ERMENİ TASARISI GÜNDEMDE TEKRAR YERİNİ ALDI - 18 Şubat 2010
Paylaş :
PDF İndir :

12.04.2009


Bilindiği üzere, TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Murat Mercan ile komisyon üyeleri, 16 Şubat 2010 tarihinde ABD’nin Ankara Büyükelçisi James Jeffrey ile görüştü. Büyükelçi’nin konuşmasını Türkçe olarak yaptığı 1,5 saatlik görüşmede tartışılan başlıca mevzu 4 Mart 2010 tarihinde 1915 olaylarının “soykırım” olarak tanınmasını isteyen Ermeni tasarısının ABD Temsilciler Meclisi Dışişleri Komitesi’nde ele alınmasıydı.

Görüşmede, Büyükelçi Jeffrey “Başkan Obama’nın Sayın Erdoğan’a 7 Aralık’ta anlattığı gibi çıkış yolu Ermenistan’la iyi ilişkiler kurmanız. Tek çıkış yolu Ermenistan’la uzlaşılan protokollerin onaylanmasıdır” diyerek Türkiye’nin Ermenistan ile imzalanan protokolleri onaylamazsa “soykırım” tasarısının Temsilciler Meclisi’nden geçeceğini ima etti.

Buna karşılık MHP milletvekili Deniz Bölükbaşı’nın “Hükümet, Ermenistan ile yapılan protokolleri ya ‘hükümsüzdür’ deyip geri çekmelidir ya da hemen getirip oylayıp topluca reddetmeliyiz” şeklindeki sözleri Komisyon’da tartışmalara neden oldu.

“Soykırım” tasarısının ABD Temsilciler Meclisi’nde yeniden gündeme gelmesinin ne gibi sonuçları olabilir?

“Soykırım” tasarısının ABD Temsilciler Meclisi Dışişleri Komitesi’nde tekrar ele alınacağının 24 Nisan yaklaşırken açıklanması bir rastlantı değildir. Her yıl olduğu gibi, bu yıl da 24 Nisan öncesinde Ermeni propagandaları ve Ermeni lobisinin girişimleri hız kazanmış, ABD Başkanı’nın üzerindeki baskı, yapacağı 24 Nisan konuşması öncesinde artmıştır. Ancak, bu yılın öncekilere göre farkı, tasarının Dışişleri Komitesi’nde ele alınmasının amacı Türkiye’yi protokolleri onaylamak konusunda köşeye sıkıştırmaya çalışmasıdır. Ermenistan ve ABD, Türkiye’nin, böyle bir baskı altına alınmasıyla protokolleri onaylamak zorunda kalacağı gibi yanlış bir düşünceye sahiptirler. Geçmiş yılların deneyimleri, Türkiye’nin bu tür baskılara boyun eğmesinin ve tutum değiştirmesinin beklenmemesi gerektiğini göstermektedir.

Temsilciler Meclisi’nde kabul edildiği takdirde, Türkiye-ABD ilişkilerinin bundan ciddi derecede zarar göreceği kesindir. Bu, aynı zamanda, zaten tıkanma noktasına gelmiş olan Türkiye-Ermenistan ilişkilerini de geri dönülmez bir yola itecek ve normalleşme süreci baltalanacaktır. Türkiye’nin protokolleri reddetmesi dahi söz konusudur. Bu olumsuz durum sadece Türkiye’yi değil, ABD’yi ve Türkiye-Ermenistan ilişkilerini de etkileyecektir. Ayrıca, Türkiye’deki mevcut Amerikan karşıtlığını arttıracağı da açıktır.

Elbette ki bu olumsuz gelişmeler ABD yetkilileri tarafından da bilinmektedir. Şu anda protokollerin onaylanması için ısrarlı davranılması, daha ziyade Ermenistan ve ABD Ermeni çevrelerini tatmin etmeye yönelik bir davranış olarak değerlendirmek ve Temsilciler Meclisi’nin bu tasarıyı kabul etme olasılığının çok düşük olduğunu belirtmek mümkündür. 




Henüz Yorum Yapılmamış.