PAKİSTAN-NATO-ABD İLİŞKİLERİ ÇIKMAZA GİRİYOR - 29 Kasım 2011
Paylaş :
PDF İndir :

12.04.2009


ABD- NATO ve Pakistan arasında her geçen gün daha da karmaşık hale gelen ilişkiler, NATO’nun “yanlışlıkla” 24 Pakistan askerini öldürmesi ile geriye döndürülmesi zor bir mecraya girmiştir. NATO ve ABD’nin çeşitli düzeylerde dile getirilen özür mesajları İslamabad’da karşılığını bulamazken, karşılıklı güven ve işbirliği bu “hata” nedeniyle büyük hasar gördü. İlişkilerin ve karşılıklı rahatsızlıkların seyri dikkatle incelendiğinde, 1999 yılında Belgrad’da Çin Halk Cumhuriyeti’nin yanlışlıkla vurulmasına benzer mesajlar içerdiği intibasını uyandırmaktadır. Zira ABD ve NATO Pakistan’ın Afganistan’da yürüttükleri operasyona desteği konusunda ciddi şüphelere sahiptir.

2014 yılında Afganistan’dan çekilmenin başlayacak olması NATO’nun ve ABD’de “kendileri açısından sürenin daraldığı” endişesini körüklemektedir. Bir yandan Taliban’ın ılımlı kanadını masaya çekmeye çalışan bir yandan ise “radikal” gruplarla silahla mücadeleyi sürdüren ABD ve NATO’nun Pakistan’a yönelik baskıları da her geçen gün artmaktadır.

ABD ve NATO Pakistan’ın yalnızca Afganistan’da terörle mücadele konusunda attığı adımları değil, aynı zamanda kendi sınırları içerisinde de Afganistan’la bağlantılı gruplarla mücadele kabiliyetini yetersiz bulan ABD, Pakistan sınırları içerisinde de operasyon yapma “hakkını” kendinde bulmaktadır. Zira Bin Ladin’in Pakistan sınırları içerisinde İslamabad’dan gizli bir operasyonla öldürülmesi ve son olarak 24 askerin toplamda son üç yıl içerisinde 72 Pakistan askerinin operasyonlar neticesinde öldürülmesi sadece operasyonların basına yansıyan kısmını oluşturmaktadır. Veziristan bölgesinde gerçekleştirilen saldırılar ve Pakistan içerisinde gerçekleştirilen operasyonlar Pakistan ordusu ve istihbarat teşkilatının bilgisi dışında gerçekleştirilmektedir. ABD ve NATO’nun bu anlamda geçmiş deneyimlerinden hareket ettiği ifade edilebilir. Zira Pakistan ordusu ve istihbarat teşkilatları içerisinde Taliban uzantılarının yer aldığı ve bilgi akışının her türlü tedbire rağmen kesilemediği yönünde kanaatler halen mevcut. Ancak bu şüpheler Pakistan’ın egemenlik alanına müdahale edildiği kaygılarını bertaraf etmeye yetmemektedir.

Ortaya koyulması gereken temel undur Afganistan ve Pakistan’ın istikrar ve güvenliğini birbirinden ayırmanın imkânsız olduğu gerçeğidir. Bölgenin tarih, kültürel, demografik yapısı iki ülkenin kaderini ortaklaştırmakta ve birbirinden bağımsız düşünmeyi

imkânsız hale getirmektedir. Bu nedenledir Washington’un uyguladığı stratejinin bir bütünlük arz etmesi gerekmektedir.

Bununla beraber ABD ve NATO her ne kadar üzerinde durmasa da Pakistan kamuoyu nezdinde Afganistan’da yürütülen operasyona ve Pakistan’ın tutumuna olan tepkisi her geçen gün artmaktadır. Yüksek rakımlardan yapılan açıklamalara baktığımızda ülkede en güvenilir kurum olarak halen varlığını sürdüren ordu içerisinde de rahatsızlığın arttığı görülmektedir. NATO operasyonlarında hayatını kaybeden Pakistan askerlerinin sayısının her geçen gün artması bir yana Usame Bin Ladin’in öldürülmesi operasyonunda hava sahasının ihlal edilmiş olması Pakistan ordusu açısından kritik bir öneme sahiptir. Pakistan ordusu ve halkı nezdinde “kendinin olmayan bir savaş için insan ve itibar kaybetmek” duygusunun güçlenmesi Afganistan ve bölgenin güvenliği açısından en önemli risklerden biri olacaktır.

24 Pakistan askerinin hayatını kaybetmesinin ardından bu yönde sinyallerini güçlendirdiği söylenebilir. Zira Pakistan gelecek hafta içerisinde yapılacak olan ve Afganistan’ın geleceğini şekillendirecek olan Bonn Konferansı’na katılmayacağını açıklayarak verilecek en sert tepkilerden birisini vermeyi seçmiştir. Pakistan’ın operasyonlara destek vermemesi Afganistan’da barış ve güvenliğin sağlanması ve ülkenin yeniden inşası hedeflerinin bir anlamda imkânsız görevler haline gelmesine neden olacak kadar önemli bir unsurdur.




Henüz Yorum Yapılmamış.