Ukrayna’da 2004 yılında gerçekleştirilen Turuncu Devrim, 6 yıllık zaman dilimi içinde birçok kez sekteye uğramıştı. 2010 yılının Şubat ayında gerçekleştirilen başkanlık seçimleri ise topallayarak devam eden devrimin sonunu getirdi ve Kiev, yeniden yüzünü Moskova’ya döndü.
Ukrayna’da gerçekleştirilen başkanlık seçimleri sonucunda Rusya’ya yakınlığı ile bilinen Viktor Fedoroviç Yanukoviç geçerli oyların % 48,8’ini alarak seçimlerden galip çıktı. Diğer bir aday olan Timuşenko’nun oyları ise % 45,6 seviyesinde kaldı. Ancak Timuşenko’nun seçimleri ikinci sırada tamamlamış olmasına rağmen aldığı oy oranı göz önünde bulundurulduğunda, ülke siyasetindeki etkinliğini sürdürebileceği tahmininde bulunmak hiç de zor değil.
Elbette bu seçim sonuçları Ukrayna açısından büyük önem taşıdığı kadar AB, ABD ve Rusya açısından da büyük önem taşımaktadır. Nitekim taraflar Ukrayna’da oluşan yeni tablo sonucunda mevcut politikalarında bir takım değişikliklere gitme ihtiyacını hissedeceklerdir.
İlk olarak AB-Ukrayna ilişkileri açısından konuya yaklaştığımızda şöyle bir tablo karşımıza çıkmaktadır. Ukrayna’nın AB ile olan diyalog sürecini belli ölçülerde devam ettirmesi kuvvetle muhtemeldir. Çünkü Yanukoviç her ne kadar Rusya’nın politikalarına yakın bir kişi olsa da, başkanlık koltuğuna oturduğu bu dönemde AB ile Ukrayna arasındaki ilişkileri anlamsız yere gererek, ülke içinde Timuşenko’ya oy veren % 45’lik bir kesimi karşısına almak istemeyecektir. AB’nin ise özellikle son yıllarda Rusya-Ukrayna arasında yaşanan gerginlik nedeniyle yaşadığı enerji tedariki konusundaki sorunların (Avrupa ülkeleri Rusya’dan aldıkları doğal gazın %70 oranında Ukrayna üzerinden gelen hat vasıtasıyla temin etmektedir) azalması yüksek bir olasılıktır.
ABD açısında Ukrayna seçimlerinin sonuçlarını ele almaya çalıştığımızda ise karşımıza çıkan sonuç tek kelimeyle mağlubiyettir. Amerika’nın Yuşçenko yönetimi ile sürdürdüğü ilişkileri aynı seviyede ve nitelikte Yanukoviç ile sürdürme olanağı düşüktür. Özellikle ABD’nin Ukrayna’yı NATO üyesi yapma konusunda gösterdiği çabaya, Yanukoviç’in darbe vurması beklenmelidir. Ayrıca ABD’nin Polonya’ya konuşlandırmayı planladığı Füze Kalkanı Projesi’nden Yanukoviç yönetimindeki Ukrayna’nın da Rusya kadar rahatsız olması muhtemeldir. Bu durumda ise Rusya, karşı hamle olarak Kaliningrad’a yerleştirmeyi düşündüğü füze sistemlerini, Ukrayna’ya da yerleştirme girişiminde bulunabilir. Ancak ABD ve Rusya’nın İran konusunda ortak bir paydada buluşması ( “ortak payda” ifadesi ile kastedilen İran’a askeri müdahaledir ve bu düşük bir olasılıktır) ve ABD’nin Füze Kalkanı Projesi’ne Rusya’nın da dâhil olması durumunda Ukrayna bu mücadelede taraf olma konumundan kurtulabilir.
Rusya açısından Ukrayna seçimlerini değerlendirmeye çalıştığımızda ise şu an için karşımıza parlak bir tablo çıkmaktadır. Rusya Ukrayna’da şu an için istediğini elde etmiştir. Son yıllarda Ukrayna ile yaşadığı sorunların (Kırım’da bulunan Rus askeri üssünün kullanım süresi, enerji konusu, NATO, Doğu Ortaklığı ) hızla çözülmesi ve Yanukoviç döneminde tekrarlanmaması kuvvetle muhtemeldir.
Görüldüğü gibi Ukrayna üç büyük gücün etki alanı içindedir. Bu durumda Yanukoviç’i zor bir dönemin beklediği kesindir. Yanukoviç, Yuşçenko’nun ABD ile kurduğu ilişkilerin bir benzerini Rusya ile kurmaya kalkarsa Ukrayna orta vadede yine istikrarsız bir ortama sürüklenebilir. Bu durum ise yeni dış müdahaleleri beraberinde getirmesi kaçınılmaz olacaktır.
