15 Şubat günü Hollanda parlamentosunun alt kanadına (Tweede Kamer - İkinci Daire), 1915 olaylarıyla ilgili iki tasarı sunulmuştur.[1] Tasarılarından bir tanesi 1915 olaylarıyla ilgili soykırım iddialarını tanıma çağrısında bulunmakta, diğeri ise bir üst düzey Hollandalı yetkilinin (örnek olarak bir bakanın) Ermenistan’da her sene 24 Nisan’da düzenlenen anma törenine katılması çağrısını yapmaktadır. 22 Şubat’ta bu iki tasarı üzerine Tweede Kamer’de oylama yapılmış ve tasarılar onaylanmıştır. Burada not edilmesi gereken husus, Hollanda hükümetinin Tweede Kamer’in 1915 olaylarıyla ilgili görüşlerinin hükümet üzerinden bağlayıcı bir etkisi olmadığını Tweede Kamer’e bildirmiş olmasıdır. Hükümet, “olaylara yapılan soykırım tanımlamasını ancak bu tanımlamayla ilgili bağlayıcı bir B.M. Güvenlik Konseyi kararı veya bir uluslararası mahkemenin hükmü olması durumunda tanıyacağını” belirtmiştir.[2] Türkiye ise hızlı bir şekilde Tweede Kamer’in kararını kınayan açıklamalar yapmış ve Hollanda’nın Türkiye’deki maslahatgüzarını Dışişleri Bakanlığına çağırmıştır.[3]
Söz konusu iki tasarının sunulduğu ve onaylandığı bağlam incelendiği zaman, tasarıların tarihi adalet veya Ermenilerin acılarının tanınmasıyla hiçbir ilgileri olmadığı, bunun yerine tamamıyla siyasi kazanımlar elde etmek ve Türkiye'ye karşı sözel tacizde bulunmakla ilgili oldukları anlaşılmaktadır.
Müslüman ve Türkiye karşıtı hisler, sadece Hollanda’da değil, aynı zamanda diğer bir takım Avrupalı ülkelerde de tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşmıştır. Daha da rahatsız edici olan bir yönelim ise, aşırı sağ partilerin ve hareketlerin Avrupa çapında yakın tarihte eşi benzeri görülmemiş destek almakta olmalarıdır.[4] Herkesçe bilindiği üzere, Türkiye’nin Hollanda ile olan ikili ilişkileri 2016’dan bu yana çeşitli ihtilaflara sahne olmuş ve hasar görmüştür. İlişkilerin onarılması amacıyla sürdürülen müzakereler yakın zamanda çökmüş, bu ise Hollanda’nın Türkiye’deki büyükelçisini geri çağırmasına sebep olmuştur. Bu gelişmeden sadece on gün sonra bahsi geçen tasarılar Tweede Kamer’e sunulmuştur.
Hem Avrupa’nın genelinin mevcut gidişatı hem de Türkiye-Hollanda ilişkilerinin durumu bağlamında Tweede Kamer’in söz konusu tasarıları onaylaması Hollandalı milletvekillerine iki fayda sağlamaktadır: 1) Seçmende giderek artan sağcı yabancı düşmanı hislere hitap ederek siyasi anlamda nemalanmak, 2) 1915 olaylarıyla ilgili soykırım iddialarını kullanmak yoluyla, Türkiye’ye çamur atmaya teşebbüs ederek Türkiye’yi cezalandırmak.
Bir Cezalandırma Yöntemi Olarak Soykırım Kararları
Soykırım kararlarının bir cezalandırma yöntemi olarak kullanılması Hollanda’yla sınırlı değildir. Bu yöntem daha pek çok vesileyle başka ülkede de kullanılmıştır. Çeşitli ülkelerde tasarıların sunulmasına veya kararların çıkarılmasına giden süreçler alışılmış, basit bir şablonu paylaşmaktadır: X Ülkesi, Türkiye’yle siyasi gerilimler yaşamaya başlar. Bunun üzerine X Ülkesinin milletvekilleri gizemli bir şekilde karmaşık ve tartışmalı 1915 olaylarıyla ilgili kapsamlı bilgi sahibi olurlar ve bahsi geçen olaylarla ilgili bir karar alma yönünde ahlaki bir zorunluk hissetmeye başlarlar. Bu şablonun örnek olarak Almanya, Rusya, İsrail ve Mısır’da kullanıldığı gözlemlenmiştir.
