GÜNEY KAFKASYA’DA DEĞİŞEN GÜVENLİK DENKLEMİ
Analiz No : 2023 / 2
Yazar : Tutku DİLAVER
06.01.2023
9 dk okuma

Azerbaycan-Ermenistan arasındaki 2020 Karabağ Savaşı ardından Güney Kafkasya bölgesinde güvenlik algılamaları hızla değişmeye başladı. Bölgesel güvenliği sağlamak için bölgedeki ülkelerin 3+3 platformu çerçevesinde bir yapı oluşturması teklif edildiyse de şimdiye kadar olumlu bir gelişme kaydedilemedi. Azerbaycan ile İran arasındaki sınırda meydana gelen gerginlik, Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki sınırın belirlenmesi meselesi ve vadedilen Zangezur yolunu Ermenistan’ın kendi güvenliğine tehdit olarak görmesi nedeniyle askıda kalması gibi başlıklar bölgedeki güvenlik ikilemlerinin bir süre daha devam edebileceğine işaret ediyor.

Bilindiği üzere Azerbaycan ile Ermenistan arasında sınır çizilmesi için çalışmalar Rusya’nın öncülüğünde başlatılmıştı. Azerbaycan-Ermenistan sınırında çıkan gerginliğine AB, Fransa ve ABD’nin bölgedeki denkleme tekrar dahil olmaya çalışmaları dikkat çekici bir gelişmeydi[1]. Özellikle 2022 Şubat ayında Rusya’nın Ukrayna’da başlattığı savaş, Rusya’nın ilgisinin bu bölgeden başka yere kayması olarak yorumlandı. Rusya’nın bu dikkat dağınıklığı ve Batılıların bölgeye gösterdiği ilgi, Ermenistan’da Rusya’ya bağımlılıktan kurtulabilmek için bir fırsat olarak değerlendirilmeye başladı. Nitekim iktidara gelmeden önce Rusya’ya muhalifliği ile bilinen Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın, 2020 Karabağ Savaşı öncesinde de Batılı ülkelerle ve NATO ile yakınlaşması Rusya için tehlike çanlarını çaldırmıştı. 2020 yılında Azerbaycan’ın işgal altındaki topraklarını kurtarmak için Ermenistan’a başlattığı karşı operasyonda Ermeni yetkililer (esasen Kolektif Güvenlik Antlaşması - KGAÖ bağlamında) Rusya’dan yardım beklemiş ama bekledikleri yardımı görememişlerdi. Üstüne üstlük 9 Kasım ateşkesi çerçevesinde kararlaştırılan Zengezur yolunun açılması çalışmalarının başlaması konusunda Rusya’dan gelen açıklamalar, Ermenistan’ın Rusya ile çıkar çatışması içerisine girdiğine işaret eder nitelikte oldu. Ermenistan’da Rusya ile müttefikliğin Ermenistan’a bir yarar getirip getirmediği ve KGAÖ’den çıkmanın mümkün olup olmadığı tartışılır hale geldi[2].

Söz konusu tartışmalar, Azerbaycan’da çevre aktivistlerinin Laçın yolu üzerinde başlattıkları eylemler sonrasında daha fazla ses getirmeye başladı. Zira Ermeni ayrılıkçıların Hankendi ve etrafında ellerinde tuttukları yerlerde Azerbaycan yetkililerinin çevre kirliliği ile ilgili denetim yapmasına izin vermemelerinin ardından, Azerbaycanlı çevre aktivistleri Laçın yolunda eylemlere başladılar. Ermenistan tarafı ise söz konusu eylemlerin Ermenilerin güvenliğine tehdit yarattığını ileri sürerek Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Adalet Divanı gibi kuruluşlara başvurdu. Öte yandan Başbakan Paşinyan’ın Rus Barış Gücünün görevini yerine getiremediği ya da getirmediği şeklindeki ithamları da Rusya ile Ermenistan arasındaki gerginliği tırmandırdı[3].

Tüm bu gelişmelerin arka planında ise Ermenistan güvenliğini Rusya’sız bir şekilde yeniden dizayn etmeye[4] yönelik bir takım başka gelişmelerin yaşandığı görülüyor.

