7 Haziran 2016
hedefhalk.com
NAMİ CEM İYİGÜN
2 Haziran Perşembe günü Alman federal parlamentosunda yapılan oylama sonucunda 1915’teki tehcir olayının soykırım şeklinde tanınmasını, eğitim kurumlarının ders müfredatında okutulmasını ve sivil toplum çalışmaları ile yayın alanına yansıtılmasını öngören tasarı kabul edildi. Kabul edilen kararda sürgün ve katliamın dönemin Jön Türk hükümetinin talimatıyla gerçekleştirildiği iddia edilerek Ermenilerin yanı sıra Süryaniler ve Keldaniler gibi Türkiye’deki diğer Hıristiyan azınlıkların da bu sürgün ve katliamdan etkilendiğine yer veriliyor.
İkinci Dünya Savaşı ertesinde Alman siyasetçiler usta bir manevrayla Yahudi soykırımının sorumluğunu Nazilere yıkmak suretiyle Alman milletini sorumluluktan uzak tutmaya çalışsalar da, işlenen insanlık suçun ağır yükünü Alman kolektif hafızasından silememişlerdir. Suçluluk algısı, Alman toplumunda güncelliğini yitirmeyen utanç duygusuna ve derin psikolojik etkilere yol açmıştır. Artık Avrupa bütünleşme sürecinde tarihi bir rol oynamak ve dünya politikasında ekonomik gücüyle orantılı bir güç merkezine dönüşmek isteyen Almanya, suçunu paylaşacak tarihi ortaklar aramaya girişmiş ve vicdanını temizlemek için Türk milletini hiçbir aslı olmayan Ermeni soykırımı suçlamasıyla karalamaya kalkışmıştır. Hiç şüphesiz apar topar böyle bir tasarıyla ortaya çıkan Almanya’nın soykırımcı geçmişine ortak aramak dışında Türkiye'yi geri kabul anlaşması ile Avrupa’daki Suriyeli sığınmacıların Türkiye'ye dönüşünü hızlandırmak noktasında baskı altına sokmak ve Almanya’da asimile edilemeyen 3 milyon Türkü sindirmek gibi birtakım siyasi amaçlarını gerçekleştirme düşüncesi de önemli rol oynamıştır.
Alman parlamentosunun aldığı kararın amacının adaletin veya uluslararası hukukun gereğini yerine getirmek değil, tamamen siyasi emellerini hayata geçirmek olduğu sübjektif ve tek taraflı içeriğinden anlaşılmaktadır. 1915’te savaş kapsamında bir meşru müdafaa yolu olan tehcir yoluna gitmek zorunda kalan Türk devletini soykırımla suçlayan kararda, Ermeni ihtilalcilerin Osmanlı topraklarında devlet kurmak amacıyla ilk isyanı 1860'ta başlattığından, Birinci Dünya Savaşı'na kadar sayısız silahlı isyanı örgütlediğinden, Birinci Dünya Savaşı sırasında düşman cephesinde yer aldıklarından, 1914'ten 1920'ye kadar masum sivillere karşı yaygın bir vahşet sergilemelerinden, daha dün Avrupa şehirlerinde Ermeni terör örgütü Asala’nın kırktan fazla Türk diplomatını öldürdüğünden ve günümüzde halen Ermenistan’ın Ağrı Dağı’mızı kendi ulusal simgesi saydığı gerçeğinden tek kelime ile bahsedilmemektedir. Buna karşılık, sanki Ermeniler hiçbir şey yapmamış ve Türk Devleti durduk yerde Ermeni ırkını yok etmek için kıyım operasyonu başlatmış gibi bir yalana başvurulmaktadır.
Sözde soykırım iddialarının Türkiye ile Ermenistan arasındaki tarihi veya hukuki bir mesele olmadığı, Türk düşmanlığını kimlik haline getiren Ermenilerin sadece kullanıldığı ve esas meselenin Türkiye ile Türkiye’yi bölmek isteyen emperyalist güçler arasında bir mücadele olduğu Alman parlamentosunun kararıyla birlikte iyice açığa çıkmıştır. Soykırım iddialarının ana hedefi milli mücadele önderlerimizi insanlık önünde soykırım suçlusu ilan edip Türk milli devletinin Hıristiyan azınlıklara yapılan soykırımın üzerine bina edilmiş gayri meşru bir devlet olduğunu göstermek ve Türkiye cumhuriyetinin tasfiyesine yönelik emperyalist politikalara kamuoyu desteği sağlamaktır. Böylece yüz yıl önce Ermenilere soykırım yapan Türkler, şimdi de Kürtlere soykırım yapıyorlar demenin zemini oluşturulmuş ve ancak Türkiye’nin bölünmesiyle mümkün olabilecek Büyük Ermenistan ve Büyük Kürdistan projelerine giden yolda büyük bir adım atılmış olacaktır.
