ERMENİSTAN’IN ÜÇÜNCÜ TARAFLARIN DESTEĞİ İLE BARIŞ KOŞULLARINI LEHİNE ÇEVİRME ÇABALARI
Analiz No : 2025 / 53
17.12.2025
8 dk okuma

8 Ağustos 2025 Washington görüşmeleri ve sonrasında Azerbaycan ile Ermenistan’ın yaptığı açıklamalar ve attığı adımlar, her iki tarafın yıllara dayanan çatışmayı sonlandırmaya istekli olduğunu göstermiştir. Nihai bir barış antlaşması hâlâ imzalanmamış olsa da TRİPP ulaşım projesinin hayata geçirilmesine yönelik girişimler; son aylarda Azerbaycan’ın Ermenistan’a karşı savaş ve işgal nedeniyle 1990’dan bu yana uyguladığı kargo kısıtlamalarını kaldırması[1] ve ardından Ermenistan’a Gürcistan üzerinden ilk yakıt transitini gerçekleştirmesi[2], barış için atılan adımların yalnızca kâğıt üzerinde kalmadığını, pratikte de uygulanmaya başlandığını ortaya koymuştur.

Bütün bunlar yaşanırken, arka planda Ermenistan ile Azerbaycan arasında sözlü tartışmaların hâlâ devam ettiği görülmektedir. Devlet yetkilileri düzeyinde yürütülen bu tartışmalarda “Batı Azerbaycan” meselesi ve TRİPP projesinin Azerbaycan tarafından zaman zaman “Zengezur Koridoru” olarak anımsanması gibi konular öne çıkmaktadır. Ayrıca, Karabağ toprakları kurtarıldıktan sonra burada kalmayı kabul etmeyip Ermenistan’a taşınan Ermenilerin yerleşmesi ve kendilerinin “mülteci” olarak tanımlanması meselesi ile Karabağ Savaşı sırasında sivillere karşı suç işleyen bazı Ermeni gruplarının Azerbaycan’da yargılanması gibi başlıklar, Ermenistan tarafından sık sık hatırlatılan konular arasındadır.

Söz konusu tartışmalar sürerken, barış ve iş birliği mesajları da zaman zaman öne çıkıyor. 23. Doha Forumu’ndaki “Ermenistan–Azerbaycan Kalıcı Barışı: Washington Mutabakatı ve Ortak Gelecek” panelindeki açıklamalar ve panel sonrasında Azerbaycan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Hikmet Hacıyev ve Ermenistan Güvenlik Konseyi Sekreteri Armen Grigoryan’ın Euronews’e verdikleri mülakat[3] buna örnek oldu. Taraflar bu açıklamalarda, güveni artıracak adımların atılacağı, Güney Kafkasya’nın barış ve refah bölgesine dönüştürülebileceği ve sürecin kalıcı olacağı yönünde mesajlar verdi. Ancak son haftalarda yaşanan gelişmeler, çözümü bekleyen bazı başlıkların hâlâ masada olduğunu ve tartışmaların kolayca kapanmayacağını yeniden gösterdi.

DOHA, görüşmesinin hemen ardından Azerbaycan Dış İşleri Bakanlığı Ermenistan ve Avrupa Birliği arasında 2 Aralık 2025’de Brüksel’de yapılan Ortak Konsey’in 6. Toplantısı sonucunda imzalanan “Avrupa Birliği-Ermenistan Ortaklığı Stratejik Gündemi” başlıklı belgeye itiraz eden bir yorumda bulundu. İtiraz edilen ilk nokta, ortaklık belgesinin girişinde ve bazı bölümlerinde kullanılan “Azerbaycan'ın askeri operasyonları nedeniyle yerinden edilmiş Karabağ Ermenileri” ifadesi oldu. Azerbaycan tarafı, yeniden entegrasyon planını reddettikten sonra Ermenistan’a gönüllü olarak göç eden bu grubun “mülteci” statüsüne dahil edilmesini ve konunun AB–Ermenistan ortaklığının önceliklerinden biri hâline getirilmesini kabul etmediği açıklamasında bulundu.

Bir diğer tartışmalı unsur ise, insanlığa karşı suçlar ve savaş suçlarından yargılanarak mahkûm edilen Ermeni kökenli kişilerin belgede “tutuklu” kategorisine alınması ve serbest bırakılmalarının ayrıca bir öncelik olarak belirtilmesi oldu. Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı, bu meselelerin doğrudan Azerbaycan–Ermenistan ilişkilerine ait olduğunu, tamamen ikili nitelik taşıyan bu konuların üçüncü taraflarca gündeme getirilmesinin “mantıksız bir yaklaşım” olduğunu vurguladı. Bakanlık ayrıca, Azerbaycan’ın Ermenistan’a karşı sahip olduğu meşru hukuki taleplerin göz ardı edildiğini belirtti[4]. Washington barış anlaşmasında tarafların bu tür iddiaları karşılıklı olarak geri çekeceğine dair hüküm dikkate alındığında, AB–Ermenistan belgesinin benzer konuları yeniden gündeme taşıması, Bakü tarafından barış süreciyle çelişen bir adım olarak değerlendirildi.

Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı’nın dikkat çektiği bir diğer başlık, Ermenistan’ın Washington görüşmelerinde paraflanan anlaşmanın 7. maddesini ihlal ettiği iddiası oldu. Bu maddeye göre taraflar, sınırlarında üçüncü taraf güçlerin konuşlandırılmayacağı konusunda karşılıklı taahhütte bulunmuştu. Bakü’ye göre Ermenistan, bu hükmü ihlal ederek AB Dışişleri Konseyi’nin 20 Şubat 2023 tarihli kararıyla kurulan ve sınır bölgelerine yerleştirilen AB’nin Ermenistan Misyonu’nu (EUMA)[5] kabul etmekle anlaşmayı bozdu. EUMA’nın çatışmadan etkilenen alanlarda “insan güvenliğine katkı” ve taraflar arasında “güven inşası” amacıyla görevlendirildiği bilinse de Bakü, bu misyonu açık biçimde “üçüncü taraf güç” olarak niteliyor.

Bununla birlikte, EUMA’nın barış sürecine nasıl bir katkı sağlayacağı konusu da tartışmalıdır. Nitekim AB, Karabağ çatışmasının başlangıcından itibaren çeşitli dönemlerde açıklamalar yapmış ve arabuluculuk girişimlerinde bulunmuş olsa da 1990’lardan bugüne somut bir çözüm üretilememiştir. Bu geçmiş tablo dikkate alındığında, EUMA’nın mevcut normalleşme sürecine nasıl destek olacağı belirsizdir. Dahası, bölgede ekonomik entegrasyon ve ulaştırma projeleri üzerinden ilerleyen yeni iş birliği arayışları göz önüne alındığında, EUMA’nın rolünün ve sahadaki etkisinin yeniden değerlendirilmesinde fayda bulunmaktadır.

Ermenistan’ın Avrupa ile yakınlaşma çabalarını artırdığı bu dönemde, konuyu daha geniş bir çerçeveden değerlendirmek önem taşıyor. Bu süreç hem Paşinyan hükümetinin yaklaşımını anlamak hem de küresel ölçekte yaşanan dengesizlikleri doğru yorumlamak açısından kritiktir.

Paşinyan ve hükümet üyeleri son haftalarda Avrupa başkentlerinde peş peşe görüşmeler yaparak ilişkileri sıkılaştırma yönünde adımlar atıyor. Paşinyan’ın Almanya Başbakanı Friedrich Merz ile gerçekleştirdiği görüşme de bu diplomatik yoğunluğun bir parçası olarak dikkat çekti. Ermenistan’ın Avrupa ile kurduğu bu yakın temaslar, kısa vadede ülkenin ekonomik kalkınması ve siyasi konumunu güçlendirme hedefi açısından olumlu değerlendirilebilir.

Ancak gelişmeleri yalnızca Ermenistan odaklı değerlendirmek yeterli değildir. Küresel, özellikle Rusya–Ukrayna Savaşı bağlamında, ABD ve AB arasındaki ilişkiler son derece gergin bir noktaya gelmiş durumdadır. Trump’ın Avrupa’yı eleştiren açıklamaları sürerken Almanya’nın hızlı şekilde silahlanması, ilişkilerdeki kırılganlığı daha da artırıyor. Almanya Başbakanı bir yandan ABD’ye güvenemeyeceklerini açıkça ifade ederken, diğer yandan Trump’ın doğrudan arabuluculuk ettiği ve adını verdiği ulaşım güzergâhının açılmasını olumlu değerlendiriyor; ayrıca taraf ülkelerden biri olan Ermenistan’la iş birliğine açık olduğunu vurguluyor.

Nikol Paşinyan’ın barışa yönelik açıklamaları ile bu doğrultuda attığı adımlar arasındaki çelişki, aslında yeni bir durum değildir. Barışa giden süreçte diaspora ve kilise gibi muhalif güçleri karşısına alan Paşinyan’ın son dönemdeki girişimleri, barış sürecini tehdit eder nitelik taşımaktadır. Ancak Nikol Paşinyan’ın bugüne değin başarıyla sürdürdüğü eylemden ziyade söylem politikası çerçevesinde gelişmelere uyum sağlayarak kendince bir denge kurma politikasını sürdürdüğü de söylenebilir.

 

Görsel: the New Union Post


[1] Azerbaycan'dan Ermenistan'a kargo taşımacılığında tüm kısıtlamalar kaldırıldı, 12 Aralık 2025,

https://www.trtavaz.com.tr/haber/tur/turkistandan/azerbaycandan-ermenistana-kargo-tasimaciliginda-tum-kisitlamalar-kaldirildi/68f88d1fcb192ad8b9036aba

[2] Kobakhidze, Azerbaycan’dan Ermenistan’a yapılacak ilk yakıt transitinin Gürcistan üzerinden ücretsiz gerçekleştirilmesi talimatını verdi, 12 Aralık 2025,

https://armenpress.am/tr/article/1237057

[3] Özel Haber: Ermenistan ve Azerbaycan barış müzakerecileri ilk kez Euronews röportajında buluştu, 12 Aralık 2025,

https://tr.euronews.com/2025/12/09/ozel-haber-ermenistan-ve-azerbaycan-baris-muzakerecileri-ilk-kez-euronews-roportajinda-bul

[4] Azərbaycan XİN-dən Aİ-Ermənistan Strateji Gündəliyinə kəskin etiraz, 12 Aralık 2025,

https://azertag.az/xeber/azerbaycan_xin_den_ai_ermenistan_strateji_gundeliyine_keskin_etiraz-3906707

[5] About European Union Mission in Armenia, 12 Aralık 2025,

https://www.eeas.europa.eu/euma/about-european-union-mission-armenia_en?s=410283

 


© 2009-2025 Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM) Tüm Hakları Saklıdır

 



Henüz Yorum Yapılmamış.