Karar, 1 Aralık 2016
Bağdat hükümeti, ‘Sünni dostlarını artırma’ parolasıyla ülkedeki siyasi sistemi yeniden dizayn etme çalışmalarına başladı. Ancak uzmanlar, Haydar İbadi yönetiminde “Biz kazandık, şartları da biz tayin ederiz” anlayışının hakim olduğuna dikkat çekiyor.
Irak’ın en büyük ikinci kenti Musul’u, terör örgütü IŞİD’den kurtarmak için başlayan operasyonda yaklaşık bir buçuk ay geride kaldı. Şehir içinde çatışmalar başladıktan sonra Irak güçlerinin ilerleyişi yavaşlasa da önümüzdeki aylarda Musul’un IŞİD’den tamamen temizlenmesine kesin gözüyle bakılıyor. Bu nedenle “Musul’dan sonra ne olacak?” sorusu, operasyonla ilgili en çok tartışılan konuların başında geliyor. Bağdat hükümeti ve Başbakan Haydar İbadi açısından bu sorunun yanıtının, IŞİD’i doğuran mezhepçi düzenden uzaklaşılarak ülkede yeni ve daha kapsayıcı bir sistem kurulması olduğu belirtiliyor. Gazeteci ve akademisyen Hasan Hasan, son dönemde Irak hükümeti çevrelerinde yeni bir düzen kurma eğiliminin ortaya çıktığını ifade ediyor. Bu eğilimin Bağdat’taki siyasetçiler ve din adamları arasında yaygın olduğunu belirten Hasan, Iraklı diplomatların Ürdün ve BAE gibi Ortadoğu ülkelerine yaptıkları ziyaretlerde de bu açılımı anlattıklarını belirtiyor.
MEZHEPÇİLİK BİTMEDİ
Hükümet çevrelerinde ‘bütün Irak’ı Şiilerin yönetemeyeceği’ görüşünün yaygın olduğunu kaydeden Hasan, bunun 2006-2014 arasında Başbakan olarak görev yaptığı sürede mezhepçi politikalarıyla tepki toplayan, şu anda da Cumhurbaşkanı Yardımcısı olan Nuri Maliki’nin politikalarını terk etme anlamına geldiğini dile getiriyor. Ancak Hasan’a göre, bu mezhepçiliğin tamamen terk edildiği anlamına gelmiyor. “Derinlere indiğinizde bunun altında yatan düşünceyi görebiliyorsunuz” diyen Hasan, Şii hükümet çevrelerinde geleneksel sünni muhalefetin 2014’te IŞİD’e destek vererek yanlış ata oynadığı, Bağdat’ınsa galip taraf olarak şartları dikte etme imkanına sahip olduğu fikrinin yaygın olduğunu ifade ediyor. Maliki’nin geçen günlerde Irak 7 televizyonuna verdiği röportajda yaptığı açıklamalar da Hasan’ın izlenimlerini doğrular nitelikte. Maliki, burada yeni bir Sünni kesimle çalışacaklarını ve eski Sünni muhalefeti devre dışı bırakacaklarını, BM’nin de bu plana destek verdiğini söylemişti. Başbakan İbadi, önceki gün Associated Press ajansına verdiği mülakatta Bağdat hükümetiyle Sünni halk arasındaki ilişkilerin eskisine oranla çok daha iyi olduğunu savunmuş, “Önceden Irak ordusunu şehirlerinde istemeyen insanlar, şimdi orduyu davet ediyorlar” demişti. İbadi, ayrıca Şii milislerin yaptığı insan haklaır ihlallerinin ciddi biçimde incelendiğini, şu ana kadar birçok milise idam cezası verildiğini söylemişti.
OPERASYONDA BİR SÜNNİ AŞİRET
Bağdat hükümetinin ‘yeni Sünni müttefiklerinin’ en önemlilerinden biri, Selahaddin vilayetinin güçlü aşireti Cuburi’ler. Daha önce Baas ve Amerikan işgali dönemlerinde hükümet görevlerinde bulunan, şu anda da siyasetle uğraşan aşiret lideri Mişan Cuburi’nin oğlu Yazan Cuburi, ‘Liva Selahaddin’ adlı örgütüyle Bağdat’a bağlı milis gücü Haşdi Şabi’nin içinde yer alıyor. Dış politika dergisi Foreign Policy’den Robbie Gramer’a konuşan Cuburi, Musul operasyonunun ‘Yeni bir Irak’ın başlangıcı’ olduğunu söylüyor. Gramer, “Yazan kendini uluslararası bir güç mücadelesinin ortasında bulmuş. Farklı ülkeler, ‘ılımlı bir Sünni müttefik’ olarak onun desteğini almak için yarışıyor. Yazan ise aşiretinin, topluluğunun ve bölgesinin çıkarlarını ne pahasına olursa olsun korumaya kararlı” ifadelerini kullanıyor.
