Paylaş :

PDF İndir :

Ajans Haber, 29 Mart 2016

Ortadoğu'daki Kürtlerin durumu Amerika ile Türkiye arasındaki gerginliklere her geçen gün yeni bir boyut katıyor.

Türkiye ile ABD arasında hemen her gün yeni bir kriz haberi basına yansıyor. Bunun temelinde de Suriye’deki Kürtlerin savaştaki yeri ve geleceği yatıyor. Türkiye’nin sınırlarında kesinlikle istemediği Kürt özerkliği ya da devletine karşı ABD’den gelen son açıklama Kürtlerin destek yönünde.

Yaşanan son gerginlik Türkiye’ye en yakın IŞİD noktasının geleceği konusunda. Suriye’de Türkiye’ye en yakın son IŞİD noktası olan ‘Menbic Boşluğu’na karşı YPG’nin taarruz hazırlığına karşı Türkiye buranın boşaltılmasını isterken ABD, Kürtlerin yerleşmesinden yana. Bu durum da iki ülke arasında yeni bir krize gebe olacak cinsten bir gelişme.  Bu gelişme ile Suriye iç savaşında ABD ile Türkiye arasındaki ayrılığa bu konu da eklenmiş oldu. Rusya ile amansız bir mücadele içinde görülen ABD’nin, Rusya’nın da destekleyeceği bir politika izlemesi de bölgede kafaları karıştıran bir diğer unsur… Bu gelişmeler ışığında ABD’nin Ortadoğu’nun yeni yapısını Kürtlerle mi şekillendireceği soruları da akılları kurcalıyor…

Amerika Birleşik Devletleri’nin bölgedeki dengeleri belirleyecek Kürtlere yönelik planlarını AjansHaber’e değerlendiren Erciyes Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mahir Nakip, ABD’nin Irak’ta oynadığı oyunun aynısının Suriye’de de oynama hazırlığı içerisinde olduğunu vurguladı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD ziyaretinin Ortadoğu’daki dengeler konusunda büyük önem taşıdığını belirten Nakip, bölgenin geleceğini Türkiye’nin ikna etme gücünün belirleyeceğini söyledi.

İşte Prof. Dr. Mahir Nakip’in AjansHaber’e yaptığı o çarpıcı değerlendirme:

TÜRKİYE MAALESEF AMERİKA’NIN EZBERİNİ BOZAMADI

PYD’nin Suriye’deki konumu şuan da özellikle IŞİD’e karşı oldukça güçlü olarak görülüyor. PYD bu konuda Amerika’nın ortağı şeklinde varlığını sürdürüyor. Türkiye maalesef bu ezberi bozamadı. Amerika PYD’nin PKK ile olan ilişkisini en az bizim kadar iyi biliyor.  Bunu bilmesine rağmen de bu desteğini sürdürüyor.

ABD SURİYE’DE IRAK’TA OYNADIĞI OYUNUN AYNISINI OYNUYOR

Aslında biz şuan Suriye’de yaşanan tabloyu bu tabloyu, 1993 yılında Kuzey Irak Çekiç Güç oluşumu konusunda da yaşamıştık. Aynı süreci bir daha yaşıyoruz. Kuzey Irak’ta o zamanlar KDP ve KYP de birer silahlı örgüttü.  Terörist dahi kabul edilebilirdi. Fakat 2003 yılında 1 Mart tezkeresi ile Türkiye’nin bölgeden çekilmesiyle onlara biçilen rol, 13 yıl Kuzey Irak’ta güvenlik bölgesi oluşumuna arkasından da Kuzey Irak’ta bir Kürt devleti oluşumuna kadar yol açtı. Şimdi Suriye’de de benim kanaatim ABD aynı oyunu oynamak niyetinde.

AMERİKA IRAK’I DA SURİYE’Yİ DE ÜÇE BÖLECEK!

Burada dikkat edilmesi gereken en önemli husus, IŞİD’in belli bir süreden sonra ortadan kalkacak olmasıdır. Benim tahminime göre süreç şu şekilde ilerleyecek: Musul kurtarılırken Amerika Birleşik Devletleri mümkün olduğunca Kürtleri Musul’dan uzak tutacaktır. Kürtlere ‘Musul’un kuzeyinde kalacaksınız’ denilecektir. Çünkü Musul’un kuzeyi Duhok. Duhok’tan uzanan bir şerit Kobani’ye kadar uzanır. Bu aşağı yukarı birkaç yüz kilometredir. ABD bu hatta Kürtleri yerleştirme planı içerisindedir. Amerika Birleşik Devletleri bu adımı ile iki şeyi gerçekleştirecektir. Bunlardan ilki Suriye’nin kuzeyinde Kürt realitesinin kabul edilmesi ikinci olarak da Musul IŞİD’ten kurtarıldıktan sonra Irak’ta bir Sünni bölgesinin meydana getirilmesi.  Bana göre Amerika’nın bölgedeki planı bu doğrultuda. Bu adımlar Irak fiilen üçe bölünmüş olacak. Suriye’de fiilen ikiye hatta üçe bölünecek. Amerika bölgedeki sükûneti bu şekilde sağlayacağını düşünüyor.

CUMHURBAŞKANIMIZIN İKNA ETME YETENEĞİ ORTADOĞUDAKİ DENGELERİ BELİRLEYECEK

Amerika, Kürtler konusunda Türkiye’yi maalesef ne NATO’da ortağı olarak görüyor ne bölgede ortağı olarak görüyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın Amerika’ya gidişi bu konuda önemli bir adımdır. Obama ile yapılacak olası bir görüşme, gidişatı belirleyecek bir faktördür. Herhangi bir görüşme halinde Türkiye bu konuyu gündeme getirecektir. Hassasiyetlerimiz mutlaka iletilecektir. Türkiye’yi Suriye’de ABD ile karşı karşıya getirecek bir durum tabii ki söz konusu değildir ama Türkiye’nin de bir şekilde orada varlık göstermesi gerekmektedir. Bunu da Amerika ile yapacağımız görüşmelerdeki ikna etme yeteneğimiz belirleyecektir.