"IRAK'TA HAŞDİ ŞABİ'NİN VARLIK GEREKÇESİ KALMAYACAK"
Paylaş :
PDF İndir :

10.03.2017


Gazetevatan (09 Mart 2017) 

Kürdistan İslami Toplum Partisi (Komela) lideri Ali Bapir, terör örgütü DEAŞ'ın ortaya çıktığı andan itibaren sadece Sünnilere zarar verdiğini vurgulayarak, örgütün ortadan kaldırılmasından sonra Şiiler tarafından kurulan Haşdi Şabi'nin varlık gerekçesi kalmayacağını belirtti.

Komela lideri Bapir, terör örgütü DEAŞ sonrası Irak, Irak Kürt  Bölgesel Yönetimi'nin (IKBY) bağımsızlığı ve AK Parti'nin Kürtler için attığı  adımlar hakkında AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
 
Terör örgütü DEAŞ'ın birçok kesim tarafından Sünni olarak kabul  edildiğini belirten Bapir, "DEAŞ, Sünni olarak tabir ediliyordu ancak ortaya  çıkan tabloya baktığımız zaman, örgütün en büyük zararı Sünnilere verdiğini  görüyoruz. Evet hem Irak hem de Suriye'de DEAŞ sadece Sünnilerin bölgelerini  işgal edip harabeye çevirdi." dedi.
 
Bapir, terör örgütü DEAŞ'ın ortadan kaldırılmasından sonra mezhepçi  yaklaşımıyla bilinen ve Şiilerin çoğunlukta olduğu bölgelerin korunması amacıyla  kurulan İran destekli Haşdi Şabi'nin varlık gerekçesi kalmayacağını ifade etti.
 
Kürt lider sözlerine şöyle devam etti:
 
"DEAŞ sonrası Irak'ta, Haşdi Şabi ile başka güçlerin varlık göstermesi  için herhangi bir gerekçe kalmayacak. Haşdi Şabi, Şiilerin bölgelerini korumak  için kuruldu ancak dönüp baktığımız zaman DEAŞ'ın Şii bölgeler üzerinde hiçbir  tehlike oluşturmadığını görüyoruz."
 
Terör örgütü DEAŞ'ın ortadan kaldırılmasından sonra, bazı tarafların  Erbil ve Bağdat arasında gerilim çıkacağı yönündeki iddiasına dair Bapir, "Evet  DEAŞ sonrası Kürdistan Bölgesi ve Bağdat arasında gerginliğin çıkma ihtimali var.  Eğer böylesi bir durum söz konusu ise şimdiden önüne geçilmesi lazım. Elbette  öngörüleri gerilim veya çatışma çıkacağı üzerinden yapıp, peşin peşin konuşmamız  doğru değil. Mesala, Haşdi Şabi ve Peşmerge arasında çatışma çıkacağı sürekli bir  şekilde gündem getiriliyor." diye konuştu.
 
IKBY'nin bağımsızlığı konusu
 
Bapir, IKBY'nin bağımsızlığı konusuna da değinerek, şunları kaydetti:
 
"Öncelikle, Kürtler arasında siyasi birliğin oluşturulması lazım çünkü  bağımsızlık meselesi sadece bir partiyi ilgilendirmiyor bilakis tüm milleti  kapsıyor. Emniyet ve askeri kurumlar kendilerine belirlenen sınırlar çerçevesinde  hareket edip, siyasi partilerin talimatlarına göre hareket etmeyi durdurmalı.  Güçlü bir ekonominin meydana getirilmesi için iyi bir altyapı kurulmalı. Son  olarak, bağımsızlık kararının komşu ülkeler dahi tüm taraflarla anlaşarak  verilmesi, bunun için zemin hazırlanması gerekiyor."
   
AK Parti, Kürtler için önemli adımlar attı
 
AK Parti'nin göreve geldikten sonra Kürtler için önemli adımlar  attığını söyleyen Bapir, "Bana göre Türkiye'deki Kürt sorununun çözülmesi  konusunda iş başına geldiği andan itibaren AK Parti birçok adım attı.  Türkiye'deki laik kesimin Kürt meselesinde elini taşın altına koymadığı  inancındayım. Kürtlerin Türkiye'deki durumu AK Parti'den sonra çok değişti.  Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan, Diyarbakır'ı ziyaret ettiği zaman Kürtçe  konuştu. Bununla birlikte Kürtçe televizyon kanalı açılıp, önemli adımlar atıldı.  Sorunun diyalog ile çözülmesi için başlatılan barış süreci çok önemliydi maalesef  durdu."




Henüz Yorum Yapılmamış.