret ederek karşılıklı önyargıları kaldırmaya” davet etmektedir.

 

Cumhurbaşbakı Sarkisyan ve Başbakan Davutoğlu’nun son günlerdeki mesajları yan yana konulduğunda ikisi arasındaki köklü yaklaşım ve üslup farkı dikkat çekmektedir. Cumhurbaşkanı Sarkisyan, Ermeni tarafının yararsızlığı çoktan anlaşılmış onlarca yıllık bir geçmişe sahip yaklaşımının gözden geçirilmesi konusunda bir eğilime sahip olduğu hakkında herhangi bir işaret vermemektedir. Buna karşın, Başbakan Davutoğlu, belli ölçülerde bir öz eleştiri eşliğinde, Türkiye’nin her iki tarafın da faydasına olacak yeni bir yaklaşımın tesis edilmesi hususundaki istekliliğini ilan etmektedir. Cumhurbaşkanı Sarkisyan’ın müstehzi üslubu ve manipülatif argümanları karşısında Başbakan Davutoğlu müsamahakar ve samimi bir üslup kullanmaktadır.    

 

Cumhurbaşkanı Sarkisyan ve Başbakan Davutoğlu’nun mesajları karşısında, Ermeniler ve Türkler arasında uzlaşmanın sağlanabilmesi hakkındaki imkan ve engellerin nerede olduğu ve kimden kaynaklandığını takdir etmek Ermeniler, Türkler ve bu meseleyle ilgilenen herkese düşmektedir. 


© 2009-2024 Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM) Tüm Hakları Saklıdır

 



Henüz Yorum Yapılmamış.

Kaynaklar:

Analiz
Yorum
Blog
Rapor
Bülten