Paylaş :

PDF İndir :

7 Haziran 2016

Time Turk

Ülkesini terk edip Filistin topraklarına işgalci olarak gitmek istemeyen Yahudi inancına sahip olanları canice katleden Hitler'in torunları dedelerimizi, milletimizi ve tarihimizi karalamak için aptalca bir karara imza attı. Osmanlının son dönemlerinde meydana gelen iç ve dış karışıklık nedeniyle bazı Ermeni çetelerinin işlemiş olduğu yüz kızartıcı suçlardan dolayı “tehcir” edilmesini utanmadan ”Soykırım” olarak nitelendirmeleri asla kabul edilecek ve ciddiye alınacak bir şey değildir. 

İşin garip ve tuhaf tarafı bu kararı alan Almanya Federal Parlamentosundaki kişiler ne tarihçi ne de araştırmacı. Hemen hepsi bir lobinin veya bir holdingin adamı. Yanı kafaları çalışmayan, fikir üretmeyen, günlük yaşayan, karakter ve haysiyetten yoksun siyaset sahnesini ikbal ve maddi imkan sağlamak için kullanan bu kişilerkendilerini hem tarihçi hem de mahkeme yerine koydu. Sonucunda büyük bir tarihe sahip yüzyıllarca adaletle hükmetmiş bir millete ve inanca karşı hak etmediği ve asla tasvip etmediği bir iftira atmaya çalıştılar.

Cahillerin ve lobilerin adamları tarafından onaylanan sözde Ermeni Soykırım tasarısına sadece bir bayan vekil hayır oyu verdi. Aynı tasarıya onay veren 11 kişininTürkiye asıllı olması gerçekten mide bulandırdı. Almanya'daki Müslüman ve Türklerden oy isterken “Türk” olduğunu hatırlıyorlar ama ülkeyi kötülemeye gelince “Alman” oluyorlar. Yuh olsun sizlere! Adamsanız derhal Türkiye vatandaşlığını iptal edip çok sevdiğiniz Nazı Almanya'sının vatandaşı olursunuz.      

Soykırım iftirasını atarken sadece Osmanlı Cihan Devletine değil aslında İslam dinini Müslümanları yargıladılar. Oysa bu hak din, İslam, sivillere, masumlara, tabiata ve hatta hayvanlara dahi zarar verilmeyeceğini en ince detaylarına kadar belirtmiş olmasına rağmen bu kara cahil ve ayyaş topluluğu ecdadımızı katliam yapmakla itham ederek büyük aptallık yaptılar.

 Almanların kendinden olmayan masum insanları ve Siyonist ideolojiyi benimsemeyen Yahudileri barbarca fırınlara atarak sabun yaptıklarını hepimiz biliyoruz. Bu olay dünya tarafından kabul edilmiş ve mahkemelerce de onaylanmıştır. En sonunda Almanya'da bu Soykırımı kabul etmiş ve Yahudilere tazminat ödemiştir. Bu gerçek ve hukuki anlamda bir soykırımdır.

Suçlu olan Ermeniler sürgün edilmişti

Buna rağmen Alman Hristiyan kiliseleri bu barbarlığı yapan Hitler'i kutsamış ve yaptıklarının doğru olduğunu sözde Tanrı adına kabul etmişler. Böylesine sahtekarve insanlıktan nasbını alamamış bir topluluğun torunları kalkmış bizi ve tarihimizi karalamaya çalışıyor. Onlara en hafif şekliyle “hoşt” deyip etrafımızdan kovuyoruz. Kendi caniliklerinin yanına bizi de çekmek istiyorlar. Ama boşuna uğraşıyorlar. Bizim geçmişimizde ve tarihimiz de soykırım ve katliam yoktur.

Bazı Ermeni vatandaşlarını kandıran Misyoner pislikler Hristiyanlığı ve Irkçılığı kullanarak Osmanlı topraklarında kendilerine ajanlık yapacak kişiler buldu. Devlet aleyhinde casusluk ve vatan hainliği yapan kişilerin tespit edilmesiyle o kişilerin infaz edilmeleri gerekirken merhametli davranan mahkeme ajanlık suçundan dolayı Ermenileri Suriye ve Lübnan gibi yerlere sürgün, Tehcir  etmiştir. Ölmesi gereken vatan hainlerinin canları bağışlanmış Osmanlı devletinin başka bir toprağındayaşama hakkına sahip olmuşlar.

Ayni merhamet Batı toplumunun neresinde olmuş? Bırakın kişiyi sürgün etmeyi ajanlık, katliam, tecavüz ve hırsızlık olaylarına karışanlara Barbar Batı bu kişilerin aile ve akrabalarını da suçlayarak topluca katledilmelerine karar verirdi. Barbar Batı toplumlarıyla medeni İslam uygarlığını kıyaslamak doğru olmamakla birlikte kısaca değinmeden geçemedim. Yoksa Hak ile Batıl asla birbiriyle kıyas edilmez.

Bir başka nokta ise Osmanlıyı yıkmak için emperyalistlerle işbirliği yapan hain ve kalleş Jön Türklerin yapmış olduğu fiil ve eylemler bu milletin ve Osmanlının sırtına yüklenemez. Söz konusu gruplar Fransız, İngiliz, Rus ve diğer pisliklerle anlaşarak Cihan Devletini yıkmak için işbirliği yapan hain ve rezil kişilerdir. Onlar birerterörist ve vatan hainiydi.