Ağırlıklı olarak Almanya’nın Türkiye’deki siyasi gelişmelere müdahil olma ve Türkiye’nin AB üyelik sürecini yavaşlatma teşebbüsleri sebebiyle birkaç yıldır Almanya ile Türkiye arasında inişli çıkışlı siyasi gerilimler yaşanmaktaydı. 2016 yılında, Alman kamuoyu ülkenin basını tarafından Türkiye karşıtı haber bombardımanına tabii tutulduğu bir esnada, Alman parlamentosu bir soykırım kararı almıştır.[5] Tuhaf bir şekilde, daha üç ay öncesinde aynı parlamento, Alman sömürge yönetiminin Nama ve Herero kabilelerine karşı 1904-1908 yılları arasında uygulamış olduğu sistematik yok etme politikasını soykırım olarak tanımlayan bir tasarıyı reddetmişti.[6]
Kasım 2015’te Türk savaş uçakları, sınır ihlali yaptığı gerekçesiyle Suriye sınırında bir Rus savaş uçağını düşürmüştür. Bu gelişme Rus hükümetinde ve kamuoyunundu büyük öfkeye sebep olmuş, ülkedeki hem devlete ait hem de özel basın yüksek bir tempoyla Türkiye karşıtı propaganda üretmeye başlamıştır. Bir-iki gün içerisinde ise Rus parlamentosuna bir soykırım tasarısı sunulmuştur.[7] Tasarının zamanlaması o kadar manidar olmuştur ki, Ermenistan’daki bazı yorumcular bile bu tasarının siyasi hesaplamalar çerçevesinde sunulduğunu kabul etmiştir.[8]
İsrail örneğine gelecek olursak: ne zaman Türk ve İsrail hükümetleri İsrail’in Filistinlilere yönelik muamelesi yüzünden tartışsalar, İsrail parlamentosunda soykırım kararının çıkarılması yönünde çabaların arttırıldığı gözlemlenebilmektedir (İsrail parlamentosu bu konuda yapılan en son girişimi reddetmiştir[9]).
Son olarak, Türk hükümeti 2013’de Mısır’da General Abdülfettah el Sisi yönetiminde gerçekleşen darbeyi ve 2014’den bu yana el Sisi’nin Mısır Cumhurbaşkanı olarak ülkeyi yönetmesine eleştirmiştir. İki ülke arasındaki ilişkiler o zamandan bu yana gergin bir düzeyde seyretmiştir. Hiç de şaşırtıcı olmayan bir şekilde, 2016 yılında Mısır parlamentosuna bir soykırım tasarısı sunulmuştur.[10]
Bu örnekler, 1915 olaylarıyla ilgili soykırım tasarılarının ve kararlarının hakkaniyetli dış görünüşlerine rağmen aslında siyasi hesaplamalara göre biçimlendirildiklerini ortaya koymaktadır. Dolayısıyla bu tasarıları ve kararları tarihsel adalet arayışıyla ilgililermiş gibi yansıtmaya çalışanlar ya yanlış bilgilendirilmişlerdir ya da dürüst olmayan bir şekilde davranmaktadırlar.
Hollanda’nın Ahlaki Üstünlüğü Mü?
Bir başka mevzu ise, batı Avrupalı kamuoyunun, batı Avrupalı ülkelerin başka ülkeler hakkında yargıya varmalarına olanak tanıyan ahlaki bir üstünlüğe sahip olduklarını varsayma alışkanlığıdır. Gerçek şu ki, tüm bu ülkelerin hâlâ tam olarak yüzleşmedikleri pek çok karanlık anları olmuştur.