Geçtiğimiz aylarda Ermenistan’a bir dizi ilginç ziyaret gerçekleşti. Hatırlanacağı üzere 2020 yılındaki Karabağ savaşı sırasında Ermenistan Başbakanı Ermenistan istihbaratında sızıntı olduğunu iddia ederek bir takım görev değişiklikleri yapmıştı. Bu değişikliklerin ardından başlatılan soruşturmalarda Rusya menşeili sosyal medya platformu Odnok üzerinden istihbarat bilgilerinin sızdırıldığına dair bilgiler basına yansıdı.[5] Ek olarak Paşinyan kendisine darbe yapılmak istendiğine dair basına demeçler verdi. O günlerde başlatılan operasyonlar bugün Ermenistan’ın Sovyetler döneminden beri sürdürdüğü istihbarat mekanizmasını reforme etme çalışmalarının önünü açtı. Doğrudan başbakana bağlı olarak çalışacak bir dış istihbarat servisi çerçevesinde bir dizi temaslar gerçekleştirilmeye başlandı. Tarihinde ilk defa ABD’nin CIA Başkanı Ermenistan’ı ziyaret etti, ardından Ermenistan Savunma Bakanı CIA’ye ve İngiltere’ye birtakım ziyaretler gerçekleştirdi. Ve son olarak MI6 Başkanı Erivan’a geldi.[6] Bu ziyaretler Ermenistan’ın yeni kuracağı istihbarat örgütünün Rusya’dan bağımsız hareket etme isteği çerçevesinde dizayn edileceğine işaret eder nitelikteydi.

ABD ve İngiltere için Ermenistan’da böyle bir etki elde edebilmek, Ukrayna savaşı ile başlayan süreçte hayli önem taşıyor. Rusya’ya karşı ikinci cephe açabilmek için Gürcistan üzerinden yürütülen tartışmalara rağmen, Rusya’ya perde arkasından açılan ikinci cephenin aslında Ermenistan olduğu anlaşılıyor. Nitekim uluslararası bazı kuruluşlar bölgede çatışma riskinin tekrar yükseldiğine dair risk analizleri yayınlıyorlar.[7] ABD’nin eski Ukrayna Büyükelçi Vekilini Ermenistan’a büyükelçi olarak ataması[8] da bu durumun göstergelerinden biri gibi görünüyor.

 

İran’ın Hesabı Tahran’dan Döner Mi?

ABD ve İngiltere’nin Ermenistan’da böyle bir faaliyete destek vermeleri ve kendi eksenlerinde bir istihbarat ağı yaratmaları ihtimali Rusya için olduğu kadar İran için de bir tehdit. Ancak İran bölgeden gelen tehditleri daha dar bir perspektiften yorumlayarak, Güney Azerbaycan meselesi ekseninden değerlendirme yapıyor. Zengezur yolunu Ermenistan kadar tepki gösteren İran, Türkiye’yi NATO, Azerbaycan’ı İsrail müttefikliği nedeniyle tehlike olarak görüyor ve Türkiye-Azerbaycan arası ulaşım yolunu Türk dünyası koridoru olarak değerlendiriyor.

İran’ın Kuzey-Güney hattında en güvendiği rota Ermenistan’dan geçiyor. Zengezur üzerinde olası bir hat oluşturulması İran için (Rusya ile bağlantısını sağlayan) kuzey-güney rotasının kesilmesi olarak değerlendiriliyor. Ancak Ermenistan’da artan Batı etkisinin de İran için pek iyiye işaret olduğu söylenemez. Keza İran rejiminin içerideki sorunları nedeniyle yaşadığı buhrana Batılıların Ermenistan’a yerleşmesi ihtimali eklendiğinde gelecekte İran’ın Ermenistan üzerinden çevrelenmesi gibi daha büyük bir tehlike oluşturabilir gibi görünüyor.

 

Çatışan Çıkarların ve Güvenlik Endişelerinin Kesişim Noktası

ABD ve Batılı ülkelerin Güney Kafkasya bölgesine gösterdiği ilgiyi sadece Rusya ve İran ile bağlantısı üzerinden değil, ayrıca Çin ve Hindistan bağlantısı üzerinden de değerlendirmek gerekiyor. Uygulanan yaptırımlar nedeniyle Rusya’dan Avrupa’ya doğrudan ulaşım ve gaz tedariki durdurulmuş durumda. Bu konjonktürde Orta Koridor ve TANAP’ın önemi giderek artıyor. Ancak güvenlik belgelerinde Çin’in yükselişinin durdurulabilme hedefini ilk sıraya koyan ABD için bu koridorun kontrolünü sağlamak bir hayli önem taşıyor.

