ATİNA-TİRAN İLİŞKİLERİNDE GEÇİCİ GERİLİM - 1 Nisan 2010
Paylaş :
PDF İndir :

12.04.2009


25 Mart 2010’da Atina’da düzenlenen Milli Gün kutlamalarına katılan Yunanistan Sahil Güvenlik Komutanlığı’na bağlı bir grup asker, Arnavutlara karşı hakaretler içeren ırkçı sloganlar atınca, Tiran-Atina hattında gerginlik yaşandı. Arnavutluk Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı İlir Meta, söz konusu hakaretlere sert tepki göstererek, bu tür olayların iki ülke arası ilişkilere olumsuz yansıyabileceği uyarısında bulundu. Bunun üzerine, Yunanistan’ın Tiran büyükelçisi, Yunan askerlerinin Arnavutlara hakareti yüzünden Tiran hükümetinden özür diledi.

Yunanistan-Arnavutluk ilişkilerine bakıldığı zaman, tarihte inişli çıkışlı olduğu, genel olarak düşük seviyede kaldığı ve düşmanlığın ağır bastığı görülüyor. Arnavutluk’un güneyinde yoğun olarak yaşayan Yunan azınlığı ve ekonomik sebeplerle Yunanistan’a sığınan Arnavut göçmenler, anlaşmazlığın temel kaynağını oluşturmuştur. Atina’nın, “Kuzey Epir” bölgesi olarak adlandırdığı Arnavutluk’un güneyinin Yunanistan’a bağlamasını hedefleyen tarihteki planı, Tiran’ın genel olarak Arnavutluk’taki Yunan azınlığa şüphe ile yaklaşmasına neden olmuştur. Yunanistan’da günümüzde bile Arnavutluk’un güneyine “Arnavutların işgali altındaki Yunan toprakları” gözüyle bakan çevreler bulunuyor.

1997-2005 döneminde Sosyalist Parti’nin liderliğindeki hükümetlerin Arnavutluk’u yönetmiş olması, Yunanistan ile olan ilişkilerde hızlı bir düzelmenin yaşanmasına yol açmıştır. Günümüzde Arnavutluk’ta iktidarda bulunan Demokratik Parti’nin liderliğindeki yönetim de, en azından Yunanistan bakımından hassasiyet yaratabilecek konularda temkinli bir politika izlemeye çalışıyor. Atina veto hakkını kullanarak Arnavutluk’un Avrupa Birliği üyeliğini engelleyebileceği göz önünde alındığında, Yunanistan ile iyi ilişkiler sürdürmek, Arnavutluk’un zorunlu bir dış politika tercihi haline geldiği söylenebilir.

Son yıllarda görünen Yunanistan-Arnavutluk yakınlaşmasına paralel olarak, Arnavut yetkililerin ülkedeki Yunan azınlığın sorunlarına karşı daha yapıcı politikalar izlemeye çalıştıkları ortadadır. Ne var ki Atina, Yunanistan’da bulunan Arnavutlara karşı benzer bir hoşgörüyü göstermiyor. Arnavutluk’taki Yunan azınlığının durumunun düzeltilmesi için yıllarca çaba sarf eden Atina, Yunanistan’ın çok kültürlü bir topluma sahip olduğu gerçeğini göz ardı ederek, diğer azınlıkları olduğu gibi, ülkedeki Arnavut azınlığının varlığını da bilinçli bir şekilde reddediyor.

Bugün Yunanistan’da yaşayan Arnavutlar Ortodoks Arnavutlar, Çamerya Arnavutları ve çalışma amacıyla Yunanistan’da barınan göçmen Arnavutlar olarak üçe ayrılıyor. Ortodoks Arnavutların 19. yüzyılda Atina çevresinde yoğun bir şekilde yaşadıkları biliniyor. Ancak bazı kaynaklarda, Yunanistan’ın Ortodoks Arnavutları önemli ölçüde Helenleştirdiği belirtiliyor. Çamerya bölgesinde yaşayan 100 bin kadar Arnavuta gelince, bunların önemli bir kısmı Müslümandır. Yunanistan, işgalci İtalyan güçleriyle işbirliğinde bulundukları gerekçesiyle, işlediği zulümlerle 1945’ten sonra yaklaşık 30 bin Çameryalı Arnavutu sınır dışı etmiştir. Bu Arnavutların ve ailelerinin Yunanistan’a geri dönmelerinin sağlanması ve mülkiyetlerinin iade edilmesi çağrılarına ise Atina sağır kalıyor.

Yunanistan’da yasal veya kaçak bir şekilde çalışan Arnavutlara gelince, sayılarının 500 bine yakın olduğu tahmin ediliyor. Arnavutluk’tan Yunanistan’a yönelik ekonomik göç dalgası, Yunanistan’ın canını sıkan önemli bir konudur. 11 Kasım 2003’te İngiltere’nin The Guardian gazetesinde yer alan bir haberde, Yunanistan’daki hastanelerin göçmenleri kabul etmediği, yabancıların ev bulmakta güçlük çektiği yönündeki cümlelere yer verilmiş, bazı köylerde ise göçmenlere gece dışarı çıkma yasağının uygulandığı öne sürülmüştür. İnsan haklarının savunuculuğunu yapan kurumların raporlarından, Yunanlı asker ve polislerin Arnavut göçmenlere karşı şiddet uyguladıklarını ve genel olarak Yunanlıların göçmenlere karşı ırkçı duygular beslediğini okumak mümkündür. 25 Mart 2010’da Yunanistan Milli Gün kutlamalarında Yunan askerlerinin Arnavutlara karşı söylediği sloganlar ise, Yunanistan ordusunda komşu ülkelere karşı kullanılan düşmanca marş ve sloganlarla eğitimin verildiğini akıllara çağrıştırıyor.

Yunanistan’da çalışmak üzere bulunan Arnavutların durumunun, önümüzdeki yıllarda da Atina-Tiran hattındaki ilişkilere yansımalarının olması bekleniyor.




Henüz Yorum Yapılmamış.