Dr. Erhan Türbedar, TEPAV Dış Politika Analisti
AVİM, 29 Mayıs 2012
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Tomislav Nikoliç’in Sırbistan’ın yeni cumhurbaşkanı olarak seçilmesini tebrik ederek, Türkiye ile Sırbistan arasındaki ilişkilerin bundan sonra da yüksek düzeyde kalmasının faydalı olacağını belirti. Gül ayrıca, Nikoliç’in döneminde de Sırbistan’ın Balkanlar’da barış ve istikrara katkılar sağlamasını ve AB’ye üyelik sürecini sürdürmesini beklediğini ifade etti. Türkiye’nin Belgrad büyükelçisi Ali Rıza Çolak’ın da Nikoliç’i ziyaret ederek tebrik ettiği belirtiliyor. Nikoliç’i geçmişteki aşırı milliyetçi duruşuyla hatırlayan Türkiye medyası ise, Nikoliç’in seçiminin genel olarak Balkanlar siyasetine bir belirsizlik getirdiği görüşünde.
Kurucusu Tomislav Nikoliç’in olduğu Sırp İlerleme Partisi (SNS) Başkan Vekili Aleksandar Vuçiç Anadolu Ajansı’na yaptığı bir açıklamada, partisinin Türkiye ile Sırbistan arasında iyi ilişkiler sürdüreceğini, ayrıca iki ülke arasında imzalanan bütün anlaşmalara riayet edeceğini söyledi. Ne var ki Bosna-Hersek’te yayın yapan BN televizyonunun “Puls” isimli programına 25 Mayıs tarihinde konuk olan Nikoliç, Türkiye’ye ilişkin daha farklı açıklamalarda bulundu. Sırbistan’ın eski Cumhurbaşkanı Boris Tadiç’in Türkiye ile geliştirdiği iyi ilişkileri sürdürüp sürdürmeyeceğine dair soruya Nikoliç Ankara açısından düşündürücü nitelikte bir cevap verdi. Türkiye’yi kastederek, yabancı ülkelerin Sırbistan’da yatırım yapmalarına, yardım etmelerine ve gelir elde etmelerine karşı olmadığını belirttikten sonra, Nikoliç, hiç kimsenin Sırbistan üzerinde siyasi etkinliğinin olamayacağını, ayrıca Sırbistan’ı dış siyasi etkilerden koruyacağını ifade etti.
Aslına bakılırsa, Sırp İlerleme Partisi Sırbistan’da hükümet ortaklarından biri olmadığı sürece, Nikoliç’in dış politikadaki etkinliğinin oldukça kısıtlı kalacağı söylenebilir. Ancak, Nikoliç’in tutumu ülkesinin genel imajına olduğu gibi, Ankara’nın geliştirdiği Üçlü Balkan Zirvesi’ne de doğrudan etkileri olabilecektir. Türkiye, Sırbistan ile Bosna-Hersek cumhurbaşkanlarının katılımıyla gerçekleşen Üçlü Balkan Zirvesi’ne karşı Bosnalı Sırpların lideri Milorad Dodik son derece olumsuz bir tavır içindedir. Oysa BN televizyonundaki konuşması esnasında Üçlü Balkan Zirvesi’ne de değinen Nikoliç, Dodik’e göre Sırp Cumhuriyeti için iyi neyse, söz konusu zirveye karşı ona göre tavır geliştireceğini söyledi. Dahası Sırbistan’ın, Bosna-Hersek’te savaşı sona erdiren Dayton Barış Anlaşması’nın garantör ülkesi olduğunu hatırlatan Nikoliç, söz konusu garantörlüğe ilişkin ilginç bir yorumda da bulundu. Nikoliç’e göre Sırbistan, Bosnalı Sırpların entitesi olan Sırp Cumhuriyeti’nin garantörüdür ve bu yüzden Belgrad Sırp Cumhuriyeti’nin istediklerinin gerçekleştirilmesine yardımcı olmalıdır. Nikoliç Sırp Cumhuriyeti’ni, Bosna-Hersek’in diğer yarısından daha fazla sevdiğini de söylemekten kaçınmadı.
