Paylaş :

PDF İndir :

Akit, 18 Aralık 2016

Irak Dışişleri Bakanı İbrahim Caferi, Şii milislerin Suriye'de insan hakları ihlaliyle ilgili, "Hükümet, hiçbir askeri grubun Irak dışında bulunmasına izin vermedi kimse de bizden bu konuda izin almadı." dedi.

Bağdat'taki bakanlık binasında basın toplantısı düzenleyen Caferi, Irak güçlerinin Musul'da ilerleme kaydettiğini savundu ve daha fazla uluslararası destek talebinde bulundu. Caferi, terör örgütü DEAŞ sonrası sürecin üzerine durulması ve düşünülmesi gerektiğini belirtti.

Şii milis gücü Nuceba Hareketi'nin Suriye'de sivillere karşı insan hakları ihlalinde bulunduğuyla ilgili Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) raporu üzerine sorulan soruya Caferi, Şii milisleri kastederek, "Hükümet, hiçbir askeri grubun Irak dışında bulunmasına izin vermedi kimse de bizden bu konuda izin almadı." bilgisini aktardı.

"Irak, terörün kurbanı olan Suriye'nin yanında yer alıyor." diyen Caferi, "Herhangi bir ülkenin DEAŞ'a karşı zaferi, Irak'ın zaferidir. Irak, kimsenin güvenlik işlerine müdahale etmez. Suriye'de rejim değişikliği isteği ise halkın kararıdır." diye konuştu.

Iraklı Bakan Caferi, Irak ve Suudi Arabistan arasındaki ilişkilere değinerek, Suudi Arabistan ile iyi ilişkiler geliştirmek istediklerini ifade ederek, Suudi Arabistan'ın Irak'ta maslahatgüzarla temsil ediliğini ve eski Büyükelçisi Samir es-Sebhan'ın yerine Bağdat'a yeni büyükelçinin atanacağının haberini verdi.

Türk askerlerinin Başika'daki eğitim amaçlı varlığına ilişkin Caferi, "Türkiye ile diplomatik ve güvenlik alanında müzakereler sürüyor. Bizim için Irak'ın egemenliği kırmızı çizgidir ve bunun ihlal edilmemesi lazım. Görüşümüz Türk askerlerinin Başika'dan hızlıca çekilmesi çünkü bu, egemenliğimizin ihlalidir. Tüm komşu ülkelerle iyi ilişkiler kurmayı amaçlıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Caferi, İran'a yakın, Irak ve Suriye'de insan hakları ihlallerinde bulunan Haşdi Şabi'nin parlamento tarafından yasalaştığını bildirdi.

Şii Ulusal Koalisyonu lideri Ammar el-Hekim tarafından ortaya atılan anlaşmazlık yaşandığı siyasi ve özellikle Sünni gruplarla uzlaşıyı hedeflediği öne sürülen ve adına "tarihi uzlaşı" denilen konuyla ilgili ise Caferi, "Uzlaşıyı ihtiyaçlar ortaya çıkarır. İhtilafları gidermek için uzlaşıya ihtiyacımız var." ifadesini kullandı.