Paylaş :

PDF İndir :

13.05.2014

Aljazeera Türk

Sırbistan'da 17 Mart'ta yapılan seçimleri yaklaşık yüzde 49 oyla kazanan Sırp İlerleme Partisi'nin lideri Aleksandar Vuçiç dört yıllık iktidar döneminin ilk yurtdışı ziyaretlerine başladı.

Başbakan Vuçiç'in 16 bakanlıktan oluşan hükümette öncelikli hedefi köklü reformlar, özel sektöre destek ve bütçe dengesini sağlamak. Yurtdışı ziyaretlerinden en büyük beklenti ise ülkesine yeni yatırımcılar getirebilmek. Vuçiç, Saraybosna ziyareti öncesi Al Jazeera'nin sorularını yanıtladı.  

Seçimleri kazanıp başbakan olduktan sonra ilk ziyaretinizi Saraybosna'ya yapıyorsunuz...

Saraybosna, Sırbistan için önemli bir yer. Kimse alınmasın, ne Washington, ne Brüksel, ne Moskova; Saraybosna için de Belgrad belki en önemli yer. Saraybosna'yı gönülden ve kimseye masallar anlatmadan ziyaret ediyorum.

Sırbistan ve Sırp Cumhuriyeti arasındaki bağı, onları ne kadar sevdiğimizi, saydığımızı herkes biliyor ancak Boşnak ve Hırvatlara söylemek istediğimiz Bosna-Hersek'in toprak bütünlüğüne saygı duyduğumuzdur, hatta Bosna için önemli konuları ayrıca vurgulamaya gerek yok. Bu bilinen bir şey ve bu değişmez. Oradaki insanlara onlar için açık olduğumuzu, Bosna'dan Sırbistan'da yatırım yapacak insanlara sahip olmak istediğimizi, bizim Bosna-Hersek'e daha çok yatırım yapmak istediğimizi söylemek isterim. Somut konularla geliyoruz, çünkü birkaç ay içinde iki hükümet arasında önemli, ciddi bir toplantı organize etmek istiyoruz.

Bizler yan yana yaşıyoruz. Saraybosnalıların Sırbistan'ı bir tehdit olarak görmelerini, kimsenin korkmasını istemiyorum. Saraybosna ve Belgrad'a geçmişte gidildiği gibi gidilsin, açık kentler olsun istiyorum.

Sürekli geçmişte yaşayan insanlar asla tarihin tekerleğini geleceğe döndüremezler. Bunu gözden geçirelim, hangi konularda uzlaşabileceğimize bakalım. Eminim ki herhangi bir suçu işlemiş herkesin cezalandırılması konusunda uzlaşabiliriz. Gelecekte neler yapabileceğimize bakalım.

Priyepolye kentimizdeki bir fabrikayı satın almak isteyen Saraybosna ve Gorajde'den yatırımcılarla konuştum. Birileri onlara bunun sorun olacağını, orada yarı yarıya Sırp ve Boşnaklar yaşadığı için fabrikanın sahibi Boşnak olursa Sırpların her şeyi bloke edeceklerini söylemiş. 'Sizler neden bahsediyorsunuz' dedim. Ben Türklere yatırım yapsınlar diye yalvarıyorum, Leskovats ve Vladiçin Han'da halkımıza iş imkanı sağlasınlar diye sübvansiyonlar veriyoruz. Jean fabrikalarının birinde 400, diğerinde 500 kişi çalışıyor. Ve Sırbistan'da Bosna'dan yatırımcı olmayacak mı?

Sırbistan için önemli olan, Bosna için de önemli olabileceğini düşündüğüm konuları görüşmek için Saraybosna'ya gidiyorum. Siyasi bakımdan kapalı bir ticaret olduğu için Sırbistan ve Bosna arasındaki yollarda ne kadar az iş yapılıyor, bu yasal düzenlemelerden değil, zihnen kapalı siyasi ticaretten kaynaklanıyor.

Ticaretin geliştirilmesiyle ilgili öngörülerinizden yola çıkarak Bosna-Hersek'in gelecek vaat etmeyen, imkansız bir oluşum olduğunu düşünmediğinizi söyleyebiliriz?

Sırbistan tarafından bakıldığında Bosna-Hersek, Sırbistan'ı samimi bir dost gibi görebilir, bunu en açık bir şekilde ifade ediyorum. Herkesin bundan memnun kalıp kalmayacağı ise başka bir konu.

Bosna-Hersek'in mecburen dağılacağı tahminlerine katılıyor musunuz?

Ben Sırp Cumhuriyeti Başkanı dostum Milorad Dodik'e Belgrad'da dedim ki: 'Mile, Sırp Cumhuriyeti'ni ne kadar sevdiğimizi, saydığımızı biliyorsun, biz aynı halkız. Sana ve yönetimine ne kadar saygı duyduğumuzu biliyorsun. Sırpların Sırp Cumhuriyeti'ne olan duygularıyla oynamak zor ancak Sırbistan'ın politikasında Bosna'nın toprak bütünlüğüne saygı duymak var. Dayton Anlaşması'na, sadece kağıt üzerinde ölü bir yazı olarak değil, gerçek anlamda saygı duyduğumuz lütfen aklında bulunsun. Sırp Cumhuriyeti'ni kimsenin yok edemeyeceği gibi Bosna'yı da yok edemez, bu Sırbistan'ın politikasıdır.'

Aramızdaki güveni inşa etmeliyiz, çok daha büyük, çok daha iyi olanı. O zaman eminim ki hem Sırbistan hem de Bosna halkına enerji ve umut geri gelecektir. Çok zor bir dönemden geçtik. Almanlar ve Avusturyalılarla da kaç kez savaştık bilmiyorum. Amerika Birleşik Devletleri Savunma Bakanı Leon Panetta hangi konuda en iyi olduğumuzu sorduğunda, dediğim şuydu: Kimsenin bizi geçemeyeceği bir şey var. İlk Balkan savaşından bu yana yüz yıldan uzun zaman geçti ve bu sürede Sırplar'dan daha fazla savaşan bir halkın olduğunu düşünmüyorum, bu konuda dünya şampiyonuyuz. Ama bunu sonlandırmamızı ve yeni gelen hiçbir neslin bununla övünmemesini istiyorum.

Sırbistan artık savaşmayacak mı, çatışmaların sonu geldi mi?

Sondur, sonu geldiğinden eminim. Balkanlar'da çatışmaların sonlandığından eminim çünkü kimse artık bunu kaldıramaz. Deli kafalar her yerde var ama normal, mantıklı ve geleceğe bakan insanların sayısı çok daha fazla.

Kaynak: Al Jazeera

http://www.aljazeera.com.tr/haber/balkanlar-artik-catismayacak