TÜRKİYE İLE SIRBİSTAN İKİLİ İLİŞKİLERİNİ GELİŞTİRME KONUSUNDA KARARLI - 1 Mart 2010
PDF İndir :
1 Mart 2010
Erhan Türbedar, TEPAV Dış Politika Analisti
Sırbistan Dışişleri Bakanı Vuk Yeremiç 20-21 Şubat 2010’da Türkiye’ye resmi ziyaret düzenledi. Türkiye’nin en üst düzey yetkilileriyle bir araya gelen Yeremiç, Davutoğlu ile gerçekleştirdiği ortak basın toplantısında, Batı Balkanlar’daki sorunların çözümü doğrultusunda Türkiye ile Sırbistan’ın ortak vizyona sahip olduklarını, ayrıca bölgenin ekonomik kalkınmasını önemsediklerini belirtti. Davutoğlu ise Türkiye ile Sırbistan arasındaki ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi üzerinde de çalışıldığına dair mesajlar verdi.
Son yirmi yılda Türkiye ile Sırbistan arasındaki ilişkiler eski Yugoslavya coğrafyasında yaşanan olaylardan yakından etkilenmiştir. Türkiye geçmişte Sırbistan’ı ilgilendiren konularda temkinli davranmaya çalışmış ve Sırbistan’la iyi ilişkiler devam ettirmeyi arzulamış ise de, 1992-1995 yılları arasında Bosna’da, ardından da 1999’da Kosova’da yaşananlar yüzünden, Sırbistan’la ilişkiler dalgalı bir seyir izlemiştir.
Ekim 2000’de Sırbistan’da demokratik güçlerin iktidara geçmesinin ardından, Türkiye Sırbistan’la ikili ilişkileri düzelme sürecine girdi. Ancak, Kosova’nın 17 Şubat 2008’deki bağımsızlık ilanı ardından, Türkiye’yle Sırbistan arasındaki ilişkilere yine soğukluk girdi. Bilindiği gibi Türkiye Kosova’nın bağımsızlığını tanıyan ilk dalga ülkeleri içinde yer aldı. 2009 yılının başından bu yana ise, Ankara ile Belgrad ikili ilişkilerin düzeltilmesi ve geliştirilmesi konusunda kararlı adımlar atıyor. Nitekim son bir yıldır Türkiye ile Sırbistan arasında, daha önceki dönemlerde rastlanmayan oranda karşılıklı ziyaretler gerçekleşiyor.
Gelinen nokta itibariyle, Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Sırp meslektaşı Boris Tadiç arasında bir dostluk ilişkisi kurulmuş bulunuyor. Saraybosna’da yayımlanmakta olan “Slobodna Bosna” isimli dergiye göre, Bosna-Hersek’in Belgrad’daki elçiliğine yeni büyükelçinin atanmasıyla ilgili kriz, Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Tadiç ile görüşmesi sonucunda çözüme kavuşturulmuş bulunuyor. Kuşkusuz Türkiye ile Sırbistan arasındaki yakınlaşmaya en çok enerji harcayan, iki ülkenin dışişleri bakanları Ahmet Davutoğlu ile Vuk Yeremiç’tir.
İki ülke arasında ortak sınır bulunmuyor ise de, Türk yetkilileri her seferinde Sırbistan’ı komşuları olarak gördüklerini dile getiriyor. Türkiye’nin Avrupa’ya açılan en kestirme yolu üzerinde bulunan Sırbistan’ı Ankara, Balkanlar’daki barış ve istikrarın kilit ülkesi olarak niteliyor. Sırbistan açısından bakıldığı zaman, bazı altyapı projelerinin geliştirmesi bakımından Belgrad’ın son zamanlarda Türk sermayesiyle yakından ilgilendiği anlaşılıyor. Dahası, Kosova için diplomatik mücadelesini sürdüren Sırbistan, 2009 yılının başında başlayan Türkiye’nin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ndeki geçici üyeliğini de önemsemiş olabileceğini düşündürüyor.
Hangi sebepten olursa olsun, Türkiye ile Sırbistan arasında son zamanlarda gözlenen yakınlaşma, iki ülke arasında daha önce yetersiz diyalog sorunun yaşandığına işaret ediyor. Söz konusu diyalog yetersizliği ise bazı dönemlerde iki ülke arasında adeta “medya savaşlarının” yaşanmasına neden olabiliyordu. Günümüzde ise, Ankara ile Belgrad’ın yakınlaşmasına paralel olarak, iki ülkenin medyası da olumlu etkilenmiş bulunuyor.
Yeremiç’in Türkiye’ye gerçekleştirdiği son ziyaret, iki ülkenin ekonomik ilişkilerini de daha yüksek seviyelere çıkartmak doğrultusunda somut projeler üzerinde çalıştığını gösterdi. 2009’un ilk dokuz ayında Türkiye ile Sırbistan arasındaki ticaretin hacmi 300 milyon doları aşmıştı. 2009’da iki ülke arasında imzalanan serbest ticaret anlaşmasının yürürlüğe girmesiyle, söz konusu ticaret hacminde bir artışın yaşanması bekleniyor. Türkiye’nin Sırbistan’a yönelik dolaysız yabancı yatırımların toplamı ise 45 milyon dolar gibi sembolik bir seviyededir. Ancak önümüzdeki dönemde Sırbistan’ın Kralevo kentinin yakınlarındaki bir askeri havaalanının sivil havaalanına dönüştürülmesi ve Belgrad’ı Adriyatik Denizi’ne bağlayacak olan yeni otoyolun inşa edilmesi gibi projelerde Türk sermayesinin katılımı bekleniyor.
Türkiye ile Sırbistan arasında uzun süreden beri savunma alanında da işbirliğinin geliştirilmesi yönünde karşılıklı istek bulunuyor. Ancak, Sırbistan ile NATO şemsiyesi altında savunma ortağı olabilmek için, Türkiye daha belli bir müddet beklemek zorunda kalacaktır. Kosova sorunu yüzünden Sırbistan NATO üyeliğini reddetmeye devam ediyor. Kaldı ki Kosova, Türkiye ile Sırbistan arasında da en büyük anlaşmazlık konusu olarak kalmaya devam ediyor. Gelecekte Kosova’ya ilişkin yaşanabilecek bazı gelişmeler ise, Ankara ile Belgrad arasındaki yakınlaşmanın samimiyetini de test etmiş olacaktır.