Hollanda da bu duruma bir istisna değildir. Hollanda’nın Bosna Savaşı sırasındaki 1995 Birlemiş Milletler barış gücü operasyonu bir facia olmuştur. Hollanda’nın barış gücü yetersiz asker sayısıyla oluşturulmuş, yetersiz silahla donatılmış ve uygunsuz bir şekilde komuta edilmiştir.[11] Barış gücünün mensubu askerler, Boşnakları yok etmeyi amaçlayan, Ratko Mladić komutasındaki Bosnalı Sırp silahlı kuvvetlerinin uyguladığı baskıya kolayca boyun eğmişlerdir. Hollandalı askerlerin görevlerinin ruhuna aykırı bir şekilde davranmış olmaları[12] sıklıkla Srebrenitsa Soykırımı’nda binlerce Boşnak erkeğin katledilmesinin temelinde yatan unsurlardan birisi olarak gösterilmektedir. Pişmanlık ve utanç hislerine boğulan bazı Hollandalı askerler intihar etmiş, pek çoğu ise travma sonrası stres bozukluğu yaşamaya başlamıştır.[13] 2002 yılında Hollanda hükümetinin barış gücü operasyonu sırasında sergilediği aşırı yönetim zafiyetiyle ilgili yapılan bir iç soruşturma, hükümetin istifasına yol açmıştır.[14] Buna rağmen barış gücü operasyonu sırasında rezil olan askerlere 2006 yılında yapılan bir törende Hollanda Savunma Bakanı tarafından madalya takılmıştır. Törende madalya verilen ilk kişi ise, Hollanda barış gücünün komutanlığını yapmış olan ve “Gen. Mladic ile muhabbet ederken ve beraber içki içerken fotoğraflanan”[15] Tom Karremans olmuştur (barış gücünün bazı askerleri bu törene katılmayı reddetmiştir[16]). Doğal olarak Bosna-Hersek hükümeti ve katledilen erkeklerin akrabaları Hollanda hükümetinin bu yaptığını son derece saygısız bir hareket olarak görmüş[17] ve protesto etmiştir (bu hareketi protesto etmek için Hollanda’ya seyahat etmeyi planlayanların vize başvuruları reddedilmiştir[18]).
2017 yılında bir Hollanda temyiz mahkemesi; Hollanda’nın Srebrenitsa’da yüzlerce Boşnak erkeğin katledilmesinden dolayı “kısmen sorumlu” olduğuna yönelik karar vermiş, ülkenin katledilen erkeklerin akrabalarının talep ettiği tazminatın üçte birini ödemesini hükmetmiştir.[19] Mahkeme, korkutularak Boşnak erkekleri Bosnalı Sırp güçlere teslim eden Hollanda barış gücü mensupları hakkında ise bazı tespitlerde bulunmuştur. Mahkemeye göre Hollandalı askerler, “[Boşnak erkeklerin] tarandıklarını [gözetlendiklerini] … ama aynı zamanda işkenceye veya infaza maruz kalma tehlikesinde olduklarını biliyorlardı veya bilmeleri gerekirdi” ve “erkeklerin koşulsuz bir şekilde kamptan çıkarılmasına müsaade etmeleri sonucunda bu erkekler hayatta kalma şansından mahrum edildiler.”[20] Hollanda hükümeti mahkemenin bu kararını inceleyeceklerini belirtmiş, ancak şunu da eklemiştir: “bu trajedinin yaşanmasından Bosnalı Sırpların sorumlu olduğu görüşünde olmaya devam edeceğiz.”[21] Katledilen Boşnak erkeklerin akrabaları, Hollanda mahkemesinin Hollanda’yı katledilen diğer Boşnak erkeklerin sorumluluğundan aklayan kararına öfkeyle tepki vermişler ve bu dava konusunda Hollanda Yüksek Mahkemesine başvurmayı düşündüklerini belirtmişlerdir.[22]
Hollanda’nın Srebrenitsa’daki vahim hatası ile tam anlamıyla yüzleştiği söylenebilir mi? Hayır, bu pek söylenemez. Hollanda, Endonezya’da uyguladığı kanlı sömürge yönetimi gibi diğer tarihi meselelerle de tam olarak hesaplaşmış değildir (şu sıralarda bu konu hakkında kapsamlı bir soruşturma yürütülmektedir[23]).
