Yeni bir yılın eşiğinde, Avrasya’nın kavşak bölgesinde, Merkezimizin ilgi alanını oluşturan Balkanlar, Kafkaslar, Karadeniz ve geniş havzası ve Orta Asya cumhuriyetlerini kucaklayan coğrafyada, ufukta kara bulutlar kadar umut ışıklarının da belirdiği bir döneme adım atıldığını öngörüyoruz.
Soğuk Savaşın sona ermesi sonrası Türkiye’nin doğusundaki “demir perdenin” de kalkması sonucu, Kafkasya’da ve Orta Asya’da doğal bağlantılarıyla, Batı ittifakının güçlü ve inançlı bir üyesi olmasının ve “Avrupalı” kimliğinin yanı sıra, bunu tamamlayıcı olarak “Asyalı” kimliği de Türkiye’yi zenginleştiren, sadece Türkiye’ye özgü istisnai bir olgu olarak ortaya çıkmıştır. Bu nitelikleriyle, Türkiye Avrasya oluşumunu da bünyesinde şekillendiren bir ülke olmuştur.
Türkiye’nin bu zengin potansiyelinin yarattığı, geçtiğimiz yıl şahit olunan bazı kuşkuların, hatta engelleme çabalarının, karşılıklı kazanç yerine, Türkiye kazanmasın anlayışının, önümüzdeki yıl da devam etmesi, rasyonel olmasa da şaşırtıcı olmayacaktır.
Türkiye’nin Avrupa Birliği ile kararlı ve güçlü bütünleşme politikasının, başlatılan müzakerelerin üyelik ile sonuçlandırılması hedefinin ve azminin değişmesi beklenmemektedir. Diğer taraftan, aynı niyetin aynı ölçüde AB’de olmadığı, üyelik sürecini çıkmaza sokmak için kendi ilkelerini de çiğnemek pahasına engeller yaratılması yoluna gidildiği yadsınamaz bir görüntü olarak ortadadır. Ancak küresel dengelerde ortaya çıkan yeni durum, giderek somutlaşan Avrasya jeopolitiği ışığında, Avrupa Birliği’nin sınırlı üyeli ve içine kapalı bir kale olarak kalmasının sakıncalarının ve sürdürülemezliğinin anlaşılmasının, Türkiye ile ilişkilerine bakış açısını da etkileyeceğini düşündürtmektedir.
Bölgede önemli etkinliğe ve düzenleyici role sahip müttefikimiz ABD ile yaşanan sıkıntıların ve farklılaşan bakış açılarının uyumlaştırılmasının vakit alacağı, ABD içindeki Türk ve Türkiye karşıtı propagandaya gösterilen hoşgörünün, hatta bunların en üst düzey siyasetçilerde yankı bulmasının işleri kolaylaştırmayacağı tahmine müsaittir. Her şeye rağmen aklı-selimin galip geleceği beklentisi ve ümidi yitirilmemiştir.
Bir Balkan ülkesi olan Türkiye’yi Balkanlardan dışlama çabalarının sonuç vermeyeceği, Balkan coğrafyasını AB’nin bazı güçlü ülkelerinin emellerine göre şekillendirme girişimlerinin yanlışlığının eninde sonunda anlaşılacağı yeni yılın beklentileri arasındadır. Kafkasya’da benzer bir yanlışlık, Azerbaycan’ı haklı davasında dikkate almama, yasa dışı toprak ilhakına tepki göstermeme, sorunu dondurarak sürüncemede bırakma politikası bir yere kadar sürdürülebilmiş, sonuç bu politikayı benimseyenler için tam bir hüsran olmuştur.
Bir başı Doğuya, bir başı Batıya bakan iki başlı kartal Anadolu’nun tarihi bir simgesini oluşturmuştur. Sovyetler Birliği’nin dağılması sonrası Güney Kafkasya’da ve Orta Asya’da 8 cumhuriyetin bağımsızlıklarını kazanması ve son dönemde, Karabağ’daki savaş sonrası Güney Kafkasya’da ortaya çıkan yeni durum Doğuda da bölgesel işbirliğinin ve etkili iletişimin kapılarını açmıştır. Türkiye bu bölgesel ve bölge ötesi büyük potansiyelin bilinci içinde sorumluluk üstlenmeye hazır görünmektedir. Bu yönde geçtiğimiz yıl atılan önemli adımların önümüzdeki yıl daha da ileriye götürülmesi gündemdedir. Öngörülen gelişmelerin başlıcaları, 3+3 olarak da adlandırılan ve ilk toplantısı Moskova’da yapılan Kafkasya’daki bölgesel işbirliği süreci, zirve toplantısı Türkmenistan’da yapılan ve Sekreteryası Tahran’da bulunan Ekonomik İşbirliği Örgütü’nün Avrasya coğrafyasında yeniden işlerlik kazanması, Türk Keneşi’nden İstanbul’daki zirve toplantısında Türk Devletleri Teşkilatı’na evrilen sürecin 2040 vizyonu çerçevesinde gelişmesi ve tarihi “İpek Yolu” ile aşina olduğumuz Çin’in “Kuşak ve Yol Girişimi” (KYG) projesinin karşılıklı iletişim sürecinin geliştirilmesi olarak sıralanabilir.
