ALMANYA’DA AŞIRI SAĞ HIZ KAZANIYOR
Analiz No : 2020 / 5
19.02.2020
7 dk okuma

2019 yılının Ekim ayında Almanya’nın Thüringen eyaletindeki parlamento seçimlerinin ardından Eyalet’te gücünü göstermeye devam eden aşırı sağ, Almanya’yı tedirgin etmeye başlamıştı. Aynı endişe her geçen gün artmaya devam etmektedir. 2020 yılının Şubat ayı hem Almanya siyaseti için hem Avrupa için hem de Almanya’da yaşayan yabancılar için korku çanlarının çaldığı bir ay olmuştur. 

Thüringen için tarihsel olarak aşırı sağın yükselişi şaşırtıcı olsa da, beklenmeyen bir sonuç olmamıştır. Thüringen tarihine bakıldığı zaman aşırı sol geleneği olduğu görülmektedir. Thüringen Doğu Almanya döneminde aşırı solun kalesi olarak bilinirdi. Aşırı soldan aşırı sağa bir kayma olması uzun vadede şaşırtıcıdır ancak son dönem Avrupa genel siyaseti göz önünde bulundurulduğunda sürpriz bir gelişme olarak değerlendirilemeyebilecektir. The New York Times da Almanya’da Nazi sonrası aşırı sağ karşıtı oluşan tabuların yıkıldığını kaleme almıştır[1]. 

Ekim 2019’da Thüringen Eyalet Parlamentosu seçimlerinde Sol Parti (Alm. Die Linke) 29, AfD 22, CDU 21, SPD 8, Yeşiller ve FDP (Alm. FDP – Freie Demokratische Partei) 5’er milletvekili çıkarmıştı[2]. Koalisyon kurma kıstasları göz önünde bulundurulduğunda CDU Sol Parti ve AfD ile koalisyon kurmayacağını açıklamıştır. Benzer şekilde Sol Parti, SPD ve Yeşiller de AfD ile koalisyon kurmaktan yana olmadığını dile getirmiştir. Sadece beş milletvekiline sahip olan FDP, seçimler öncesinde “ırkçı AfD ile işbirliği niyeti olmadığını” ifade etmişse de CDU’nun ve AfD’nin de Kemmerich’i desteklemesi sonucu Kemmerich’in başbakan seçilmesi Alman demokrasisi açısından “tabuların yıkılması” olarak değerlendirilmektedir[3]. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Almanya’da ilk kez bir eyalet başbakanının aşırı sağ bir partinin oylarıyla seçilmesi ülkede büyük tepki ile karşılanmıştır.

5 Şubat 2020 tarihinde FDP adayı Thomas Kemmerich, Gelen tepkiler ve itirazlar üzerine 24 saat içinde istifa etmek orunda kalmıştır. Kuruluşu 1948 FDP, kurulduğu tarihten beri istikrarlı bir biçimde SPD ve CDU partileri ile  dönüşümlü olarak kurduğu koalisyonlarla bilinmektedir. FDP yetkilileri AfD ile işbirliği istemediklerini söylemelerine rağmen AfD’den gelen destek, aşırı sağın Almanya’da kazandığı ivme düşünüldüğü zaman tedirgin edici sonuçlar doğurabilecektir. AfD’nin Thüringen’deki örgüt lideri Björn Höcke için “faşist” denmesinin suç olmadığı yönünde bir mahkeme kararı bulunduğunun hatırda tutulmasında yarar bulunmaktadır. Alman vatandaşlarının yaklaşık yarısına göre, 2030 yılına kadar AfD’nin eyalet hükümetlerinde ya da federal hükümette yönetime gelmesi kaçınılmaz bir sonuç olarak değerlendirilmektedir[4]. Alman haber ajansı DPA’nın YouGov araştırma şirketine düzenlettiği ankete göre, aşırı sağ ve göçmen karşıtı politikalar izleyen AfD’nin yönetime geleceğini düşünenler arasında böyle bir sonuca temelden karşı çıkanlar azımsanmayacak bir boyuttadır. Kemmerich’in seçilmesinin demokrasiye zarar verdiğini düşünenler yine bu grupta yer almaktadır. 

Federal Hükümet’in ortağı olan Şansölye Angela Merkel’in Partisi Hristiyan Demokrat Birlik (Alm. CDU–Christian Democrats Union) ve Sosyal Demokrat Parti (Alm. SPD – Sozialdemokratische Partei Deutschlands) liderleri Berlin’de gerçekleştirdikleri acil toplantının ardından erken seçim kararı almıştır. Eyalet parlamentosundaki mevcut dağılım böyle bir sonucun doğmasına neden olmuştur[5]. Tüm bu gelişmelerin ardından, CDU Genel Başkanı ve Savunma Bakanı Annegret Kramp-Karrenbauer, CDU içinde AfD’ye yönelik tutumda belirsizlik olması üzerine, , parti liderliğinden istifa ettiğini açıklamıştır. Kramp-Karrenbauer, aynı zamanda gelecek seçimlerde başbakanlık için adaylığını koymayacağını da açıklamıştır[6]. 

