PDF İndir :
19.11.2016
DW.de
Uluslararası Af Örgütü, AB'nin mülteci politikasını sert bir dille eleştirdi. Örgüt mülteci politikasının mültecilerin korunmasından ziyade, göç kontrolünü amaçladığını savundu.
Uluslararası Af Örgütü Almanya Genel Sekreteri Markus Beeko, AB'nin izlediği mülteci politikasının mültecilerin güvenliğini temin etmekten ziyade, her şeyden önce göç kontrolü ve sınırların korunması amacına hizmet ettiğini savundu.
Beeko, Türkiye ile AB arasındaki mülteci anlaşması konusunda ise, üç milyondan fazla sığınmacıyı kabul eden Türkiye'yi desteklemenin olumlu bir hamle olduğuna, ancak Türkiye için mültecilerin korunması konusunun ön planda olup olmadığının tartışmalı olduğuna işaret etti. Beeko, Türkiye'de "adil ve hukuk devleti ilkelerine uygun bir sığınma başvurusu sürecine erişimin mümkün olmadığını" ifade etti.
Uluslararası Af Örgütü Almanya Şubesi'nin eylül ayında göreve gelen yeni Genel Sekreteri Markus Beeko, Türkiye'deki "halen oldukça yeni olan iltica sisteminin" sığınmacıların sayısı göz önünde bulundurulduğunda "kesinlikle yeterli olmadığına" vurgu yaptı. Beeko, "Türkiye'de çoğu insanlık dışı koşullarda, uzun süreler oturma izninin detayları belirsiz ve güvenlikten yoksun olarak çok fazla kişi yaşamakta" şeklinde konuştu.
[Deutschland Markus Beeko (picture alliance/dpa/Amnesty International)]
Uluslararası Af Örgütü Almanya Genel Sekreteri Markus Beeko
'Geri göndermeme prensibi' en önemli endişe
Beeko "en önemli endişenin" ise Ankara'nın mülteci korumasının temel ilkesi olan geri göndermeme prensibinin garantisini verememesi olduğunun altını çizdi. Markus Beeko geçen yıl Türkiye'nin bazı Suriyelileri, kendilerini hayati tehlike ve kovuşturma tehlikesinin beklediği bölgelere geri gönderdiği uyarısını yaptı. Beeko yine bu bağlamda Türkiye'deki gazeteci, aktivist ve hükümet karşıtlarına yönelik gözaltı ve tutuklama kararlarına da dikkat çekti.
Markus Beeko, AB'nin Mısır ve Eritre gibi ülkelerle yapmayı planladığı mülteci anlaşmaları konusunda da endişeleri olduğunu belirtti. Beeko "insan haklarının durumunun korkunç olarak nitelendirildiği ülkelerle" anlaşma sağlanabilmesinin ancak insan hakları konusunda "önemli adımlar" atılması durumunda mümkün olabileceğinin "sinyalinin açık bir şekilde verilmesi" gerektiğini vurguladı. Beeko, AB'ye bu anlaşmaları çok daha şeffaf bir şekilde yürütmesi gerektiğini çağrısını da yaptı.
Markus Beeko, Almanya İçişleri Bakanı Thomas de Maizière'nin Akdeniz'de kurtarılan sığınmacıların doğrudan geri gönderilmesi ve sığınmacıların AB'ye sığınma başvurularını kendi ülkelerinden yapmaları önerilerini de eleştirdi. Uluslararası Af Örgütü Almanya Şubesi Genel Sekreteri sığınmacıların söz konusu ülkelerin yetkili makamlarında ağır insan hakları ihlallerine maruz kaldığının altını çizdi. Beeko bu tip girişimlerin hangi sonuçlara yol açabileceğinin ise Avustralya'nın Nauru'da tuttuğu yüzlerce mültecinin içinde bulunduğu korkunç koşullar örneğinde görülebileceğini söyledi.
©Deutsche Welle Türkçe
AFP,BW/EC