Türkiye’nin yer aldığı bu Avrasya’nın merkezi bölgesi aynı zamanda çok farklı çıkarların da karşı karşıya geldiği bir alan olmaktadır. Üç tarafı denizle çevrili büyük bir yarımada olarak da tanımlanabilecek Türkiye’nin kuzeyinde Karadeniz önümüzdeki dönemde özel olarak dikkat çeken bir güvenlik alanı olarak belirmektedir. Batı’da Ege Denizi Türkiye’yi karasuları içinde kısıtlamak amacıyla yürütülen bir ihtilaf kaynağı olma niteliğini sürdürmektedir. Son dönemde bu zihniyet ve uygulama güneyde Akdeniz’e de yaygınlaştırılmaya çalışılmaktadır. Diğer bir ifadeyle, Türkiye’nin önümüzdeki dönemde sahip olduğu büyük potansiyel ve olanakların yanı sıra, karşı karşıya kalabileceği ciddi ve engelleyici sıkıntılar ve kısıtlamalar da ortaya çıkabilecektir.
© 2009-2024 Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM) Tüm Hakları Saklıdır
Henüz Yorum Yapılmamış.
-
AVRUPA BİRLİĞİ VE KAFKASLAR
Alev KILIÇ 06.12.2012 -
DİYASPORA’NIN TAZMİNAT TALEBİ
Alev KILIÇ 11.10.2012 -
ATEŞKES’İN ONSEKİZİNCİ YILINDA AZERBAYCAN-ERMENİSTAN İLİŞKİLERİ
Alev KILIÇ 30.10.2012 -
İÇİNE KAPANAN AVRUPA BİRLİĞİ TÜRKİYE’Yİ AVRASYA’YA YÖNELMEYE ZORLAMAKTADIR
Alev KILIÇ 12.02.2013 -
ORTAK GÜVENLİK ANLAŞMASI ÖRGÜTÜ MOSKOVA ZİRVESİ
Alev KILIÇ 24.12.2012
-
ALMANYA’DAKİ IRKÇI CİNAYETLER DAVASI KARARA BAĞLANDI
Hazel ÇAĞAN ELBİR 13.07.2018 -
BAŞKAN OBAMA’NIN 24 NİSAN MESAJI
Ömer Engin LÜTEM 26.04.2013 -
“KUZEY MAKEDONYA” SORUNU ÇÖZER Mİ?
Vuslat Nur ŞAHİN 19.06.2018 -
2800 YILLIK ERMENİ ERİVAN?
AVİM 05.03.2018 -
AVRUPA BİRLİĞİ’NİN ÜYELERİNİ İFLASTAN KURTARMA PAKETİNE GÜNEY KIBRIS RUM YÖNETİMİ (GKRY) DE EKLENDİ
Alev KILIÇ 13.11.2012
-
THE TRUTH WILL OUT -
Türk-Ermeni İlişkileri Üzerine Ömer Engin Lütem Konferansları 2023 -
Türk-Ermeni İlişkileri Üzerine Ömer Engin Lütem Konferansları 2022 -
RADİKAL ERMENİ UNSURLARCA GERÇEKLEŞTİRİLEN MEZALİMLER VE VANDALİZM -
PATRIOTISM PERVERTED -
MEN ARE LIKE THAT -
BAKÜ-TİFLİS-CEYHAN BORU HATTININ YAŞANAN TARİHİ -
INTERNATIONAL SCHOLARS ON THE EVENTS OF 1915 -
FAKE PHOTOS AND THE ARMENIAN PROPAGANDA -
ERMENİ PROPAGANDASI VE SAHTE RESİMLER -
Türk-Ermeni İlişkileri Üzerine Ömer Engin Lütem Konferansları 2021 -
A Letter From Japan - Strategically Mum: The Silence of the Armenians -
Japonya'dan Bir Mektup - Stratejik Suskunluk: Ermenilerin Sessizliği -
Türk-Ermeni Uyuşmazlığı Üzerine Ömer Engin Lütem Konferansları 2020 -
Anastas Mikoyan: Confessions of an Armenian Bolshevik -
Sovyet Sonrası Ukrayna’da Devlet, Toplum ve Siyaset - Değişen Dinamikler, Dönüşen Kimlikler -
Türk-Ermeni Uyuşmazlığı Üzerine Ömer Engin Lütem Konferansları 2019 -
Türk-Ermeni Uyuşmazlığı Üzerine Ömer Engin Lütem Konferansları 2018 -
Ermeni Sorunuyla İlgili İngiliz Belgeleri (1912-1923) - British Documents on Armenian Question (1912-1923) -
Turkish-Russian Academics: A Historical Study on the Caucasus -
Gürcistan'daki Müslüman Topluluklar: Azınlık Hakları, Kimlik, Siyaset -
Armenian Diaspora: Diaspora, State and the Imagination of the Republic of Armenia -
Ermeni Sorunu Temel Bilgi ve Belgeler (2. Baskı)
-
EU-TÜRKİYE COOPERATION IN CENTRAL ASIA AND SOUTH CAUCASUS: TOWARDS SUSTAINABLE ENGAGEMENT IN ENERGY AND CONNECTIVITY -
AVİM 2023 YILLIK RAPOR | ANNUAL REPORT -
ÇAĞDAŞ BATI AVRUPA AKADEMİ DÜNYASINDA IRKÇILIĞIN VE YABANCI DÜŞMANLIĞININ ARAŞTIRILMASININ ZORLUĞU: FRANSA ÖRNEĞİ
-
"BİR ERMENİ OKULUNUN PANORAMASI: SANASARYAN KOLEJİ" BAŞLIKLI KONFERANS