Paylaş :

PDF İndir :

AB Haber (14 Şubat 2017)

Rum Ulusal Konsey toplantısı sonrası soruları yanıtlayan Rum Hükümet Sözcüsü Nikos Christodoulides, Kıbrısla ilgili Cenevre konferansının “devamı konusunda, Türkiye`nin, AB dört temel özgürlüklerin Türk vatandaşlarına verilmesi ve Kıbrıslı Türklerin karar verme konusuna etkili katılımının olumlu sonuçlanmasını bir koşul olarak ortaya koyup koymadığı ile ilgili bir soruya, “bundan biraz söz edildi ama Türkiye tarafından bu yönde herhangi bir ön koşul konulmadı” yanıtı verdi.

Christodoulides, böyle bir koşul olamayacağını çünkü aksi takdirde Cenevre`de diyaloğun devam etmeme sorumluluğunun sadece Türk tarafına ait olacağını söyledi: “Ancak hiç bir durumda böyle bir şart olamaz” dedi.

Kıbrısla ilgili konferans tarihinin belirlenmemesinin nedeni bu mudur? Sorusuna, Sözcü olumsuz yanıt vererek, süreçlerin devam ettiğini ve ilgili tarafların çok olduğunu, aralarında “Hem AB, hem de Britanya var. Şu ana kadar kesin olan, bunun 13 Mart öncesi gerçekleşmeyecek olmasıdır. Çünkü hem Yunanistan, hem de Türkiye`nin başka görüşmeler, başka sorumlulukları var” yanıtı verdi.

Konferansın gerçekleşeceğinden emin misiniz sorusuna Christodoulides, “bekleyip göreceğiz. Kimse şu an emin olduğundan söz edemez. Kesin olan tek şey, Cenevre`deki ilk görüşmede üzerinde anlaşmaya varıldığı gibi, konferansın gerçekleşmesi yönünde çalışmalar yapıldığıdır” dedi.

Ulusal Konsey toplantısı ile ilgili olarak, Hükümet Sözcüsü, bunun, çok iyi bir tartışma ve özellikle bilgilendirme karakterli olduğunu söyleyerek “Anastasiades Cenevre sonrası gelişmeler, özellikle teknokratlar düzeyinde Mont Pelerin görüşmeleri, uluslararası temasları sonuçları, Akıncı ile müzakere masasındaki tartışmaları ve dört temel özgürlüklerle ilgili Türk talepleri konusunda bir bilgilendirme yaptı”.

Sözcü, Anastasiades`in, bazı sorulara yanıt verdiğini ve devamla tartışmaların Rum Meclisinin son kararının yanlış yorumlanması sonrası ortaya çıkan duruma odaklandığını ve Ulusal Konseyin bu kararı oybirliği ile kabul edilmesi konusunda ilerleme sağlandığını söyledi.

Kıbrıs sorununa bir çözüm bulunması hedefinden uzaklaşıyor muyuz ve birbirine sorumluluk yükleme aşamasında mı bulunuyoruz sorusuna, Hükümet Sözcüsü, “biz kendi açımızdan bu yaklaşımı paylaşmıyoruz” cevabı verdi ve sözlerine şöyle devam etti:

“Eğer birisi diyaloğun devam etmesini istemiyorsa, bunu başarmak için pek çok yol var. Ama eğer gerçekten bu diyaloğun ilerlemesini istiyorsak, müzakerelere gerekli ciddiyetle yaklaşmamız durumunda, umutlu olmamıza olanak verecek koşulları oluşturabiliriz”.

“Bu bizim yaklaşımımızdır ve müzakere masasında tek başımıza müzakere etmiyoruz. Biz, diğer taraftan da aynı isteğin olmasını umuyoruz. Ve diyalog aracılığıyla, umutlu olmamazı sağlayacak koşulların oluşmasını ümit ediyoruz”.

“Eğer bir nedene ihtiyacımız varsa, müzakere masasında bulunan herhangi bir taraf, sorunlar yaratmak için bir neden bulabilir. Biz çabalarımızı sürdürüyoruz. Vatanımızın yeniden birleşmesi stratejik bir hedeftir. Biz kendi tarafımızdan, bu hedefi başarabilmek için elimizden gelen her şeyi yapacağız”.

Kaç partinin Ulusal Konseye Kıbrısla ilgili strateji konusunda öneriler götürdüğüyle ilgili bir soruya Hükümet Sözcüsü, DİKO Başkanı Nikos Papadopoulos tarafından bunun bir kopyasının Anastasiades’e ve Ulusal Konsey üyelerine sunulduğunu söyledi.