Bu itibarla, Hollandalı milletvekilleri; Hollanda’yı ahlaki olarak daha üstün bir konumdaymış gibi resmetmeye çalışarak ve yüzyıl önce yaşanmış karmaşık bir dizi olay üzerinden Türkiye’ye ders vermeye kalkarak yapmacık bir tavır ortaya koymaktadırlar. Hollanda parlamentosuna iki yasa tasarısını sunan ChristenUnie partisi üyesi Joel Voorwind’in sözleri ise daha da yapmacıktır. Voordewind şunları ifade etmiştir: “Biz [Türkiye’den gelecek] yaptırımların korkusu yüzünden tarihi gerçekliği inkâr edemeyiz. Bizim ülkemiz, ne de olsa, uluslararası hukukun başkentine ev sahipliği yapmaktadır, bu yüzden burada da doğru şeyi yapmaktan korkmamalıyız.”[24] Voordewind uluslararası hukuktan söz etmektedir, ancak parlamentoya sunduğu tasarıların bizzat kendileri uluslararası hukukun ilkelerine aykırıdır. 1948 BM Soykırım Sözleşmesi açıkça bir olayın soykırım olup olmadığına karar verme yetkisinin sadece Sözleşmenin belirtmiş olduğu şekliyle bir uluslararası veya yerel bir mahkemeye ait olduğunu ifade etmektedir. Bu bağlamda parlamentolar, soykırım olduğu iddia edilen vakalar gibi karmaşık konular hakkında hüküm vermek için uygun yerler değillerdir. Parlamento kararları, siyasetçilerin bağlayıcılığı olmayan kanaat beyanları olmaktan öteye geçememektedir.
Dışişleri Bakanlığının bu tasarılar konusunda belirtmiş olduğu gibi,[25] “Hollanda, bu tarihi meselenin çözümüne katkı vermek istiyorsa, 2005 yılından bu yana ısrarla önerdiğimiz, Osmanlı tarihi uzmanı bilim insanlarına açık bağımsız bir Ortak Tarih Komisyonu kurulması teklifine destek verebilir.” Bunun ötesinde, soykırım kararları alma teşebbüsleri; ikili ilişkileri zedelemekten ve kendi siyasi hedeflerini ilerletmek uğruna tartışmalı olayları kendi lehlerine kullanmaya çalışan art niyetli bireylere malzeme vermek dışında bir amaca hizmet etmemektedir.
*Fotoğraf: NlTimes.nl
[1] Janene Pieters, “Dutch Parliament Recognizes Armenian Genocide; Minister To Attend Commemoration,” NlTimes.nl, February 16, 2018, https://nltimes.nl/2018/02/16/dutch-parliament-recognizes-armenian-genocide-minister-attend-commemoration ; Yusuf Özkan, “Hollanda'daki "soykırım" tasarısı henüz parlamento gündemine gelmedi,” BBC Türkçe, 16 Şubat 2018, http://www.bbc.com/turkce/haberler-turkiye-43091287
[2] “Only UN and international court's genocide rulings 'binding' for Dutch gov't: FM,” Daily Sabah, February 22, 2018, https://www.dailysabah.com/politics/2018/02/22/only-un-and-international-courts-genocide-rulings-binding-for-dutch-govt-fm
[3] “Dutch parliament decision declaring 1915 events as 'genocide' null and void for Turkey, EU Minister Çelik says,” Daily Sabah, February 23, 2018, https://www.dailysabah.com/diplomacy/2018/02/23/dutch-parliament-decision-declaring-1915-events-as-genocide-null-and-void-for-turkey-eu-minister-celik-says ; “No: 53, 22 February 2018, Press Release Regarding the Decisions of the House of Representatives of the Kingdom of the Netherlands on the Events of 1915,” Ministry of Foreign Affairs of the Republic of Turkey, February 22, 2018, http://www.mfa.gov.tr/no_-53_-hollanda-temsilciler-meclisinin-1915-olaylari-konusunda-aldigi-karar-hk_en.en.mfa
[4] Hazel Çağan Elbir, “Avrupa’nın Aşırı Sağ İle Sınavı: Avusturya,” Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM), Analiz No: 2017/23, 22 Aralık 2017, http://avim.org.tr/tr/Analiz/AVRUPA-NIN-ASIRI-SAG-ILE-SINAVI-AVUSTURYA ; Teoman Ertuğrul Tulun, “Yüzyıllık “Beyaz Üstüncülük” Ve İsveç’te Aşırı Sağın Yükselişi: İlerlemeci Değerler Ve Politikalar İçin Ciddi Bir Tehdit Mi Doğuyor?” Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM), Analiz No: 2018/2, 2 Şubat 2018, http://avim.org.tr/tr/Analiz/YUZYILLIK-BEYAZ-USTUNCULUK-VE-ISVEC-TE-ASIRI-SAGIN-YUKSELISI-ILERLEMECI-DEGERLER-VE-POLITIKALAR-ICIN-CIDDI-BIR-TEHDIT-MI-DOGUYOR
