Dr. Erhan Türbedar, TEPAV Dış Politika Analisti
AVİM, 15 Temmuz 2011
11 Temmuz 2011’de Srebrenitsa soykırımının 16. yıldönümü anıldı. Onbinlerce kişinin katıldığı merasimde, Srebrenitsa’nın yakınlarındaki Potoçari anıt mezarında 613 yeni ceset toprağa verildi. Bunların içinden en genç kurban 11 yaşındaki bir çocuk, en yaşlısı ise 82 yaşındaki bir dedeydi. Her yıldönümünde olduğu gibi, bu sefer de uluslararası toplumun Srebrenitsa soykırımı karşısındaki ihmalleri sorgulandı.
20. yüzyıl, Saraybosna’da Birinci Dünya Savaşı’nın patlak vermesiyle başladı, Saraybosna’ya savaşın geri dönmesiyle ise sona erdi. Aradaki fark, 1914’te dünyanın Balkanlar’a gösterdiği ilginin benzerini 1990’larda göstermemiş olmasıdır. ABD, Rusya, İngiltere, Fransa ve Almanya gibi ülkeler, 1992-1995 yılları arasında yaşanan Bosna savaşının önlenmesi ve bir an önce sona erdirilmesi konusunda yeterince çaba göstermedi.
Bosna savaşı 3,5 yıl boyunca güç ve imkan yetersizliğinden değil, isteksizlikten durdurulamadı. Batılılar görünürde bir şeyler yapmaya çalışıyor gibiydi, oysa gerçekte Bosna’yı ve Boşnakları yok olmaya terk etmişti. Batılı ülkeler saldırgan Bosnalı Sırpları durduracağına, Bosna’daki gelişmelere hep “insancıl kriz” gözüyle yaklaştı. Bir başka ifadeyle, Batılılar savaşın sebepleri üzerine gideceğine, hep savaşın sonuçlarıyla uğraşıp durdu. Genel olarak uluslararası toplum Boşnakların öldürülüyor olmasını sürekli kınamış, ancak bu kıyımı durdurmak için neredeyse hiçbir şey yapmamıştı. Üstelik uygulanan BM silah ambargosu yüzünden, Boşnakların savunma hakkı bile ellerinden alınmıştı.
1992-1993 yılları arasında BM Güvenlik Konseyi’nin Başkanlığını yapan Venezüellalı diplomat Diego Arria, dönemin BM Genel Sekreteri Boutros Boutros-Ghali’nin, savaş esnasında Boşnakların uğradığı mezalim hakkında Güvenlik Konseyi’ne gerekli bilgilendirmeleri yapmadığını iddia ediyor. Arria, o yıllarda Güvenlik Konseyi’nin kurbanlarla saldırganları aynı kefeye koyma eğiliminde olduğunu ve bu nedenle Bosna’daki insani felaketi önlemek için harekete geçme ihtiyacı duymadığını da savunuyor. Hazırladığı raporlarında Balkanlar’daki kanlı savaşların gerçekçi yüzünü yansıtmaya çalışan BM İnsan Hakları Komisyonu’nun Özel Raportörü Tadeusz Mazowiecki, Srebrenitsa soykırımının gerçekleşmesine müsaade edilmiş olmasından dolayı 27 Temmuz 1995’te görevinden istifa etti. Sunduğu istifa dilekçesinde “Suçlar acımasız ve hızlı bir şekilde gerçekleşiyor, uluslararası toplumun buna cevabı ise yavaş ve verimsizdir” diyordu.
Srebrenitsa soykırımı, Bosna savaşı yıllarında uluslararası topluluğun davranışına gölge düşüren en önemli olaylardan biridir. Srebrenitsa, Bosna Savaşı yıllarında, sivil Boşnakları BM koruması altına almak amacıyla, BM Güvenlik Konseyi tarafından “güvenli bölge” olarak ilan edilen bir kentti. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 836 sayılı ve 4 Haziran 1993 tarihli kararıyla, güvenli bölgeye ve etrafına yapılan saldırılar karşısında, BM askerleri
tarafından güç kullanımı, hatta hava desteğinin talep edilmesi öngörülmüştü. Ancak, Srebrenitsa’da konuşlandırılan ne BM asker sayısı, ne de bu askerlerin sahip oldukları silahlar Srebrenitsa’da güvenliğin sağlanması için yeterliydi. Srebrenitsa’nın güvenli bölge olarak ilan edilmesinin ve bu bölgede BM askerlerinin konuşlandırılmasının, Srebrenitsa’yı korumaya yeteceğine inanılmıştı. Ancak, bu büyük bir yanılgıydı. Neticede, 11 Temmuz 1995’te Srebrenitsa’ya giren Bosnalı Sırpların silahlı kuvvetleri, bu güvenli bölgeyi güvenli ölüm kampına dönüştürdü.
