PDF İndir :
20.03.2016
AB Haber
Türkiye ve AB’nin anlaşmasıyla sonuçlanan Brüksel Zirvesi’nde, Suriyeli mülteciler ve yeni göç akınlarının önlenmesi kapsamında önemli kararlar alındı. Türkiye’nin geri kabulüne karşın AB’nin aynı oranda mülteci kabulüne ilişkin anlaşmayla insan kaçakçılığına önemli bir darbe vurulacak. Alınan kararlarla legal göç teşvik edilecek.
Türkiye ve Avrupa Birliği (AB) 4 ayda 3’üncü kez bir araya geldi. 7 Mart tarihinde mülteci krizine çözüm bulmak için Türkiye’nin AB’ye sunduğu yeni teklifi, AB üyesi 28 ülkenin liderleri 10 gün boyunca tartıştı. Teklife dair olumlu mesajlar gelmesi üzerine Türkiye’nin AB Daimi Temsilcisi Selim Yenel, Başbakan Ahmet Davutoğlu’ndan aldığı direktiflerle gece yarısı diplomasi trafiğini başlattı. Davutoğlu da Brüksel’e gider gitmez, “Ortak hedefler için çalışıyoruz. Ümitliyim” diyerek temas trafiğine hız verdi.
YOĞUN DİPLOMASİ TRAFİĞİ
Davutoğlu, AB Konsey Başkanı Donald Tusk, AB Komisyon Başkanı Jean-Claude Juncker ve AB Dönem Başkanı, Hollanda’nın Başbakanı Mark Rutte ile dörtlü bir görüşme yaptı. Ardından Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande ile biraraya geldi. AB’nin üzerinde çalıştığı ve mutabık kaldığı taslak metin, Başbakan Davutoğlu’nun itirazları üzerine AB üyeleri arasında yeniden müzakerelere açıldı.Bir heyet metin üzerinde çalışırken diğer heyet anlaşmanın ne zaman nasıl uygulanacağını müzakere etti. Sonuçlar anlık olarak Davutoğlu’na sunuldu. Yoğun müzakere trafiğinin ardından varılan nihai kararlar önceki gün açıklandı.
33’ÜNCÜ FASIL AÇILIYOR
Türkiye, zirve öncesinde AB üyeliği için 5 faslın daha açılmasını istiyordu. Ancak Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nin blokesi üzerine görüşmeler tıkandı. Kriz, Nicolas Sarkozy döneminde Fransa tarafından bloke edilen ve Mali ve Bütçesel Hükümleri içeren 33’üncü faslın açılması formülüyle aşıldı. Dörtlü görüşmede 33’üncü faslın açılması konusunda uzlaşmaya varıldı. 33’üncü faslın Nisan ayı içerisinde açılacağı bildirildi. Yine diğer fasılların açılması için de sürecin hızlandırılması kararı alındı. 29 Kasım zirvesinden sonra da 17’nci fasıl açılmıştı.
35 KRİTER İÇİN 2 AY MESAİ
Uygulanması beklenen vize serbestisi, 29 Kasım Zirvesi’nde Ekim ayına, 7 Mart Zirvesi’nde ise Haziran ayı sonuna çekilirken, AB üyesi ülkeler ve AB kurumları, bu doğrultuda kendi kurumlarının da alması gereken kararlar olduğunu, prosedürün ancak Haziran ayı sonuna yetişebileceğini aktardılar. Bu süre içerisinde Türkiye’nin karşılaması gereken 72 kriterden 35’inin de yetiştirilmesi gerekiyor. 4 Mayıs’a kadar Türkiye’nin bu kriterleri karşılayacak düzenlemeleri uygulamaya geçirmesi halinde AB’nin bürokratik işlemleri ve karar mekanizmalarını harekete geçirerek Haziran ayı sonuna kadar ‘vizelerin kalkması’ önündeki tüm engellerin aşılması konusundaki mutabakatın bir kez daha teyid edildiği belirtildi.
GÖÇMEN İADESİ BAŞLIYOR
Zirvede alınan bir diğer karar, Türkiye’nin Yunan adalarından mültecileri geri kabulü ile ilgili oldu. Anlaşma uyarınca geri kabuller bugün başlıyor. Buna göre, Türkiye’den Yunan adasına geçtiği belirlenen mültecilerin tamamı Türkiye’ye geri gönderilecek. Ancak bunun için de 15 günlük bir geçiş süreci öngörüldü. Yunanistan’ın iadenin başlaması için adaları tamamen boşaltması ve buradaki Suriyelileri ülkesine götürmesi gerekiyor. Anlaşma kapsamında Türkiye’ye 2 hafta sonra göçmen iadesi başlayacak.
LEGAL GÖÇ TEŞVİK EDİLECEK
Türkiye’nin bu geri kabulü karşılığında da Avrupa, Türkiye’den her bir göçmene karşı bir göçmen kabul edecek. AB, kabul edeceği mültecileri, Birleşmiş Milletler kriterleri uyarınca, Muhtaçlık esasına göre belirleyecek. AB’ye gidecek olan mülteciler, Türkiye’nin de içinde olacağı bir heyet vasıtasıyla belirlenecek. Mülteciler konusundaki bu anlaşmalarla birlikte kaçak göç engellenecek, insan kaçakçılığına büyük bir darbe vurulacak, legal göç teşvik edilmiş olacak.
Görüşme sürecek
Zirvede, AB’nin mülteciler için Türkiye’ye kullandıracağı 3 milyar Avroluk fonun hangi alanlara harcanacağı konusu da somutlaştırıldı. Para tamamen Suriyelilere harcanacak, gıda, sağlık, günlük ihtiyaçların karşılanmasında kullanılacak. Bu paranın Suriyeliler için harcanmasından sonra 2018 yılına kadar bir 3 milyar avronun daha verilmesi konusunda taraflar mutabık kaldı. Brüksel’deki toplantılarda, Türkiye’nin önerdiği Suriye içinde güvenli bölge konusu da ayrıntılı olarak ele alındı. Güvenli alan konusunda ilk defa AB bir tanımda bulundu. Daha güçlü yapılmış bir tanım olsa da bir ülkenin muhalefeti üzerine yumuşatıldı. AFAD Başkanı Fuad Oktay da, Türk heyetiyle birlikte Suriye’nin kuzeyinde yapılabilecek şehirler hakkında hazırlanan çalışmaları AB ülkelerine sundu. AB ülkelerinin güvenli bölgenin korunması için asker göndermek istememesi nedeniyle güvenli bölge konusunda nihai bir uzlaşmaya varılamadı. Bununla birlikte AB ülkelerinin ABD ve Rusya’yı, Türkiye’nin ise ABD’yi güvenli bölge konusunda ikna etmek üzere görüşmeler yürütmeye devam etmesi konusunda fikir birliği oluştu.
Yenişafak