Tablo bu iken Alman parlamentosundaki 11 Türk kökenli vekilin tamamının Türkiye aleyhine oy kullanmaları, en hafif tabirle anavatana karşı bir ihanet olmuştur. Tescilli soykırım sabıkalısı Almanya'nın utanç verici parlamento kararını alacağı çok önceden belli olduğu halde, Almanya’da yaşayan üç milyonu aşkın Türkü örgütleyemeyen ve Alman parlamentosundaki on bir Türk kökenli milletvekili üzerinde baskı oluşturamayan AKP hükümetinin iş işten geçtikten sonraki göstermelik demeçleri de acı ve utanç vermiştir. Neredeyse Almanya’da yaşayan Türk nüfusuna denk bir nüfusa sahip olan küçücük Ermenistan’ın diasporası kadar bile lobicilik ve kulis becerisi gösteremeyen Türkiye’deki iktidar/muhalefet mensuplarının ve tabii Türk dış işlerinin kifayetsizliği, uluslararası hukuk açısından eli güçlü taraf olmamıza rağmen bizi yeni bir siyasi başarısızlıkla yüz yüze bırakmış ve üstelik Birinci Dünya Savaşı’ndaki müttefikimiz olan Almanya’nın Ermeni soykırımı yalanını resmen tanıyan ülkeler kervanına katılmasını engelleyememiştir.
Henüz Yorum Yapılmamış.
- 'HEPSİNİN BENDEN ÖZÜR DİLEMESİ LAZIM' Kafkasya ve Türk-Ermeni İlişkileri 08.06.2016
- RUSYA, İŞGAL ETTİĞİ ÜLKENİN TOPRAKLARINDA TATBİKAT YAPIYOR Asya - Pasifik 08.06.2016
- ALMANYA’NIN ALDIĞI KARAR SİYASİDİR Kafkasya ve Türk-Ermeni İlişkileri 08.06.2016
- ÖZBEKİSTAN'DA RAMAZAN GELENEKLERİ Asya - Pasifik 08.06.2016
- 'RUSYA, NATO İLE SAVAŞA GİRERSE KAZANMA ŞANSI ÇOK AZ' Asya - Pasifik 08.06.2016
-
THE ARMENIAN QUESTION - BASIC KNOWLEDGE AND DOCUMENTATION -
THE TRUTH WILL OUT -
RADİKAL ERMENİ UNSURLARCA GERÇEKLEŞTİRİLEN MEZALİMLER VE VANDALİZM -
PATRIOTISM PERVERTED -
MEN ARE LIKE THAT -
BAKÜ-TİFLİS-CEYHAN BORU HATTININ YAŞANAN TARİHİ -
INTERNATIONAL SCHOLARS ON THE EVENTS OF 1915 -
FAKE PHOTOS AND THE ARMENIAN PROPAGANDA -
ERMENİ PROPAGANDASI VE SAHTE RESİMLER -
A Letter From Japan - Strategically Mum: The Silence of the Armenians -
Japonya'dan Bir Mektup - Stratejik Suskunluk: Ermenilerin Sessizliği -
Anastas Mikoyan: Confessions of an Armenian Bolshevik -
Sovyet Sonrası Ukrayna’da Devlet, Toplum ve Siyaset - Değişen Dinamikler, Dönüşen Kimlikler -
Ermeni Sorunuyla İlgili İngiliz Belgeleri (1912-1923) - British Documents on Armenian Question (1912-1923) -
Turkish-Russian Academics: A Historical Study on the Caucasus -
Gürcistan'daki Müslüman Topluluklar: Azınlık Hakları, Kimlik, Siyaset -
Armenian Diaspora: Diaspora, State and the Imagination of the Republic of Armenia -
ERMENİ SORUNU - TEMEL BİLGİ VE BELGELER (2. BASKI)
-
"TÜRK-ERMENİ İLİŞKİLERİNİN DÜNÜ BUGÜNÜ YARINI" BAŞLIKLI KONFERANS