IKBY’DE KDP-KYB KOALİSYONU KURULACAK MI?
Paylaş :
PDF İndir :

08.10.2018


Şarku'l Avsat (8 Ekim 2018)

Irak parlamentosunun çatısı altında yürütülen mekanizmaya uygun olarak Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) adayı Berhem Salih’in cumhurbaşkanı olarak seçilmesi, Kürdistan Bölgesi’nin önde gelen iki partisi (Kürdistan Demokratik Partisi ve Kürdistan Yurtseverler Birliği) arasındaki zaten sendelemekte olan ilişkiler için şiddetli bir deprem etkisi yaptı. Özellikle, cumhurbaşkanı seçimi sırasında ve sonrasında Kürdistan Demokratik Partisi (KDP) tarafından verilen tepkiler, 2005’te bölge yönetiminin bölünmesi ve politikalarının çizilmesi temelinde iki taraf arasında imzalanan ve ilişkileri düzenleyen ve stratejik anlaşmanın hükmen geçersiz olduğunun açık bir göstergesiydi. İki taraf arasındaki ilişkilerin bir sonraki aşamasının gerek bölge yönetiminin idaresi gerekse Kürt Siyasi Evi düzeyinde öncekinden farklı olacağının da bir işaretiydi.

 

Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi KDP- KYB pazarlıkları

KDP’deki yüksek düzeyli kaynaklar, cumhurbaşkanlığı yarışının başladığı saatlerde iki partinin müzakere ettiği senaryo ve tekliflerden bahsettiler. Bunlardan en önemlisi, KYB’nin, ikinci adayı Fuad Hüseyin’in rekabetten çekilmesi karşılığında Kerkük valiliği makamından KDP lehine vazgeçmesi veya KDP’nin diğer adayın (Berhem Salih) cumhurbaşkanlığı yarışından ve genel olarak KYB tarafından reddedilen diğer tekliflerin geri çekilmesi karşılığında, seçim gereklerine göre federal hükümette elde edeceği yönetim makamlarından KYB lehine feragat etmesiydi. Aynı kaynakların bildirdiğine göre, KYB, iki partinin heyetleri arasında gerçekleştirilen müzakerelerin son saatlerinde, cumhurbaşkanlığı döneminin Berhem Salih ve Fuad Hüseyin’in iki yıl boyunca Irak cumhurbaşkanlığını üstleneceği şekilde iki partinin adayları arasında paylaştırılması çağrısı yapan bir tasarı sundu. Fakat KDP bu fikri, cumhurbaşkanlığı normlarına ve geleneklerine aykırı olması ve her iki tarafın da vardığı nihai anlaşmanın KYB adayının geri çekilmesi olması nedeniyle reddetti. KYB heyetinin başkanı, parlamentoda seçim işlemi başlamadan önce, herkesi anlaşmadan geri dönüldüğü ve rekabete devam edildiği konusunda bilgilendirdi.

 

KYB siyasi bürosundan iddialara yalanlama

Bununla birlikte, KYB siyasi bürosu tarafından dün yayınlanan bildiride, tüm bu senaryoların içeriği reddedildi. Söz konusu bildiride şu ifadelere yer verildi: “Bu asılsız iddiaların yayılmasının amacı, kamuoyunu cumhurbaşkanını seçme işleminin gerekçeleri konusunda yanıltmaktır. (KYB) heyet başkanı ve parti sekreterinin birinci yardımcısı Kosret Resul Ali’nin, herhangi bir KDP heyetiyle ve diğer Sünni ve Şii siyasi bloklarla, basit bir sebepten dolayı hiçbir şekilde hiçbir anlaşma imzalamadığını vurguluyoruz. Bu basit sebep, KYB ile herhangi bir taraf, kişi veya makam arasında yapılan herhangi bir anlaşmanın, onaylanmasından önce ilk olarak siyasi büroya sunulması gerektiğidir.”

Öte yandan, Şarku’l-Evsat’a konuşan Irak Parlamentosunun eski milletvekili ve KYB liderlerinden olan Areez Abdullah şu ifadeleri vurguladı: “KDP’nin, Berhem Salih’in Irak cumhurbaşkanı olarak seçilmesinden bu kadar rahatsızlık duyması beklenilen bir durum değildi. Çünkü KDP, konu hakkında KYB ile anlaşma eğiliminde olmadı ve konuyu parlamentoda çözmek dışında başka bir yol yoktu. (KYB’nin) adayı Irak parlamentosu tarafından yapılan özgür bir demokratik oylamayla seçimi kazandı. Bu tür durumlarda demokratik rekabetin, adaylardan birinin zaferiyle sonuçlandığı bilinen bir şey. Bu, normlara, yasalara ve anayasa içeriğine de uygun bir durum. Dolayısıyla tüm bu sıkıntı ve gerginlikler gereksiz.”

