YUNANİSTAN NEFRET SUÇLARININ PEŞİNE DÜŞECEK
Paylaş :
PDF İndir :

02.10.2012


02.10.2012 SETimes Andy Dabilis Aşırı yanlısı grupların milletvekilleri tarafından da olmak üzere göçmenlere yönelik saldırı tufanından serseme dönen Atina, nefret suçlarına karşı en az üç yıl hapis de dahil olmak üzere daha ağır cezalar verilmesini öneriyor. Yunanistan'daki geçerli kanunlarda ırkçı nedenlere yönelik belli cezalar bulunmuyor ve bunlar çoğu zaman ertelenmiş veya hafifletilmiş hapis cezalarıyla sonuçlanıyor. Ancak insan hakları savunucu gruplarının hükümetin dayak olaylarında yaşanan artışı durdurmak için çok az çaba sarf ettiğini iddia etmesi üzerine, Adalet Bakanı Antonis Roupakiotis yargı reformlarını parlamentoya sunacağını söyledi. Söz konusu değişikliğe göçmenleri hedef alan dayak olaylarını artması neden oldu ve neo-Nazi Altın Şafak partisinden milletvekillerinin bir video kaydında bir sokak panayırında göçmenlerin tezgahlarını devirdiğinin görülmesi sonrasında milletvekilleri bu vekillerin dokunulmazlıklarının kaldırılmasını düşünmeye başladı. "Başta Altın Şafak üyeleri ve destekçilerinin göçmenlere veya diğer vatandaşlara yönelik eylemleri olmak üzere, her türlü şiddet eylemini en sert şekilde kınıyoruz." diyen Roupakiotis şöyle devam ediyor: "Yabancılara yönelik nefret saldırılarında yaşanan artış tehlikeli bir yön almaya başladı. Ülkedeki akut göç sorunu ve onun yarattığı sonuçlarla, tabii ki insanlık dışı şiddet yollarıyla başa çıkılamaz. Altın Şafak, bu bahar yapılan seçimlerde, 2009 seçimlerinde aldığı yüzde 0,29 oydan muazzam bir artışla yüzde 7 oy ve parlamentoda 18 sandalye alarak siyaset sahnesini kasıp kavurdu. Son yapılan kamuoyu anketleri, partiye verilen desteğin yine artarak neredeyse yüzde 12'ye ulaştığını gösteriyor. Parti, ezici ekonomik kriz sırasında suç oranındaki artıştan göçmenleri sorumlu tutuyor. Bir televizyon programında Sol görüşlü siyasilere saldırmakla suçlanan parti sözcüsü ve milletvekili Ilias Kasidiaris yorumda bulunmaya müsait değildi. Göçmenlere yönelik saldırılardaki artış, hükümetin ülkedeki kaçak yabancıları toplama amaçlı bir operasyon başlattığı ve insan hakları ve göçmen gruplarının eleştirdiği bir hareketle bunları sınır dışı edilmeden önce koymak için gözaltı merkezleri inşa ettiği bir dönemde yaşandı. İnsan Hakları İzleme Örgütü Batı Avrupa baş araştırma görevlilerinden Judith Sunderland, daha sert cezalarla birlikte özel bir polis biriminin halihazırda kurulmuş olması gerektiğini söylüyor. SETimes'a konuşan Sunderland, "Tüm bunlar, hükümetin ırkçı saldırıları sonunda ciddiye aldığını gösteren olumlu hareketler. Ama bu duyuruların havada kalmadığından emin olmak için somut adımlar ve ileri yönde hareket görmemiz gerekiyor." diyor. Hapisteki göçmenlere tıbbi malzeme sağlayan Tıbbi Müdahale adlı grupla çalışan 23 yaşındaki Mustafa Alizada, daha sert cezalara ihtiyaç duyulduğunu söylüyor. SETimes'a konuşan Alizada, "Burada zulüm gören insanlara yararı olacağını düşünüyoruz." diyerek şöyle devam ediyor: "Bu insanlar son derece tehlikeli." Merkezi Atina'da bulunan Amerikan ve Avrupa Çalışmaları Araştırma Enstitüsü başkanı John Nomikos, hükümeti sığınma talebinde bulunan veya ülkeyi diğer AB ülkelerine gitmek için kullanmak isteyen göçmen dalgasıyla başa çıkmak için bir stratejiye sahip olmamakla suçluyor. SETimes'a konuşan Nomikos, "Yunan hükümeti birkaç yıl önce yasa dışı göçe ve göçmenlere karşı büyüyen öfkeye karşı harekete geçmek için çok zaman kaybetti." diyor. Dünya Doktorlarının Afganca mütercimi 34 yaşındaki Kadir Hoffaini, iki yıl önce gece bir büfeden dönerken, yarım düzine kadar gencin aniden kiliseden çıkarak kendisine saldırdığını söylüyor. SETimes'a konuşan Hoffaini, "Küfür edip sövüyorlardı ve yüzüme ve kafama şiddetle vurmaya başladılar." diyor. Hoffaini, daha sert cezaların yardımı olabileceğini, fakat saldırının nefreti ve vahşiliğinin kendisini şok ettiğini söylüyor. "Hiçbir neden yoktu." diyerek şöyle devam ediyor: "Sadece yabancı olduğum içindi." "Benim için, Yunanistan ikinci vatan gibi." diyen Hoffaini şöyle devam ediyor: "O, demokrasiye ve bütün bilimlere hayat vermiş bir ülke. Umarım bu krizi aşarız."



Henüz Yorum Yapılmamış.