MÜSTAKBEL AB DİŞ İLİŞKİLERİ ŞEFİ BORRELL'İN RUSYA VE ABD AÇIKLAMALARI YENİDEN GÜNDEM
Paylaş :
PDF İndir :

08.07.2019


EuroNews (5 Temmuz 2019)

İspanya Dışişleri Bakanı Josep Borrell'in Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilciliği görevine aday gösterilmesinin ardından Sosyalist siyasetçinin gafları, kırdığı potlar ve sarf ettiği diplomatik teamüllere aykırı sözler yeniden gündem oldu.

Rusya için "eski düşman" ve "tehdit" ifadelerini kullanan sıra dışı siyasetçi, büyük ihtimalle AB'nin Rusya ile ilişkilerini düzenleyecek ekibin başındaki kişi olacak.

Birkaç hafta önce Borrell, "5 yıl önce hayal bile edemeyeceğimiz yeni bir dünya var. Donald Trump ABD Başkanı değildi, Brexit yoktu, göçmen krizi ve Suriye savaşı yoktu. Çok şey değişti. Müttefiklerimiz bize sırtını çevirdi. Eski düşmanımız Rusya, yeniden 'Ben buradayım' diyor ve bir tehdit olmaya devam ediyor. Çin bir rakip olarak ortaya çıkıyor" açıklamasında bulunmuştu.

Açıklamalara tepki gösteren Rusya Dışişleri Bakanlığı, İspanya'nın Moskova Büyükelçisi Fernando Valderrama'yı Bakanlığa çağırmış ve "Bu dostça olmayan sözler İspanya ile Rusya ilişkilerine zarar veriyor" mesajını iletmişti.

Adaylığının Avrupa Parlamentosu'nda kabul edilmesi halinde, Borrell, 2014 yılından bu yana bu görevi yürüten Federica Mogherini'nin yerine geçerek Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi olacak.

 

İlk çıkışı Rusya değildi

Bu ifadeler 72 yaşındaki açık sözlü bakanın ilk çıkışı değil.

Sözünü esirgemeyen Borrell, geçmişte de defalarca benzer çıkışlar yaptı.

1970'lerin sonlarından beri İspanya ve Avrupa sosyalist politikalarının içerisinde yer alan Katalan siyasetçi, kitabın ortasından konuşması nedeniyle sık sık eleştirilerin hedefi oldu.

Son olarak geçen yıl yaptığı konuşma kendi partisi dahil birçok kesimden tepki aldı.

Başkent Madrid'de bir üniversitede düzenlenen 'Avrupa'nın geleceği' isimli konferansta, "Amerikalılar bir araya gelmeyi başardı çünkü hepsi de aynı dili konuşuyor. Pratikte neredeyse hiçbir tarihi geçmişe sahip olmadan bağımsızlık elde ettiler. Tek yaptıkları dört Kızılderili öldürmekti. Bunun dışında her şey çok kolaydı." sözleri uzun süre gündemde kaldı.

Amerika Birleşik Devletleri ile de pek iyi olmayan bir ilişkiye sahip Borrell, kamuoyu önünde sık sık Donald Trump'ı eleştirmeye devam ediyor.

Keza Avrupalı liderlere de sık sık çağrıda bulunarak Venezuela'daki duruma müdahil olmalarını istiyor.

 

Katalonya'nın bağımsızlığına karşı

Katalonya bölgesinde dünyaya gelen siyasetçi, 2017'de Katalan siyasetçiler tarafından başlatılan ancak başarısızlıkla sonuçlanan bağımsızlık girişimine karşı çıktı ve AB yanlısı sıkı bir duruş sergiledi.

Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilciliği görevine karşı çıkan çok sayıda kişi Borrell'in sözlerini onaylamadıklarını belirtmek için sosyal medya platformlarında Borrell'i durdur (#StopBorrell) etiketiyle iletiler paylaşmaya devam ediyor.

Siyaset bilimci ve Avrupa analisti Jorge Juan Morante, euronews'e verdiği mülakatta, Borrell'in Katalan bağımsızlık hareketine karşı olan duruşunun İspanya hükümetini memnun etse de AB'nin genel bakışını etkilemeyeceğini söyledi.

Morante, "Komisyon her zaman İspanya'nın egemenliğine saygı duymuş ve müdahale etmemiştir. Dolayısıyla bu durumun Borrell ile ya da onsuz farklı olacağını düşünmüyorum." diye konuştu.

Ayrıca Morante, Borrell'in İspanya Dışişleri Bakanlığı yaparak hayli tecrübe kazandığına da işaret etti.

 

Borrell kimdir?

Katalonya'da küçük bir kasabada dünyaya gelen Borrell, Madrid'de havacılık mühendisliği okudu. Daha sonra ABD'ye giderek Stanford Üniversitesinde yüksek lisans yaptı. Ardından eğitim kariyerine Paris'te devam etti.

Siyasete, 1979'da Madrid'de kent konseyine seçilerek adım attı.

Ekonomi bakanlığında bir göreve atandı ve 1986 yılında Barselona Temsilciler Kongresi'ne seçildi.

1990'ların başında Felipe Gonzalez'in başkanlığı sırasında Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı olarak görev yaptı.

2018'den bu yana Sosyalist Başbakan Pedro Sanchez hükümetinde dışişleri bakanı olarak görev yapıyor. 

 

Yolsuzluk soruşturması

2015 yılında, kendisini yenilenebilir enerji grubu Abengoa yönetim kurulundan istifaya götüren bir finansal skandalın tam ortasında buldu.

Grup kısa bir süre sonra iflasını açıkladı.

Geçen yıl da gruptaki hisselerini satmasının ardından manipülasyon suçlamasıyla 30 bin euro para cezasına çarptırıldı.

İspanya'daki 2000 cumhurbaşkanlığı seçimleri için Sosyalist Parti'den aday gösterildi.

Ancak iki eski çalışma arkadaşının isimlerinin bir mali skandala karışmış olmasından dolayı adaylığını geri çekti.

 

 




Henüz Yorum Yapılmamış.

Kaynaklar:

Analiz
Yorum
Blog
Rapor
Bülten