Azerbaycan ve Türkiye ise takviye bir hat olarak Zengezur üzerinden ulaşımı daha kısa sürede ve daha az maliyetle sağlamak istiyorlar. Ancak kuzey-güney hattının en önemli destekçileri olan Hindistan ile İran projenin kendileri için bir tehdit oluşturduğu kanaatinde gibi görünüyor. Hindistan’da çıkan analizler Rusya’nın müttefiki Ermenistan’a yatırım yapmanın Hindistan’ın yararına olacağını savunuyor. Öte yandan Azerbaycan’ın Pakistan ve Türkiye ile yakınlığının Hindistan’ın kendi bölgesi için bir tehdit yarattığı düşünülüyor.[9] Bu çerçevede Ermenistan ile Hindistan arasında kapsamlı silah satışı anlaşmaları yapılmış olması dikkat çekiyor.

Ermenistan’ın KGAÖ’den çıkması ya da güvenlik tekelini Rusya’nın elinden alması kısa vadede gerçekleşebilecek bir durum olmamasına rağmen, bölgede bir güç boşluğu oluştuğu ve farklı devletlerin bu boşluğu doldurmaya hevesli olduğu görülüyor. Ermenistan’ın ise bulabildiği kadar destek bularak 2020 savaşında kaybettiklerini telafi etmeye çalıştığı ve bu kapsamda farklı güçleri bölgenin içerisine çekmeye çalıştığı anlaşılıyor. Ancak bu güçlerin çıkarları, bölgenin geleceğini tehdit edebilecek çatışmaları beraberinde getireceği için çok dikkatli hareket edilmesi gerekiyor. Tüm bunlar ise bölgenin güvenlik denkleminin kökünden değişebileceğine işaret ediyor.

 


[1] Tutku Dilaver, “Ermenistan Dış Politikasındaki Eksen Kayması, Sınır Anlaşmazlıkları ve Batı’nın Bölgeye Dönüşü” AVİM, https://avim.org.tr/tr/Analiz/ERMENISTAN-DIS-POLITIKASINDAKI-EKSEN-KAYMASI-SINIR-ANLASMAZLIKLARI-VE-BATI-NIN-BOLGEYE-DONUSU.

[2] “Opposition Groups Call For Armenia's Withdrawal From CSTO On Eve Of Yerevan Summit,” 23 Kasım 2022, https://www.rferl.org/a/armenia-csto-protest-russia-azerbaijan/32144702.html

[3] “Ermenistan Rusya arasında Laçin koridoru gerilimi,” AGOS, 31 Aralık 2022, https://www.agos.com.tr/tr/yazi/27971/ermenistan-rusya-arasinda-lacin-koridoru-gerilimi.

[4] “How the South Caucasus Breaks Free from Russian Influence,” European Pravda, 20 Temmuz 2022, https://www.eurointegration.com.ua/eng/news/2022/07/20/7143518/.

[5] “Another 'Armenian spy' is on trial in Azerbaijan,” News.am, 28 Aralık 2022, https://news.am/eng/news/737498.html.

[6] Detaylı okumak için: Turgut Kerem Tuncel, “A NEW FOREIGN INTELLIGENCE AGENCY IN ARMENIA” AVİM, 2 Ocak 2023, https://avim.org.tr/en/Yorum/A-NEW-FOREIGN-INTELLIGENCE-AGENCY-IN-ARMENIA

[7] “Ten conflicts to Watch in 2023,” International Crisis Group, https://www.crisisgroup.org/visual-explainers/10-conflicts-2023/.

[8] “Kristina Kvien confirmed as new US ambassador to Armenia,” Civil.net, 14 Aralık 2022, https://www.civilnet.am/en/news/685975/kristina-kvien-confirmed-as-new-us-ambassador-to-armenia/

[9] “Armenia–India Relations: From Politics to Arms Trade,”  https://armenianweekly.com/2022/10/05/armenia-india-relations-from-politics-to-arms-trade/


© 2009-2024 Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM) Tüm Hakları Saklıdır

 



Henüz Yorum Yapılmamış.

Kaynaklar:

Analiz
Yorum
Blog
Rapor
Bülten