Geçmişteki siyaseti dikkate alındığında, Nikoliç’in Sırp Cumhuriyeti’ne ve Kosova’ya sahip çıkan ifadeleri şaşırtıcı sayılmaz. Türk medyası da bu tür açıklamalara şaşırmamakla birlikte,
genel olarak Nikoliç’e bir şüpheyle yaklaştığı ortadadır. Her şeyden önce Nikoliç’in cumhurbaşkanlığı seçimini kazanmasından sonra, Türk medyasında Nikoliç’in geçmişte radikal görüşlere sahip olduğu ve bazı yakın dostlarının savaş suçlarından dolayı yargılanmakta oldukları hatırlatıldı. Diğer taraftan Nikoliç’in Balkanlar açısından hem bir umut, hem de bir endişe kaynağı olduğu belirtilerek, Nikoliç’in siyasetinin, eski Cumhurbaşkanı Boris Tadiç’inki kadar tahmin edilebilen bir siyaset olmayacağının altı çizildi.
Türk medyasında Balkanlar’daki Nikoliç belirsizliği vurgulanmış olmakla birlikte, Nikoliç’in AB aleyhine olacak şekilde Rusya’yla yakınlaşmayı tercih edip etmeyeceği de sorgulandı. Nikoliç’in Sırbistan’ın AB’ye üyelik sürecini sürdüreceği yönündeki vaatlerine temkinli yaklaşan Türk medyası, Sırbistan’ın yeni cumhurbaşkanının AB ile Rusya arasına sıkışmış ulusal çıkarlara sahip olduğu yönünde kanaatlere yer verdi.
Yıllar sonra Sırbistan’da yönetimin bir parçası olmayı başaran Nikoliç ve yandaşlarının tam bir yol ayrımında bulundukları söylenebilir. Önümüzdeki süreçte ya gerçekten değiştiklerini ispatlayacaklar, ya da kirli geçmişleriyle anılmaya devam edeceklerdir. Aslında Sırp aşırı milliyetçileri arasında cesur bir şekilde değişim başlatan Nikoliç, hem Sırbistan hem de bölge ülkeleri açısından bir fırsat olabilir. Bu fırsatın hayat bulabilmesi için ise, geçmişin gölgesine çok fazla kapılmadan, Nikoliç’e bir şans tanınmalıdır.
Henüz Yorum Yapılmamış.
- ERMENİSTAN’IN İRAN’A SİLAH SATIŞI 09 Aralık 2010 Kafkasya ve Türk-Ermeni İlişkileri 12.04.2009
- CUMHURBAŞKANI GÜL, IRAK ESKİ BAŞBAKANI CAFERİ’Yİ KABUL ETTİ Irak 12.04.2009
- DUMA SEÇİMLERİ ÖNCESİ RUSYA'DA SON DURUM-28 Ekim 2011 Kafkasya ve Türk-Ermeni İlişkileri 12.04.2009
- YUNANİSTAN'DAKİ EKONOMİK BUHRAN VE UNFICYP-13 Temmuz 2011 Avrupa - AB 12.04.2009
- FRANSA İLE SORUNLAR DEVAM EDİYOR - 19 Mart 2012 Kafkasya ve Türk-Ermeni İlişkileri 12.04.2009
-
THE ARMENIAN QUESTION - BASIC KNOWLEDGE AND DOCUMENTATION -
THE TRUTH WILL OUT -
RADİKAL ERMENİ UNSURLARCA GERÇEKLEŞTİRİLEN MEZALİMLER VE VANDALİZM -
PATRIOTISM PERVERTED -
MEN ARE LIKE THAT -
BAKÜ-TİFLİS-CEYHAN BORU HATTININ YAŞANAN TARİHİ -
INTERNATIONAL SCHOLARS ON THE EVENTS OF 1915 -
FAKE PHOTOS AND THE ARMENIAN PROPAGANDA -
ERMENİ PROPAGANDASI VE SAHTE RESİMLER -
A Letter From Japan - Strategically Mum: The Silence of the Armenians -
Japonya'dan Bir Mektup - Stratejik Suskunluk: Ermenilerin Sessizliği -
Anastas Mikoyan: Confessions of an Armenian Bolshevik -
Sovyet Sonrası Ukrayna’da Devlet, Toplum ve Siyaset - Değişen Dinamikler, Dönüşen Kimlikler -
Ermeni Sorunuyla İlgili İngiliz Belgeleri (1912-1923) - British Documents on Armenian Question (1912-1923) -
Turkish-Russian Academics: A Historical Study on the Caucasus -
Gürcistan'daki Müslüman Topluluklar: Azınlık Hakları, Kimlik, Siyaset -
Armenian Diaspora: Diaspora, State and the Imagination of the Republic of Armenia -
ERMENİ SORUNU - TEMEL BİLGİ VE BELGELER (2. BASKI)
-
"TÜRK-ERMENİ İLİŞKİLERİNİN DÜNÜ BUGÜNÜ YARINI" BAŞLIKLI KONFERANS