Merkel’in aşırı sağ bir partiyle aynı eksende yer almasının söz konusu olmadığını ifade etmesi ve Kemmerich’ten istifasını istemesi de başka bir kesimin tepkisini çekmiştir. Bu tepki, aşırı sağın yükselmesini destekleyenlerden değil, demokrasinin işleyişi konusunda kaygı duyan bir kesimden gelmektedir. Bu kesime göre, Merkel’in sert tepkisi ve istifa talebi Alman demokrasisine zarar vermektedir. Böyle bir tepkinin AfD’nin oylarını yükseltebileceği ihtimali üzerinde durulmaktadır. Bir başka görüş ise, usule uygun bir şekilde sonuçlanmış bir seçimin iptal edilmesinin kabul edilemeyeceği fikri etrafında güçlenmektedir. Avrupa basını ise bir olaydan bu kadar farklı görüş çıkmasının AfD’den de, Alman demokrasisinin zarar görmesinden de daha tehlikeli sonuçlar doğurabileceğini savunmaktadır[7]. Ancak AfD’nin varlığının inkâr edilmesinin AfD’nin daha da güçlenmesi ihtimalini kuvvetlendirecek olması kaygı yaratmaktadır. 

Almanya’da aşırı sağ, Avrupa’daki tüm tepkilere rağmen güçlenmektedir. Avrupa basını da AfD’ye yönelik tepkilerin AfD’nin daha da güçlenmesine neden olacağını savunmaktadır. Şansölye Angela Merkel aşırı sağın gelişmesine engel olmaya çalışmışsa da Almanya demokratik sürecine zarar veren bir adım attığı da bir görüş olarak ortadadır.

Aşırı sağın gelişimi göz önünde bulundurulduğunda, bilhassa Thüringen’de aşırı sağ partilerin kuvvetlenmesi “kaçınılmaz” olarak değerlendirilebilecektir. Aşırı sağın siyasi fikirleri düşünüldüğünde yabancı düşmanlığı, Müslüman ve Yahudi karşıtı açıklamalar, son zamanlarda ibadethanelere yönelik saldırılar ve dini azınlıkların Almanya’da yeri olmadığı benzeri söylemlerin öne çıktığı görülmektedir. Alman vatandaşları arasında yapılan ankete göre aşırı sağın 2030’a kadar iktidara gelebileceği hususu ürpertici bir öngörü olsa da, daha da korkutucu olanı bu sürenin daha da kısa olabilme ihtimalinin güçlü görünmesidir. 

 

Fotoğraf: https://der-farang.com/de/pages/kemmerich-tritt-sofort-zurueck-koalition-fuer-rasche-neuwahl

 

--------------------------

[1] “Germany’s Post-Nazi Taboo Against the Far Right Has Been Shattered”, The New York Times, 7 February 2020, https://www.nytimes.com/2020/02/07/opinion/far-right-thuringia-germany.html

[2] “Almanya’da Thüringen Eyaleti Başbakanı Kemmerich Görevinden İstifa Etti”, Anadolu Ajansı, 8 Şubat 2020, https://www.aa.com.tr/tr/dunya/almanyada-thuringen-eyaleti-basbakani-kemmerich-gorevinden-istifa-etti/1728419

[3] “Almanya’da AfD Desteği ile Seçilen Siyasetçi İstifa Etti”, VOA, 8 Şubat 2020, https://www.amerikaninsesi.com/a/almanya-da-afd-destegiyle-secilen-siyasetci-istifa-etti/5279400.html

[4] “Almanların Yarısına Göre 2030’a Kadar AfD Yönetime Gelecek”, Deutsche Welle, 11 Şubat 2020, https://www.dw.com/tr/almanların-yarısına-göre-2030a-kadar-afd-yönetime-gelecek/a-52332974

[5] “Almanya'da aşırı sağcı AfD'nin desteğiyle Thüringen Eyaleti Başbakanı seçilen Thomas Kemmerich istifa etti”, BBC.com, 6 Şubat 2020, https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-51391344

[6] “Annegret Kramp-Karrenbauer – Almanya’da Merkel’in Halefi İstifa Etti”, BBC.com, 10 Şubat 2020, https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-51445169

[7] “İki Taraf da Siyah-Beyaz Düşünüyor”, Lidove Noviny, 8 Şubat 2020, https://www.eurotopics.net/tr/234826/thueringen-de-siyasi-deprem-simdi-ne-olacak


© 2009-2024 Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM) Tüm Hakları Saklıdır

 



Henüz Yorum Yapılmamış.

Kaynaklar:

Analiz
Yorum
Blog
Rapor
Bülten