Paylaş :

PDF İndir :

Türkiye 19.02.2017

Salim Köklü

Hristiyan Avrupa devletlerinin ve Amerika’nın menfaatinin bulunduğu her yerde Hıristiyan misyonerleri bulunur.

Günümüzü anlamak için geçmişi iyi bilmek gerekir -14-

Mason Reşîd Paşa’nın hazırladığı Gülhâne Fermânı’ndan sonra Osmanlı Devleti’ndeki misyoner faaliyetleri arttı. Anadolu'da kolejler açıldı. Harput’ta, 1859’da bir kolej açıldı. 21 kilise yapıldı. Altmışaltı Ermeni köyünden 62’sinde misyoner teşkilatı kuruldu. Bütün Ermeniler Müslümanlara ve Osmanlıya karşı düşman edilmişti. Meşhur misyoner Maria A. West, bir kitabında;

"Ermenilerin ruhuna girdik, hayatlarında ihtilal yaptık" demektedir.

Gaziantep’te, Merzifon’da ve İstanbul’da böyle kolejler açıldı. Merzifon’da açtıkları kolejde hiç Türk talebe yoktu. 135 talebenin hepsi Ermeni ve Rum’du. Bunlar Anadolu’nun her yerinden toplanmıştı. Müdürü, bir rahipti.

Bu sırada, Anadolu kaynamaya başlamıştı. Ermeni komitacılar, Müslümanları insafsızca katlediyor, Müslüman köylerini yakıyordu. 1893’te yapılan katliamlarda komitacıların bu kolejde yuvalandıkları, reislerinin Kayayan ve Tumayan adlı kolej öğretmenleri olduğu ortaya çıkarıldı.

1893’te İngiliz misyonerleri bu iki Ermeni'yi kurtarmak için Amerika’da ve İngiltere’de büyük gösteriler tertip ettiler. Anadolu'da Müslümanlara karşı yapılan katliamlar, Hristiyan kitaplarında aksine çevrilerek yazıldı. Bu yalanlardan biri, Beyrut’ta hazırlanan (El-müncid) Arabi lügat kitabında, Mer’aş kelimesinde yazılıdır.

Hristiyan Avrupa devletlerinin ve Amerika’nın menfaatinin bulunduğu her yerde Hristiyan misyonerleri bulunur. Misyonerler, Hristiyanlığı yaymak, hizmet, huzur, sulh ve sevgi götürmek gibi sözler arkasına gizlenmiş, menfaat avcıları ve huzur bozuculardır. Asıl vazifeleri ise gittikleri memleketleri Hristiyan devletlerine bağlamaktır.

Misyoner, vazife göreceği memlekette yetiştirilir. O memleketin dilini ve özelliklerini gayet iyi öğrenirler. Her yerde kendilerine dost olacak kimseleri bulur ve bunları satın alırlar. Bu kimseler, yerli ahalinin isimlerini taşır; fakat ya Hristiyanlaştırılmış bir cahil veya satın alınmış bir haindir...

Osmanlı İmparatorluğu’nda açılan misyoner mekteplerinde ve kiliselerde aldatılan gayr-i müslim vatandaşlar, Osmanlıya karşı ayaklandırıldı. Mekteplere muallim ve kiliselere papaz ismi ile Avrupa’dan gelen casuslar, gazeteciler her geldikleri yere para, silah ve fitne getirdiler. Büyük isyanlar oldu. Tarih sayfalarında, insanlık vahşeti olarak duran; Ermeni, Bulgar ve Yunan mezalimi yapıldı. Yunanlıları İzmir’e taşıyanlar da İngilizlerdi...