[5] Mehmet Oğuzhan Tulun, “Bir Cezalandırma Yöntemi Olarak Soykırım Suçlaması,” Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM), Yorum No: 2016/28, 26 May 2016, http://avim.org.tr/tr/Yorum/BIR-CEZALANDIRMA-YONTEMI-OLARAK-SOYKIRIM-SUCLAMASI ; Ali Murat Taşkent, “Almanya Federal Meclisi’nin Türkiye’ye Ve Türk Halkına Yönelik Dostça Olmayan Kararı,” Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM), Yorum No: 2016/34, 14 Haziran 2016, http://avim.org.tr/tr/Yorum/ALMANYA-FEDERAL-MECLISI-NIN-TURKIYE-YE-VE-TURK-HALKINA-YONELIK-DOSTCA-OLMAYAN-KARARI ; Jeremy Salt, “Almanya Federal Meclisi’nde Kötü Bir Gün,” Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM), Yorum No: 2016/34, http://avim.org.tr/tr/Yorum/ALMANYA-FEDERAL-MECLISI-NDE-KOTU-BIR-GUN
[6] Mehmet Oğuzhan Tulun, “Soykırım ve Almanya – II,” Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM), Analiz No: 2017/20, 13 Ekim 2017, http://avim.org.tr/tr/Analiz/SOYKIRIM-VE-ALMANYA-II
[7] Turgut Kerem Tuncel, “‘Russia Using the ‘Armenian Card’ - Commentary Published in Hürriyet Daily News,” Center for Eurasian Studies (AVİM), Commentary No: 2015/131, http://avim.org.tr/en/Yorum/RUSSIA-USING-the-ARMENIAN-CARD-COMMENTARY-PUBLISHED-IN-HURRIYET-DAILY-NEWS
[8] “Armenian Genocide: what is Russia showing to Turkey? – opinions,” Tert.am, November 26, 2015, http://www.tert.am/en/news/2015/11/26/markarov/1856782
[9] “Israeli parliament votes down bill recognizing Armenian Genocide,” HorizonWeekly.ca, February 14, 2018, https://horizonweekly.ca/en/israeli-parliament-votes-down-bill-recognizing-armenian-genocide/
[10] “Egypt MPs Submit Resolution to Recognize Armenian Genocide,” Asbarez, July 29, 2016, http://asbarez.com/153462/egypt-mps-submit-resolution-to-recognize-armenian-genocide/ ; “Egyptian Parliament to Discuss Armenian Genocide Recognition,” Asbarez, November 29, 2016, http://asbarez.com/157588/egyptian-parliament-to-discuss-armenian-genocide-recognition/
[11] Mike Corder and Amer Cohadzic, “Srebrenica 20 years after the genocide: The Dutch peacekeepers still haunted by memories of the massacre,” The Independent, July 9, 2015, http://www.independent.co.uk/news/world/europe/srebrenica-20-years-after-the-genocide-the-dutch-peacekeepers-still-haunted-by-memories-of-the-10378913.html ; Toby Sterling, “Dutch award medal to peacekeepers who failed to protect Srebrenica,” Associated Press (shared by San Diego Union Tribune), December 4, 2006, http://legacy.sandiegouniontribune.com/news/world/20061204-1309-netherlands-srebrenica.html
[12] Bir haber yazısına göre askerler, Bosnalı Sırplara Boşnak erkeklerin kadınlardan ayıklanmasına (ve böylece götürülüp katledilmelerine) bile yardımcı olmuşlardır. Bakınız: Sterling, “Dutch award medal to peacekeepers who failed to protect Srebrenica.” Ayrıca, bir başka habere göre Hollanda, “kaçırılan 14 barış gücü mensubunun kurtarılması karşılığında Sırpların operasyonuna engel olunmayacağı” konusunda anlaşma yapmıştır. Bakınız: Ian Traynor, “Dutch honour soldiers who stood by at Srebrenica massacre,” The Guardian, December 6, 2006, https://www.theguardian.com/world/2006/dec/06/warcrimes.iantraynor
[13] “Srebrenica 20 years after the genocide…”
[14] Traynor, “Dutch honour soldiers who stood by at Srebrenica massacre.”