Areez Abdullah sözlerini şöyle sürdürdü: “KDP’nin tepkileri ne yazık ki, tatmin olmadığına ve belki de Kürdistan Bölgesi’nde seçilmiş hükümetin oluşturulması konusunda KYB’ye baskı yaptığına işaret ediyor. Ama o, sonuç olarak, bölgenin ve Irak’ın çıkarlarına hizmet etmiş olmuyor. KYB, Kürt Evi içindeki bütünlüğü korumada ve ikili ilişkilerin normalleşmesini sağlamada ısrarcı. Cumhurbaşkanlığı meselesindeki tepkilerin önümüzdeki birkaç gün içinde sona ereceğinden eminiz.”

 

Anlaşma olmamasından iki taraf da sorumlu

Cumhurbaşkanı seçiminden önce, KDP tarafından KYB’ye özellikle de Kerkük valisinin konumuyla ilgili sunulan tasarılar hakkında Abdullah şunları açıkladı: “Teklif edilen tasarılar hakkında aramızda anlaşma sağlanmadı. Bu nedenle, iki taraf da bu başarısızlıktan sorumlu. Karşılıklı suçlamalarda bulunmaya gerek yok. Kerkük valisinin konumuna gelince, KDP ildeki son parlamento seçimlerini boykot etmesi gibi basit bir gerekçeyle bu makamda hak iddia etme hakkına sahip değil. Seçim sonuçları, KYB’nin yalnızca bu dönemde değil, önceki dönemlerde de Irak parlamentosundaki Kerkük koltuklarının yarısını kazanmış olduğunu gösterdi.”

KYB lideri ayrıca, doksanlı yıllardaki iç savaş döneminde olduğu gibi bölge yönetimini bölme amacıyla partisine yöneltilen suçlamaların kabul edilemez olduğunu belirtti ve şöyle dedi: “Tam tersine, bölgedeki mevcut yönetimin temellerini güçlendirmeyi, bölgeyi birleşik Irak devleti çerçevesinde güçlü ve istikrarlı kılmayı istiyoruz.”

 

İki parti Kürdistan halkının yüksek çıkarları için el ele vermeli

Abdullah, merhum Cumhurbaşkanı Celal Talabani döneminde iki parti arasında imzalanan stratejik anlaşmaya dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı: “KDP yıllardır bu anlaşmaya bağlı değil. Ancak bu, artık ortak bir işbirliği yolu olmadığı anlamına gelmez, aksine iki taraf Kürdistan halkının yüksek çıkarlarını korumak için el ele vermeli ve yeni bir hükümet kurmak için birlikte çalışmalı”

Öte yandan, Kürdistan Demokrat Partisi’nin (KDP) liderinden olan Ari Nankli ise Şarku’l-Evsat’a şu açıklamalarda bulundu: “KDP, Kürt halkının cumhurbaşkanlığı yarışına, bütün bir Kürt oluşumunun söz konusu makamda hakkı olması nedeniyle, Kürdistan halkını temsil eden bir adayla girmesi için büyük bir çaba sarf etti. Fakat KYB, geçtiğimiz yıllar boyunca iki taraf arasında var olan siyasi uzlaşmayı bozdu ve Kürdistan bölgesinin geleceğini yol ayrımında bıraktı. Irak parlamentosunda yaşananlar, Kürt sınıfının birliği içinde, özellikle iki ana parti arasında, açık bir çatlağa neden oldu. Bu yüzden bunu kötü bir başlangıç olarak tanımlayabiliriz. Özellikle de cumhurbaşkanı Kürt halkının değil de belirli bir partinin temsilcisi olarak seçildiği için. KDP’nin KYB ve diğer partilerle olan ilişkilerinde yöneleceği esas, taraflar arasında önceden var olan stratejik anlaşmaya dayanmıyor.”

https://turkish.aawsat.com/2018/10/article55440573/ikbyde-kdp-kyb-koalisyonu-kurulacak-mi




Henüz Yorum Yapılmamış.