Ukrayna seçimleri Türkiye açısından da önem arz etmektedir. İlk olarak Ukrayna Türkiye’nin komşusudur ve komşu bir ülkenin dış politikasında gerçekleşmesi beklenen değişim, Türkiye’yi de doğrudan ilgilendirmektedir. Yuşçenko döneminde Ukrayna’nın NATO üyesi olma yolunda ciddi çabaları bulunmaktaydı. Türkiye’de NATO üyesi bir ülke olarak, Ukrayna’nın bu girişimlerini desteklediğini farklı platformlarda dile getirmişti. Ancak ortaya çıkan yeni durum süreci kaçınılmaz olarak sekteye uğratacaktır.
Ukrayna-Türkiye arasındaki önemli konulardan bir diğeri ise enerji konusudur. Türkiye Rusya’dan temin ettiği doğalgazın yaklaşık olarak % 70’ini Ukrayna üzerinden gelen hat vasıtası ile elde etmektedir. Zaman zaman Rusya-Ukrayna arasındaki siyasi gerginlik nedeni ile bu hattan gelen Rus gazı konusunda sorun yaşandıysa da, bu sorun ciddi boyutlara ulaşmadan çözülebilmiştir.
İki ülke arasındaki bir diğer önemli konu başlığı ise Kırım’dır. Rusya, Kırım’da bulunan askeri üssü sayesinde Karadeniz’deki etkinliğini arttırmaktadır. Mevcut üssün kullanım süresi 2017 yılında bitecek olmasına rağmen, Yanukoviç yönetiminin bu anlaşma süresini uzatması ya da bu konuda Rusya ile yeni bir anlaşma imzalaması beklenmelidir. Özellikle son dönemde Kırımlı yetkililer tarafından Rusya’nın Güney Osetya ve Abhazya’da giriştiği eylemlerin bir benzerini Kırım’da da gerçekleştirmek istediği yönünde önemli iddialarda bulunmuşlardır. Şu an için düşük bir olasılık olmasına rağmen, böyle bir müdahalenin Türkiye açısından olumlu görülmesi mümkün değildir. Bu bakımdan Türkiye, Yanukoviç yönetimi ile özellikle Kırım’ın durumu ve enerji konularında yakın işbirliği içinde bulunmalıdır.
Henüz Yorum Yapılmamış.
- D.L. PHİLLİPS’İN TÜRKİYE-ERMENİSTAN PROTOKOLLERİ DİPLOMATİK TARİHİ 2 - 28 Mart 2012 Kafkasya ve Türk-Ermeni İlişkileri 12.04.2009
- ULUSLARARASI ADALET DİVANI’NIN KOSOVA HAKKINDAKİ KARARI VE KKTC GERÇEĞİ - 21 Eylül 2010 Avrupa - AB 12.04.2009
- 20.YILINDA 89 GÖÇÜ - 16 Aralık 2009 Balkanlar 12.04.2009
- İKİ OY ALAN KARAR-15 Aralık 2011 Kafkasya ve Türk-Ermeni İlişkileri 12.04.2009
- MERKEZ BANKASI BEŞİNCİ MÜDEHALEYİ YAPTI Asya - Pasifik 12.04.2009
-
THE ARMENIAN QUESTION - BASIC KNOWLEDGE AND DOCUMENTATION -
THE TRUTH WILL OUT -
RADİKAL ERMENİ UNSURLARCA GERÇEKLEŞTİRİLEN MEZALİMLER VE VANDALİZM -
PATRIOTISM PERVERTED -
MEN ARE LIKE THAT -
BAKÜ-TİFLİS-CEYHAN BORU HATTININ YAŞANAN TARİHİ -
INTERNATIONAL SCHOLARS ON THE EVENTS OF 1915 -
FAKE PHOTOS AND THE ARMENIAN PROPAGANDA -
ERMENİ PROPAGANDASI VE SAHTE RESİMLER -
A Letter From Japan - Strategically Mum: The Silence of the Armenians -
Japonya'dan Bir Mektup - Stratejik Suskunluk: Ermenilerin Sessizliği -
Anastas Mikoyan: Confessions of an Armenian Bolshevik -
Sovyet Sonrası Ukrayna’da Devlet, Toplum ve Siyaset - Değişen Dinamikler, Dönüşen Kimlikler -
Ermeni Sorunuyla İlgili İngiliz Belgeleri (1912-1923) - British Documents on Armenian Question (1912-1923) -
Turkish-Russian Academics: A Historical Study on the Caucasus -
Gürcistan'daki Müslüman Topluluklar: Azınlık Hakları, Kimlik, Siyaset -
Armenian Diaspora: Diaspora, State and the Imagination of the Republic of Armenia -
ERMENİ SORUNU - TEMEL BİLGİ VE BELGELER (2. BASKI)
-
"TÜRK-ERMENİ İLİŞKİLERİNİN DÜNÜ BUGÜNÜ YARINI" BAŞLIKLI KONFERANS