[15] Traynor, “Dutch honour soldiers who stood by at Srebrenica massacre.”
[16] Sterling, “Dutch award medal to peacekeepers who failed to protect Srebrenica.”
[17] “Anger over Dutch Srebrenica medal,” BBC, December 4, 2006, http://news.bbc.co.uk/2/hi/europe/6207254.stm
[18] Traynor, “Dutch honour soldiers who stood by at Srebrenica massacre.”
[19] Stephanie van den Berg, “Court confirms Dutch U.N. peacekeepers partly liable for Srebrenica massacre,” Reuters, June 27, 2017, https://www.reuters.com/article/us-warcrimes-bosnia-srebrenica/court-confirms-dutch-u-n-peacekeepers-partly-liable-for-srebrenica-massacre-idUSKBN19I0XZ
[20] Lizzie Dearden, “Srebrenica massacre: Dutch government 'partially liable' for murder of 300 Muslim men, court finds,” The Independent, June 27, 2017, http://www.independent.co.uk/news/world/europe/srebrenica-massacre-dutch-peacekeepers-murder-300-muslim-men-serbia-bosnia-war-1995-appeals-court-a7809806.html
[21] van den Berg, “Court confirms Dutch U.N. peacekeepers partly liable for Srebrenica massacre.”
[22] Dearden, “Srebrenica massacre: Dutch government 'partially liable'…”
[23] Janene Pieters, “Systemic Dutch Violence in Indonesia to be Investigated,” NlTimes.nl, December 2, 2016, https://nltimes.nl/2016/12/02/systemic-dutch-violence-indonesia-investigated . Hollanda hükümeti 2013 yılında, Hollandalı askerlerin 1945-1949 arası sergilediği aşırı davranışlar sebebiyle özür dilemiştir, ancak Hollandalı askerlerin 1945 öncesi uyguladığı şiddet konusunda herhangi bir özür dilenmemiştir. Bakınız: “Netherlands apologizes formally to Indonesia for colonial killings,” Deutche Well, September 12, 2013, http://www.dw.com/en/netherlands-apologizes-formally-to-indonesia-for-colonial-killings/a-17084816 ; “Colonial Period of Indonesia,” Indonesia-Investments, accessed February 21, 2018, https://www.indonesia-investments.com/culture/politics/colonial-history/item178?
[24] Pieters, “Dutch Parliament Recognizes Armenian Genocide; Minister To Attend Commemoration.”
[25] “SC-14, 17 Şubat 2018, Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy’un 1915 Olaylarıyla İlgili Olarak Hollanda Temsilciler Meclisi’nde Yaşanan ve Basına da Yansıyan Gelişmeler Hakkındaki Soruya Cevabı,” Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı, 17 Şubat 2018, http://www.mfa.gov.tr/sc_-14_-1915-olaylariyla-ilgili-olarak-hollanda-temsilciler-meclisinde-yasanan-gelismeler-hk-sc.tr.mfa
© 2009-2024 Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM) Tüm Hakları Saklıdır
Henüz Yorum Yapılmamış.
-
İSRAİL: SOYKIRIM MAĞDURU SOYKIRIM FAİLİ Mİ OLDU?
Mehmet Oğuzhan TULUN 15.02.2024 -
HOLLANDA PARLAMENTOSUNUN 1915 OLAYLARIYLA İLGİLİ ALDIĞI 22 ŞUBAT KARARI
Mehmet Oğuzhan TULUN 26.02.2018 -
BM DESTEKLİ KAMBOÇYA MAHKEMESİNİN ALDIĞI SOYKIRIM KARARI VE 1915 OLAYLARI
Mehmet Oğuzhan TULUN 26.11.2018 -
PROF. DR. ERİK-JAN ZÜRCHER’İN YÜZÜNCÜ YIL BEYANATIYLA İLGİLİ BAZI ELEŞTİRİLER – II
Mehmet Oğuzhan TULUN 11.06.2015 -
2019 İSTANBUL ERMENİ PATRİĞİ SEÇİMİ TALİMATNAMESİ VE İLGİLİ TARTIŞMALAR
Mehmet Oğuzhan TULUN 30.10.2019
-
LOS ANGELES BELEDİYE SEÇİMLERİNDE KISTAS TÜRK DÜŞMANLIĞI MI?
