Türkiye, işsizlikten `inim inim` inlerken, yurtdışından kaçak gelen 10 milyon civarında yabancı işsizlere iş olanağı yaratıyor. Bir anlamda, Orta Asya, Afrika ve hatta bazı AB ülkelerinin işsizleri için adeta cennet olmaktayız. Ülkelerin de işsiz kalanlar, yasal olmayan koşullardan ve yolardan Türkiye`ye gelip iş bulmakta ve çalışmaktadırlar. İstatistiklere göre, yurtdışından kaçak gelip iş bulup çalışanların sayısı 10 milyon civarında olmakta. Bu rakam, Çalışma Bakanlığı`nın Haziran 2009 verilerine dayanıyor. Bizim işsiz sayımız ise aynı bakanlık rakamlarına göre 7-8 milyon civarında oluyor. Yani bizim işsizimizin yerini kaçak yabancı işsizler almış durumda. Söz konusu kaçak işçiler daha çok, tarım, tekstil, turizm, otomotiv yan sanayi, orta ölçekli sanayi ve evlerde çocuk bakım ve temizlik işlerinde, lüks sitelerin hizmet sektöründe ucuz işçilik istedikler için çalışıyor, çalıştırılıyorlar. Böylelikle bir yandan bizim işsizimizin yerini alıyor bir taraftan da kayıt dışı ekonomiyi körüklüyorlar. Kaçak işçiler daha çok Azeri, Türkmen, Özbek, Gürcü, Sudan, Kuzey Afrika ve Ermeni, evet yanlış okumadınız Ermeni kökenlilerden oluşuyormuş. Türkiye böyle bir ülke işte. Kendi aç kalıyor ama komşusunun karnını doyuruyor. Ermeni kökenli işçilerin sayısının 60-70 bin civarında olduğu zannediliyor. Başbakanımız bu rakamı bir yıl önce verilen bilgiler çerçevesinde 50 bin olarak açıklamıştı. İçişleri Bakanı Beşir Atalay da 53 bin olarak belirtti yaptığı yazılı açıklanmada. AK Parti milletvekili ve Dışişleri eski Bakanı Yaşar Yakış da bunu 70 bin olarak telaffuz etti. Madem Ermeni`sin özür dilemelisin... Şimdi buradan Ermenistan Cumhurbaşkanı Sarkisyan Koçaryan`a çağrıda bulunmak istiyorum, `ülkenin nüfusu 2,5-3 milyon. 70 bin Ermeni vatandaşın Türkiye de çalışıp ekmek parası çıkarıyor. Her bir çalışanın üç kişilik bir aileye baktığını hesaplarsan rakam 210 bine çıkar. Bu Ermenistan için çok büyük bir rakam. Sana kucak açan Fransa, Belçika, Kanada, Hollanda ve diğerleri Ermeni kökenli kaç kaçak işsizine iş veriyor. Güvendiğin bu ülkeler kaçak çalışan Ermeni vatandaşlarını anında kapı dışarı ederler. Şimdi sen kalkmışsın sana ve Ermeni kökenli insanına iyilik eden Türkiye`ye karşı, ukala bir tavır takınıp dostluk elini geri çeviriyor, dostluğun sembolü spor karşılaşması olan iki ülke milli maçını seyretmek için `gelmem` diyorsun. İster gel ister gelme bizim umurumuzda değil ama kaçak yollardan bu ülkeye gelip 200-300 bin insanına ekmek parası yaratıldığını bilerek hem milli maça gelmeli hem de `özür` dilemelisin. MB fiyat istikrarını korumalı Merkez Bankası döviz kurlarının aşağı inmesini önlemek için geçtiğimiz günlerde yeniden döviz alımına başladı. Bu kur düşüşü nedeniyle kıymetlenen TL`nin hızını kesmektir. Yani `paranın istikrarını` dengeleme amaçlanmıştır. Oysa MB`nin ilk görevi `fiyat istikranı` sağlamaktır. Guvernör Durmuş Yılmaz da her fırsatta bunu dile getirir. Ayrıca MB`nin sitesinde de bu kavram yol göstericidir. Bu adım yeni zamlar, fiyatların yükselmesi ve enflasyonun yeniden tırmanmasını sağlayacaktır. MB paranın değil, fiyatların istikrarını korumalıdır.