SARDARAPAT: OLMAYAN ZAFER
Yorum No : 2015 / 78
28.05.2015
3 dk okuma

Her yıl olduğu gibi bu yılda 1918’de Osmanlılara karşı kazanıldığı iddia edilen Sardarapat “zafer”i Ermenistan’da törenlerle kutlanmıştır.

Sardarapat Erivan yakınlarındaki bir yerin adıdır. Türk tarih kaynaklarında ve ciddi yabancı kaynaklarda bu isimi taşıyan bir zaferden bahis yoktur.  Konu araştırıldığında Rusya’nın I. Dünya Savaşından çekilmesinden sonra Osmanlı İmparatorluğunun kaybettiği toprakları geri almak amacıyla saldırıya geçtiği, Rusların bıraktığı toprakları işgal eden Ermenileri kısa zamanda püskürttüğü ve Ermenistan’ın Gümrü kentini de aldığını, oradan doğu yönünde ilerlemesi sırasında Mayıs 1918 ayı sonunda Başaraban, Karakilise ve özellikle Sardarapat mevkilerinde Ermeni güçlerinin direnişi ile karşılaştığı ve duraklayarak biraz geri çekildiği görülmektedir.

Bu çarpışmalar devam ederken bir yandan da Ermeni ve Osmanlı Delegeleri bir anlaşmaya varmak üzere Batum’da müzakere etmekteydiler. Bu müzakereler kısa bir zaman sonra sonuçlanmış ve 4 Haziran’da Batum’da Ermenistan’ın sınırlarını da saptayan bir anlaşma imzalanmıştır. Bu anlaşmaya göre Sardarapat Osmanlılara verilmiş ve böylelikle Sardarapat önünde direnmiş olmanın anlamı da kalmamıştır.

Görüldüğü gibi Sardarapat “zaferi” çarpışmalar sırasında Osmanlı güçlerinin kısa bir süre durdurulmuş olmasından ibarettir ve ortada askeri bakımdan zafer olarak nitelendirilebilecek bir olay yoktur. Buna karşı Ermenilerin açıklaması, Sardarapat zaferinin Osmanlı ordusunun Ermeni milletini ortadan kaldırmasını engellediği şeklindedir. Oysa Osmanlıların hedefinin Ermeniler olmadığı, bir an önce Bakü’ye ulaşmak ve mümkün olursa Hazar Denizinin ötesine geçmek olduğu bilinmektedir; olaylar da bu şekilde gerçekleşmiştir.

Sovyetlerin ilk döneminde Sardarapat “zaferinden” söz edilmemiştir. Sonraları, 1960’lı yılların başından itibaren, olasılıkla Türkiye’deki Amerikan Jüpiter füzelerinin Küba krizinden sonra ortaya çıkmasıyla, gerektiğinde Türkiye’ye karşı bir koz olarak kullanabilmek üzere, Ermeni milliyetçiliğinden yararlanmak fikri hâkim olmuş ve bu çerçevede 1967 yılında Erivan’da bir soykırım anıtı açılmış ve 1968’de, 1918 çarpışmalarının 50. yılında da Sardarapat mevkiinde bu “zafere” ilişkin bazı anıtlar yapılmıştır. O tarihten beri 24 Nisan’da soykırım anıtında 26 Mayıs’ta da Sardarapat ’ta gösterişli törenler düzenlenmektedir. Bu açıdan bakıldığında Sardarapat “zaferi” Ermenilerden ziyade Sovyetlerin bir icadı olarak görülmektedir.

Aşırı milliyetçilik duygularının hâkim olduğu Ermenistan kamuoyu ve hükümetleri bu sanal zaferi hemen benimsemişler ve kutlamaya başlamışlardır. Bunda asırlardan beri bir Ermeni devleti olmamasının, dolayısıyla Ermeniler için da ortada kutlanacak bir zafer bulunmamasının rolü büyüktür. Bu açıdan Sardarapat “zaferi” bir boşluğu doldurmuştur. Ayrıca Osmanlılara karşı fiktif de olsa bir zafer kazanmış olması Türkler için beslenen olumsuz duyguların ifadesi için uygun bir fırsat ve milli bir övünme aracı oluşturmuştur. O kadar ki Çanakkale’de galip gelen Türk ordularının Sardarapat’da Ermenilere yenildiği gibi gerçek dışı yorumlar bile yapılmıştır. 


© 2009-2024 Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM) Tüm Hakları Saklıdır

 



Henüz Yorum Yapılmamış.

Kaynaklar:

Analiz
Yorum
Blog
Rapor
Bülten