Hazel ÇAĞAN ELBİR 27.10.2022 -
BM DESTEKLİ KAMBOÇYA MAHKEMESİNİN ALDIĞI SOYKIRIM KARARI VE 1915 OLAYLARI
Mehmet Oğuzhan TULUN 26.11.2018 -
2020 TAYVAN SEÇİMLERİ: DAHA TUTKULU TAYVANLI KİMLİĞİ VE YAPICI YAKLAŞIMLAR GELİŞTİRİLMESİ
Teoman Ertuğrul TULUN 23.02.2020 -
MERKEL'İN GÜNEY KAFKASYA ZİYARETİ: BÖLGEYEYLE İLGİLİ ALMAN ULUSAL ÇIKARLARININ ORTAYA KONULUŞU VE OLASI AÇMAZLAR
Teoman Ertuğrul TULUN 07.09.2018 -
ERMENİ APOSTOLİK KİLİSESİNİN BİR BAŞPİSKOPOSU VE BİR KATİL EL ELE - ERİVAN’DAKİ EYLEMLERİN PERDE ARKASI
Hazel ÇAĞAN ELBİR 15.05.2024
-
THE TRUTH WILL OUT -
Türk-Ermeni İlişkileri Üzerine Ömer Engin Lütem Konferansları 2023 -
Türk-Ermeni İlişkileri Üzerine Ömer Engin Lütem Konferansları 2022 -
RADİKAL ERMENİ UNSURLARCA GERÇEKLEŞTİRİLEN MEZALİMLER VE VANDALİZM -
PATRIOTISM PERVERTED -
MEN ARE LIKE THAT -
BAKÜ-TİFLİS-CEYHAN BORU HATTININ YAŞANAN TARİHİ -
INTERNATIONAL SCHOLARS ON THE EVENTS OF 1915 -
FAKE PHOTOS AND THE ARMENIAN PROPAGANDA -
ERMENİ PROPAGANDASI VE SAHTE RESİMLER -
Türk-Ermeni İlişkileri Üzerine Ömer Engin Lütem Konferansları 2021 -
A Letter From Japan - Strategically Mum: The Silence of the Armenians -
Japonya'dan Bir Mektup - Stratejik Suskunluk: Ermenilerin Sessizliği -
Türk-Ermeni Uyuşmazlığı Üzerine Ömer Engin Lütem Konferansları 2020 -
Anastas Mikoyan: Confessions of an Armenian Bolshevik -
Sovyet Sonrası Ukrayna’da Devlet, Toplum ve Siyaset - Değişen Dinamikler, Dönüşen Kimlikler -
Türk-Ermeni Uyuşmazlığı Üzerine Ömer Engin Lütem Konferansları 2019 -
Türk-Ermeni Uyuşmazlığı Üzerine Ömer Engin Lütem Konferansları 2018 -
Ermeni Sorunuyla İlgili İngiliz Belgeleri (1912-1923) - British Documents on Armenian Question (1912-1923) -
Turkish-Russian Academics: A Historical Study on the Caucasus -
Gürcistan'daki Müslüman Topluluklar: Azınlık Hakları, Kimlik, Siyaset -
Armenian Diaspora: Diaspora, State and the Imagination of the Republic of Armenia -
Ermeni Sorunu Temel Bilgi ve Belgeler (2. Baskı)
-
EU-TÜRKİYE COOPERATION IN CENTRAL ASIA AND SOUTH CAUCASUS: TOWARDS SUSTAINABLE ENGAGEMENT IN ENERGY AND CONNECTIVITY -
AVİM 2023 YILLIK RAPOR | ANNUAL REPORT -
ÇAĞDAŞ BATI AVRUPA AKADEMİ DÜNYASINDA IRKÇILIĞIN VE YABANCI DÜŞMANLIĞININ ARAŞTIRILMASININ ZORLUĞU: FRANSA ÖRNEĞİ
-
"BİR ERMENİ OKULUNUN PANORAMASI: SANASARYAN KOLEJİ" BAŞLIKLI KONFERANS