MÜLTECİ KRİZİ TAKTİK DEĞİŞTİRTTİ
İlerlemenin durma noktasına geldiği Musul operasyonunda, çatışmalar nedeniyle kenti terk eden halkın durumu da endişe yaratıyor. Birleşmiş Milletler’in tahminlerine göre 200 bin civarında mültecinin beklendiği, ancak yalnızca 75 bin kadar kişinin göç ettiği belirtiliyor. Ancak buna rağmen inşa edilen bütün göçmen kamplarının dolması, Irak ordusunu taktik değiştirmeye yöneltti. Daha önce yoğun bombardıman yapılabilmesi için sivillerin evlerini terk etmesini isteyen ordu, şimdi sivillere evlerinde kalma çağrısı yapıyor. Bu da operasyonun yavaşlamasına neden oluyor. IŞİD militanlarının, sivilleri canlı kalkan olarak kullandığı ve ordunun karşılık vermesini zorlaştırmak amacıyla sivillerin bulunduğu bölgelerden ateş açtığı belirtiliyor.16-12/01/aasddf.jpg
DİCLE’NİN DOĞUSU SUSUZ, 650 BİN KİŞİ MAĞDUR
Musul’da 17 Ekim’de başlayan operasyonlar, Dicle Nehri tarafından ikiye bölünen kentin doğu mahallelerinde sürüyor. Özel Kuvvetler öncülüğündeki Irak güçlerinin, şu ana kadar Musul’un doğusundaki 36 mahalleden 15’ini kontrol altına aldığı belirtilirken, çatışmalar nedeniyle bu bölgede su kesintisi başladı. 650 bin kişinin suya ulaşamadığı belirtiliyor. Musul’un merkezi olduğu Ninova vilayetinin meclisi üyesi Hüsam Abar, kentteki durumu ‘insani bir felaket’ diye niteledi. Abar, bir buçuk milyon kişinin yaşadığı kentte insanların suyun yanısıra elektrik ve sağlık hizmetleriyle gıda malzemelerine de ulaşamadığını kaydetti. Kentin Hadra mahallesinde yaşayan 45 yaşındaki Um Ahraf, AFP ajansına yaptığı açıklamada durumu “Su yok. Kuyulardan su içiyoruz. Oradan su tuzlu geliyor. İçmeden önce kaynatmamız gerekiyor” sözleriyle anlattı.
Henüz Yorum Yapılmamış.
- KIRGIZİSTAN MECLİSİ 2017 BÜTÇESİNİ KABUL ETTİ Asya - Pasifik 02.12.2016
- RUSYA, TÜRKİYE'NİN SURİYE'DE 'REJİM DEĞİŞİKLİĞİ' ISRARINDAN KAYGILI Asya - Pasifik 02.12.2016
- TAŞKENT BÜYÜKELÇİSİ ERPUL ÖZBEKİSTAN DIŞİŞLERİ BAKANI KAMİLOV İLE GÖRÜŞTÜ Asya - Pasifik 02.12.2016
-
AB KONSEYİ, ERMENİSTAN’LA HAVA İLETİŞİMİ MÜZAKERELERİNİN BAŞLATILMASI TAVSİYE KARARINI ALDI Kafkasya ve Türk-Ermeni İlişkileri 02.12.2016
- RUSYA, PETROL ÜRETİMİNİ DÜŞÜRECEK Asya - Pasifik 02.12.2016
-
THE ARMENIAN QUESTION - BASIC KNOWLEDGE AND DOCUMENTATION -
THE TRUTH WILL OUT -
RADİKAL ERMENİ UNSURLARCA GERÇEKLEŞTİRİLEN MEZALİMLER VE VANDALİZM -
PATRIOTISM PERVERTED -
MEN ARE LIKE THAT -
BAKÜ-TİFLİS-CEYHAN BORU HATTININ YAŞANAN TARİHİ -
INTERNATIONAL SCHOLARS ON THE EVENTS OF 1915 -
FAKE PHOTOS AND THE ARMENIAN PROPAGANDA -
ERMENİ PROPAGANDASI VE SAHTE RESİMLER -
A Letter From Japan - Strategically Mum: The Silence of the Armenians -
Japonya'dan Bir Mektup - Stratejik Suskunluk: Ermenilerin Sessizliği -
Anastas Mikoyan: Confessions of an Armenian Bolshevik -
Sovyet Sonrası Ukrayna’da Devlet, Toplum ve Siyaset - Değişen Dinamikler, Dönüşen Kimlikler -
Ermeni Sorunuyla İlgili İngiliz Belgeleri (1912-1923) - British Documents on Armenian Question (1912-1923) -
Turkish-Russian Academics: A Historical Study on the Caucasus -
Gürcistan'daki Müslüman Topluluklar: Azınlık Hakları, Kimlik, Siyaset -
Armenian Diaspora: Diaspora, State and the Imagination of the Republic of Armenia -
ERMENİ SORUNU - TEMEL BİLGİ VE BELGELER (2. BASKI)
-
"TÜRK-ERMENİ İLİŞKİLERİNİN DÜNÜ BUGÜNÜ YARINI" BAŞLIKLI KONFERANS