Srebrenitsa güvenli bölgesinin korunması konusunda pasif kalan BM, yaşanan bu trajedi karşısında seyirci kaldı. Srebrenitsa ve Jepa’nın düşmesi ile Sırplar, Sırp Cumhuriyeti olarak adlandırılan Bosna’nın doğusundaki toprakların etnik açıdan temizlenmesi harekatını başarıyla sonuçlandırmış oldu. Bu durum, Bosna’nın çatışan taraflar arasında bölüştürülmesini, dolayısıyla bir barış anlaşmasına varılmasını kolaylaştırdı. Daha önce barış anlaşmasının imzalanmasında başarılı olmayan uluslararası toplum, belki de bu sebepten dolayı Srebrenitsa’nın düşmesine göz yumdu. Aynı zamanda, BM Srebrenitsa ve Jepa gibi güvenli bölgeleri koruma yükümlülüğünden de kurtulmuş olacaktı. Ne var ki Bosnalı Sırpların Srebrenitsa’da bir soykırım gerçekleştirebileceği gerçeği ihmal edildi. Nitekim buna yakın bir itiraf, Srebrenitsa’daki katliamdan yaklaşık 4,5 yıl sonra, BM Genel Sekreterliği tarafından Srebrenitsa’yla ilgili hazırlatılan bir raporda ifadesini buldu. 15 Kasım 1999’da yayımlanan bu raporda, BM’nin Srebrenitsa’da çok hata yaptığı, gelişmelerle ilgili yanlış öngörülerde bulunduğu ve bunun sonunda Srebrenitsalılara yeterli koruma sağlanamadığı belirtiliyordu. Srebrenitsa soykırımına ilişkin tüm gerçekler netleşmediği sürece, uluslararası hukuk ve adalete gölge düşmeye devam edecektir.
Henüz Yorum Yapılmamış.
- MUSUL’DA TÜRKMEN KÖYÜNE SALDIRI: 37 ÖLÜ Irak 12.04.2009
- ERMENİSTAN BAŞBAKAN YARD. MOSKOVA’YA HAREKET ETTİ Kafkasya ve Türk-Ermeni İlişkileri 12.04.2009
- YENİ AB LİDERLERİ İLE DÖNEM BAŞKANI İLK KEZ BİR ARADA - 4 Ocak 2009 Avrupa - AB 12.04.2009
- YUKARI KARABAĞ'DA GERGİNLİK TIRMANIYOR Kafkasya ve Türk-Ermeni İlişkileri 12.04.2009
- BRİTANYA'NIN GANİÇ'E AKIL ALMAZ AYIBI Balkanlar 12.04.2009
-
THE ARMENIAN QUESTION - BASIC KNOWLEDGE AND DOCUMENTATION -
THE TRUTH WILL OUT -
RADİKAL ERMENİ UNSURLARCA GERÇEKLEŞTİRİLEN MEZALİMLER VE VANDALİZM -
PATRIOTISM PERVERTED -
MEN ARE LIKE THAT -
BAKÜ-TİFLİS-CEYHAN BORU HATTININ YAŞANAN TARİHİ -
INTERNATIONAL SCHOLARS ON THE EVENTS OF 1915 -
FAKE PHOTOS AND THE ARMENIAN PROPAGANDA -
ERMENİ PROPAGANDASI VE SAHTE RESİMLER -
A Letter From Japan - Strategically Mum: The Silence of the Armenians -
Japonya'dan Bir Mektup - Stratejik Suskunluk: Ermenilerin Sessizliği -
Anastas Mikoyan: Confessions of an Armenian Bolshevik -
Sovyet Sonrası Ukrayna’da Devlet, Toplum ve Siyaset - Değişen Dinamikler, Dönüşen Kimlikler -
Ermeni Sorunuyla İlgili İngiliz Belgeleri (1912-1923) - British Documents on Armenian Question (1912-1923) -
Turkish-Russian Academics: A Historical Study on the Caucasus -
Gürcistan'daki Müslüman Topluluklar: Azınlık Hakları, Kimlik, Siyaset -
Armenian Diaspora: Diaspora, State and the Imagination of the Republic of Armenia -
ERMENİ SORUNU - TEMEL BİLGİ VE BELGELER (2. BASKI)
-
"TÜRK-ERMENİ İLİŞKİLERİNİN DÜNÜ BUGÜNÜ YARINI" BAŞLIKLI KONFERANS