Bu hain ve dönme topluluğu gayri hukuki bir eylem ve fiilde bulunmuşsa bunun yükümlülüğü devlete yüklenemez. Aksine bu kişilere yardım ve yataklık eden emperyalistlere yüklenir. Eğer bir hak ihlali olmuşsa onun sorumlusu emperyalist ve işbirlikçileridir. Bu millet, o zaman olduğu gibi şimdi de o hain ve kalleş kişilerin zihniyeti ve torunlarıyla mücadele ediyor. 

Arşivleri açmaktan kaçınıyorlar   

Abdülhamit'i ve Osmanlıyı içeriden çökertmek için Yahudi, Rum, Çetnik, Ermeni ve Lawrence'nin Arap çeteleriyle birlikte hareket eden Jön Türkler ve İttihatçılarınkarargahlarının merkezi Selanik ve Paris'ti. Eğer bir katliam, yağmalama ve zulüm varsa onun sorumlusu bu çapulculara aittir.

Egemenliği altındaki milletlere son derece şeffaf ve müşfik davranan Ecdadımızdan Allah razı olsun. Bize utanacağımız değil övündüğümüz bir tarih bıraktı. Onun için Almanya gibi tescilli soykırım yapmış bir devletten ders alacak veya çekinecek bir durumumuz yok. Olmayan bir şeyi savunmak veya reddetmek akıldışılıktır.

Yıllardan beri 1915 yılında yaşanan olaylarla ilgili ülkemiz bu konuyla ilgilenenlere  bir çağrıda bulunuyor. Kimin elinde veya arşivinde bir belge ve bulgu varsaçıkarsın ve tarih ışığında bilimsel olarak etraflıca araştırılsın. Ama şimdiye kadar, Ermenistan dahil, tek bir ülke delil ve belge çıkaramamıştır. Ama bizim arşivlerimizde Ermeni çetelerini yapmış olduğu bütün yüz kızartıcı suçları bulunmaktadır. Tehcir edilenlerin nereye ve niçin edildiği çok açıkça bulunmaktadır.

Fransız, İngiliz ve Rusya'nın gazına gelmeyip eskiden olduğu gibi “Milleti Sadıka” unvanını koruyan binlerce Ermeni ülkemizde kalmış ve kimse onlara dokunmamıştır. Hala içimizde birinci sınıf vatandaş olarak varlıklarını sürdürmektedir.

Fransa ve Almanya Ermenileri kullanıyor

Ne yazık ki Ermeni meselesini bütün Dünya'da Ermenilerden çok İslam ve Türkiye düşmanları gündeme getirmektedir. İçimizdeki vatan hainleri ve Jön Türklerindevamı olan kriptolar Müslümanları kötülemek için bu yalanlara sarıldığını biliyoruz. Ermeni dönmesi dediğimiz bazı kişiler “Kürt ve Müslüman” kimliklerini kullanarak, bazı, sahtekar ve terörist Ermenilerin sözcülüğünü yapıyor.

Bebek katılı PKK terör örgütünün sempatizanı olduğu ileri sürülen HDP içinde bulunan bazı kişiler gizli Ermeni olduğundan her zaman doğrunun ve gerçeğin yanında değil, Ermeni yalanlarının yanında yer almaları bundandır. Fransa ve Almanya gibi eski sömürgeci ülkelerde kendi yapmış olduğu soykırımları örtbas etmek ve bizi de kendi yanlarına çekmek için bu yalanların savunuculuğunu yapıyor.

Ermenistan halkı açlık ve yoklukla kıvrılırken yıllardan beri bir yalan argüman üzerinden politika üreterek halkın gözünün açılmaması ve acılar üzerinden siyaset yapmayı bir erdemlilik olarak gören zavallı ve aşağılık politikacılar en büyük zulmü kendi halkına ve ülkesine yapıyor. Bu yalan “soykırımın” kabul edilmesi için harcanan ve ödenen rüşvetler Ermeni halkına verilmiş olsaydı Ermeniler bizim ülkemize çok düşük ücretlerle, kaçak olarak, çalışmaya gelmezdi.

Ermenistan ve Ermeniler  sözde bize bu denli düşman ise, Batılı Hristiyanlara da sözde dost ise bu halk neden çok sevdiği AB ülkelerine değil de bize gelipkarınlarını doyuruyor? Ermeniler artık gözlerini açmaları gerekir. Kendilerini bunca zamandan beri sömürenleri tanıyıp ve dur demelerinin zamanı geldi.

Gerçek anlamda ellerinde bir belge ve bulgu varsa gelip bizimle doğrudan konuşsunlar.  AB ve emperyalist ülkelerini aracı yapmaktan vazgeçsinler. Eski dönem bitti. Artık ülkesini seven, tarihiyle övünen, geçmişine küfretmeyen ve milletinin değerlerine bağlı nesiller işbaşında olduğundan dolayı Ermenilere gerçek anlamda el uzatacak bizden başkası değildir.